Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1827 E. 2022/2003 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1827
KARAR NO : 2022/2003
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/265 Esas
TARİHİ : 07/09/2022
DAVA : Menfi Tespit
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının açıkça “davalı şirketin veya kötü niyetli üçüncü kişilerin karşılıksız kalan çeki icra yoluyla tahsil etmemeleri için çek üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini” talep ettiği halde mahkemece davacı tarafın talebinin aşılarak dava konusu çekin davalı şirkete ödenmemesine karar verildiğini, davacının çek bedelinin müvekkili şirkete ödenmemesi yönünde bir talebi bulunmadığını, davacının yalnızca çekin icraya konu edilmemesi yönünde tedbir talebinde bulunduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararının açıkça HMK 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu ve yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediğini beyanla mahkemece verilen 13.05.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı tarafın itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece 07/09/2022 tarihli ara karar ile davalı tarafından itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının açıkça HMK 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, yerel mahkemece İİK. 72. maddesinde yer verilmeyen bir tedbire hükmedildiğini, … ……. …….şubesi tarafından verilen müzekkerede de görüldüğü üzere çek bedelinin davacı şirket tarafından müvekkilinin çeki tahsil için ibraz ettiği ve karşılıksızdır işlemi yaptırdığı tarihten sonraki tarih olan 06.05.2022 tarihinde banka hesaplarına gönderildiğini, davacının HMK gereği davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etme zorunluluğu bulunurken dava dilekçesinde davacı tarafça yalnızca soyut iddialarda bulunulduğunu, iddiasını ispatlayacak hiçbir somut iddia sunulmadığını, gerekçenin açıkça belirtilmesinin teminat alınmamasına karar vermenin şartı olarak belirlenmiş olmasına rağmen mahkemece işbu kanun hükmüne uyulmaksızın karar verilmiş olması açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf incelemesine konu edilen uyuşmazlık HMK 396. Maddesi kapsamında değerlendirilen ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasına yöneliktir.
Yerel mahkemenin 29/06/2022 tarihli mürafaa duruşması kapsamında davalı vekilinin mahkemenin 08/06/2022 tarihli tedbir kararına yaptığı itirazın reddine karar verilmiş, vaki istinaf başvurusu kapsamında Dairemizce verilen 11/10/2022 tarih 2022/….. E. 2022/…… K. Sayılı kararıyla; davanın 11.05.2022 tarihinde açıldığı, Erzurum …. İcra Dairesi’nin 2022/….. Esas sayılı icra takibinin dava tarihinden sonra başlatıldığı, icra takibinden evvel açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına yasal engel bulunmadığı gerekçesiyle mahkemenin ihtiyati tedbire itirazının reddi yönündeki kararı usul ve hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bu kez 31/08/2022 tarihli ara karar evrakıyla 07/09/2022 tarihi itibariyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin HMK 396. Maddesi dahilinde duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verildiği ve davalı vekilinin itirazının reddine karar verildiği görülmüştür.
Öğretide ve Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere, kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını açıkça düzenlemiştir. HMK’nun 391. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı ile yüze karşı verilen tedbir kararına karşı kanun yoluna başvurulabileceğini, HMK’nun 394 üncü maddesinde ise ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. 395. Maddesinde düzenlenen “Teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ve 396. Maddede düzenlenen “durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması”na ilişkin düzenlemede itiraz üzerine kanun yollarını düzenleyen HMK’nın 394/5 maddesine bilinçli olarak atıf yapılmamıştır. Kanun koyucunun, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolunu açma gibi bir iradesinin olmadığı HMK’nun 395 inci ve 396 ncı maddelerinin gerekçelerinden de açıkça anlaşılmaktadır. Özellikle HMK’nun 396. maddesine karşılık gelen Hükümet Tasarısının 400. maddesinin gerekçesinde açık ve ayrıntılı şekilde ifade edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 341.maddesinde istinafa tabii kararları tek tek sayılmış olup 396. Madde kapsamında durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması kararına karşı itiraz yolunun düzenlendiği istinaf kanun yoluna başvurulmasını mümkün olmadığı açıktır. Davalının istinaf talebi bu yönü ile yerinde değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; hakkında istinaf kanun yoluna başvurulan mahkeme ara kararının istinaf kanun yoluna tabi bir karar niteliğinde bulunmadığı anlaşılarak davalı vekilin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL karar harcının davalı tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin talep halinde yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 352-(1)/b maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.