Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1722 E. 2022/2090 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1722
KARAR NO : 2022/2090
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2022
NUMARASI : 2021/47 Esas – 2022/112 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından yürütülen müteahhitlik işleri kapsamında müvekkiline çeşitli yapım ve onarım işleri yaptırıldığını, 2016-2017 yılları arasında çeşitli tarihlerde malzeme satın aldığını, müvekkiline cari hesaptan kaynaklı olarak davalı tarafın ödemesi gereken borçlarının bir kısmına karşılık olmak üzere 279.583,43 TL bedelli, ……. seri numaralı, keşidecisinin ………. olduğu, …….’ a ait çekin ciro edilerek verildiğini, müvekkilinin söz konusu çekin ödenmesi için çeki banka şubesine ibraz edemediğinden dolayı keşideci ve ciro sahibi olan davalı firmaya karşı müracaat hakkını kaybettiğini, bu nedenle müvekkilinin çekin ödenmesi için davalı şirkete karşı Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2018/…… E sayılı icra takibini başlattığını ve davalı tarafça haksız bir şekilde takibe itiraz edildiğini, bu nedenle Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2018/…… E sayılı icra dosyasına yönelik yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, icra takibine yönelik itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle dava konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin söz konusu çekte ciranta olduğunu, TTK 732. maddesine göre poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istemin ileri sürülemeyeceğini, davanın …’na yönetilmesi gerektiğini bu nedenle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, alacak tam ve kesin olarak belli olmasına rağmen davacının belirsiz alacak davası açması nedeniyle davanın usulden reddini, çek hamilinin sebepsiz zenginleşme davasını sadece keşideciye karşı açabileceğini, çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle ödeme yükümlülüğünden kurtulan müvekkiline dava açılamayacağını, bu nedenle asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, “eldeki davanın halli bakımından, davacının ticari defterleri ile dava dışı ihbar olunan … şirketinin ticari defterlerinin incelenmesi ve 279.583,43 TL bedelli çekin ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, ayrıca tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olmaması nedeniyle sahipleri lehine delil olamadıkları da gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kaldırılmıştır. Mahkememiz’ce istinaf ilamı doğrultusunda … şirketinin ticari defterleri ile davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelmesi yaptırılmıştır. … firmasının defterlerinde borç kaydının bulunduğu ancak ödeme kaydının bulunmadığı, bu firmanın defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının defterlerinin ise kapanış tasdikinin yaptırılmadığı ve … firmasından çek bedeli olan 279.583,43 TL alacak bakiyesi olduğu tespit edilmiştir. HMK’nin 222/2.maddesi “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” şeklinde düzenlenmiştir. … firmasının ticari defterleri ile davacının ticari defterlerinin incelenmesinde söz konusu çekin ödendiğine dair bir kaydın olmadığı ancak her iki ticari defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. İstinaf ilamında da belirtildiği üzere HMK’nin 222/2.maddesi gereğince tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olmaması ve ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmamış olması nedeniyle delil olarak değerlendirilmeleri mümkün olmadığından davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 27.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda çek bedelinin müvekkil şirkete ödenmediğinin açıkça ortaya konduğunu, buna rağmen yerel mahkemenin ret kararının kabul edilemez olduğunu, yerel mahkemece bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını, 2.06.2021 tanzim tarihli bilirkişi raporunda tarafın 2018 yılı tasdikli yevmiye defterlerinin sunulması gerektiği, ihbar olunan tarafça defterlerin fiziki olarak tesliminin mümkün olmadığının bildirildiği, bilirkişiye yerinde inceleme yapılması için yetki verilmesinin talep edildiği, yerel mahkeme tarafından ihbar olunan tarafa ticari defterlerin bulunduğu açık adresinin bildirmesi için süre verildiği, verilen süre içerisinde ihbar olunan tarafından adres bildirilmeyerek defterlerin sunulmasından kaçınıldığı, buna rağmen 01.12.2021 tarihli duruşmada ihbar olunanın ticari defterlerini sunmuş olduğuna yönelik yanılgılı tespit yapılarak dosya üzerinden işlemlere devam edildiğini, aynı zamanda 27.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda da ihbar olunan tarafa ait 2017 yılı yevmiye defterlerinin de sunulmamış olduğunun tespit edildiği, çek bedelinin ödenmediği hususunun ispatı için önem arz eden ve dosyada bulunmayan ticari defterler açısından yerel mahkemece sağlıklı karar verilebilmesi için defterlerin dosyaya celbi hususunda işlem yapılması gerekirken esas hakkında karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, yine 12.06.2021 tanzim tarihli bilirkişi raporunda müvekkil şirkete ait 2018 yılı tasdikli yevmiye defterlerinin dosyaya sunulması gerektiğinin de ifade edildiğini, buna ilişkin yerel mahkemece ara karar kurulup, defterlerin dosya arasına alındığına dair tespit yapıldığını, 12.06.2021 tanzim tarihli bilirkişi raporundan müvekkil şirkete ait 2018 yılı yevmiye defterlerinin dosya arasına alınmamış olduğunun anlaşıldığı, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/1278 E. Sayılı dosyası fiziken incelendiği, inceleme neticesinde yevmiye defterlerinin dosya arasına gönderilmediğinin anlaşıldığı, haliyle dosyanın delillerin tam olarak toplanılmadan bilirkişiye gönderildiği, tüm belirtilen husular ile birlikte çekin ciro edildiğini ve bedelinin ödendiğini iddia eden davalı tarafın iddiasını ispat ile yükümlü olduğu, fakat davalı tarafın dosyaya iddiasını ispat eder nitelikte herhangi bir delil sunmadığını, yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, fakat kararda icra inkar taleplerinin olmasına rağmen yerel mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz karar verilmediğini, mahkemece bu hususun gözden kaçırıldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağa yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dairemizin 2020/285 E. 2020/1610 K sayılı ilamı ile; “…. dava dışı şirketin ticari defterleri ile davacının ticari defterlerinin incelenerek çek bedelinin ödenip ödenmediğinin tespiti davanın halli bakımından önem arzetmektedir. Kaldı ki tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olmadığı ve bu nedenle sahipleri lehine delil olmadıkları da gözetildiğinde mahkemece yukarıda belirtilen şekilde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiş,
Kaldırma kararı sonrası bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacı şirkete ait 2018 yılı yevmiye defterinin istinaf incelemesi için yine dairemizin 2020/1278 Esas sayılı dosyası içeriğinde bulunduğu, defterin ilk derece mahkemesine gönderilemediği, hal böyleyken ilgili defter sunulmuş gibi bilirkişiye sevki ile rapor alınması hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355.maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının ve davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/47 Esas – 2022/112 Karar sayılı kararının 2. KEZ KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının ve davalı vekilinin istinaf itirazlarının kaldırma kararınının gerekçesine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı ve davalı tarafından yatırılan 80,70-TL istinaf karar harcının talep halinde ilgililere iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-g maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi…….