Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/203 E. 2022/334 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/203
KARAR NO : 2022/334
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2021
NUMARASI : 2021/603 Esas – 2021/552 Karar
DAVA : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili 05/09/2013 tarihinde …’e ait …’in sevk ve idaresinde ki … plakalı aracın kendisine çarpması üzerine yaralandığını, beden gücü kaybı yaşayan müvekkilin maddi hasarın giderilmesi için sigorta şirketine yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, daha sonra yapılan arabuluculuk başvurusununda sonuçsuz kaldığını, müvekkilin kaza sonrası yaşadığı bedensel kayıp/zayıflık nedeniyle yaşıtlarına oranla gündelik hayatında daha fazla efor sarf edeceği kuşkusuz olup, müvekkilin 18 yaş öncesi efor kaybının da maddi tazminat kapsamında kabulü gerektiğini, müvekkilinin henüz küçük olup hali hazırda herhangi bir gelirinin olmadığını, bu nedenle tazminata esas kazancın asgari ücret tutarında hesaplanması gerektiğini, Oltu Cumhuriyet Başsavcılığınca 2013/… soruşturma sayılı dosyası ile takipsizlik kararı verildiği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.00 maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/…E, 2021/…K sayılı kararı ile; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 608 karar nolu kararı ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Erzurum ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği, eldeki davaya “Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla” bakılmaya devam edilemeyeceğinden dosyasının Erzurum Ticaret Mahkemesine devri ile gönderilmesine kararı vermiş olup 09/11/2021 tarihinde kesin olarak karar verdiği ve Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderdiği anlaşılmıştır.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/603 Esas – 2021/552 Karar sayılı kararı ile; davanın HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının yürürlüğünden açıldığını, dava açılması ile görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale geldiği, HSK kararında derdest davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığından dava dosyasının Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) iadesine kesin olarak karar vermiş olup, merci tayini için dosya Dairemize gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca re’sen merci tayini için dairemize gönderilmiştir.
Bilindiği üzere yargı yeri belirlenmesine ilişkin hükümler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 21 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nun “Yargı yeri belirlenmesini gerektiren haller” başlıklı 21/1-c bendi uyarınca “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulması gerekmekte olup, aynı Kanunun “İnceleme yeri” başlıklı 22/2. maddesine göre “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.”
Somut olay 6102 sayılı TTK 4 maddesi gereğince TTK dan kaynaklanan uyuşmazlık niteliği taşımaktadır. Dava aynı kanunun 4.maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, özel kanunlarına göre kurulmuş olan ihtisas mahkemelerinin yargı alanlarının yeniden belirlenmesi ile ihtisas mahkemesi kurulmayan yerlerde bu mahkemelerin görev alanına giren iş ve davalara hangi mahkemenin bakması gerektiği hususlarında HSK’nın 07.07.2021 tarihli ve 608 sayılı kararında dava tarihi itibariyle görevli olan mahkemenin davaya bakmaya devam edeceğine dair bir belirleme bulunmadığı ve eldeki davada görevli mahkemenin gönderme kararını veren Oltu Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yoksa 01.09.2021 tarihinde faaliyete geçen Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtilmelidir ki genel anlamda bir mahkemenin görevi belirli bir davaya, dava konusunun niteliği veya değerine göre o yerdeki aynı yargı koluna ait ilk derece mahkemelerinden hangisi tarafından bakılabileceğini belirtir.
Bilindiği üzere, medeni yargılamada ilk derece mahkemeleri genel mahkemeler ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılmışlardır. Hangi davalara özel mahkemelerde, hangi davalara genel mahkemelerde bakılacağı ve genel mahkemelerde bakılacak davalardan hangilerine asliye hukuk mahkemesinde, hangilerine sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hususuna görev, bunu düzenleyen kurallara da görev kuralları denir. Genel mahkeme ile özel mahkeme arasındaki ilişkinin bir görev ilişkisi olduğu ve görevle ilgili kuralların kamu düzenine ilişkin bulunduğu konusunda öğretide ve uygulamada duraksama bulunmamaktadır.
Genel mahkemelerin bakacakları davalar belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmamış olup, aksi belirtilmedikçe medeni yargılama hukukuna giren her türlü işe bakmakla görevlidirler. Açık kanun hükmü ile özel mahkemelerde görüleceği belirtilmemiş olan bütün davalar genel mahkemelerin görevine girer.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir.
Usul hukukumuzda mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK m.1). Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır (HMK m.11/1-c). Bu nedenle taraflarca yargılamanın her aşamasında görev itirazında bulunulabileceği gibi taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemenin de yargılamanın her aşamasında görevli olup olmadığını resen gözetmesi ve görevsiz olduğu kanısına varırsa kendiliğinden görevsizlik kararı vermesi gerekir (HMK m.115). Davaya bakan hüküm mahkemesi gibi kanun yolu incelemesini yapan üst mahkemelerin de görev hususunu resen gözetip, hükmü veren mahkemenin görevli olup olmadığını incelemesi gerekir. Hatta bunun için tarafların hükme karşı görevsizlik nedeniyle kanun yoluna başvurmuş olmalarına dahi gerek yoktur.
Bu nedenle, dava açılırken dayanılan hukuki ve maddi olguların göreve etkili olduğu durumda öncelikle hukuki niteleme yapılmalı ve sonucuna göre mahkemenin görevsiz olduğu kanısına varılırsa dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmelidir. Davanın görev nedeniyle reddi kararında görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu belirtilmeli ve dava dosyasının bu görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmelidir (HMK m.20).
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde; yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Somut olayımızda ise; Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarihli ve 608 sayılı kararında; kurulmasına karar verilen Asliye Ticaret Mahkemeleri’ nin yargı çevrelerinin kuruldukları illerin ” mülki sınırlarını ” kapsayacak şekilde belirlenmesine ve kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş olup, halihazırda açılmış davaların il merkezlerinde yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında somut olay irdelendiğinde; dava tarihi 30/09/2019 tarihi olup, davanın 01.09.2021 tarihinden önce açıldığı, yukarıda da ifade edildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkeme, uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olan Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olup, dava tarihinden sonra kurulan ve faaliyete geçirilen Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli kılınması olanaklı değildir. (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas – 2019/401 karar sayılı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17/05/2011 tarihli 2009/13600 esas – 2011/6019 karar sayılı ilamları).(İzmir 11. Hukuk Dairesi : 2021/2009 Esas 2022/155 Karar)
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-c maddesi, uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/02/2022