Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/165 E. 2022/157 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/165
KARAR NO : 2022/157
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 26/10/2021
NUMARASI : 2021/501 Esas
DAVA : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati tedbirin reddine itiraz
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vakıf Katılım Bankası …. Şubesine ait; 18.11.2021 vadeli … Çek Numaralı 45.000,00 TL bedelli çek, 25.11.2021 vadeli …Çek Numaralı 45.000,00 TL bedelli çek, 15.12.2021 vadeli … Çek Numaralı 30.000,00 TL bedelli üç adet çekin bedelsiz kalması nedeniyle icraya konu edilmemesi, icraya konu edilmesi halinde takibin durdurulması ve ihtiyati haciz talebine konu edilmemesi bakımından ve çek vadelerinin çok yakın tarihli olması nedeniyle ivedi olarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece 26/10/2021 tarihli tensip tutanağının 9 numaralı ara kararı ile; talep hakkında HMK’nın 390/3 maddesi gereğince davacının haklılığını gösteren yaklaşık ispat sağlayacak bir delil sunulmadığı ve tüm iddialarının yargılama faaliyeti sonucunda ortaya çıkacağı gerekçesiyle tedbir talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkil ile davalı arasında 4 durak, 7 kapılı, engelli platformu olan asansörler için anlaştıklarını, sözleşme gereğince dava dilekçesi ekinde sunulan üç adet çek müvekkili tarafından sözleşme mukabilinde davalıya verildiğini, davalının müvekkiline en geç 30.09.2021 tarihinde asansörlerin teslimi için anlaşmasına rağmen iş bu dava tarihi itibarıyla henüz asansörleri teslim etmediğini, davalının vadesi gelen ve vadesi henüz gelmeyen çekleri ciro ettiği duyumunun müvekkiline ulaştığını, müvekkilinin bedelsiz kalan çekleri ödememek için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davalı … Asansör Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin asansörleri teslim etmemesi üzerine müvekkilinin hem 118.000,00 TL bedelli bir sözleşme yapmak durumunda kaldığını, hem de lehdar olduğu dilekçe tarihi itibariyle vadesi gelen ve vadesi henüz gelmemiş olan üç adet çeki kullanamaması nedeniyle zarara uğradığını, davalının yedinde bulunan veya ciro edip devrettiği çeklerin icra takibine konu edilmesi gibi bir durumda müvekkili aleyhine ciddi bir zararın doğacağını, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin hatalı ve müvekkilinin daha büyük bir zarara uğraması durumunun kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eser sözleşmesi kapsamında dava konusu edilen çekler yönünden bedelsizlik iddiasıyla menfi tespit istemine yönelik olup uyuşmazlık çeklerin icraya konulmamasına dair ihtiyati tedbir isteminin reddi kararının hukuki denetimine ilişkindir.
Dosya içeriğinden tensip ara kararının (9.) bendi dahilinde davacı tarafın tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.
İstinaf incelemesine tabi bir kararın incelenebilmesi için öncelikle ihtiyati tedbir talebi veya talep uyarınca yapılan itirazlar doğrultusunda verilecek kararların HMK’nun 391/2. maddesi uyarınca gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup, esasen istinaf incelemesinin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasasının 141. maddesine göre tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmektedir. Somut olayda ihtiyati tedbir isteminin reddi, ayrı bir karar başlığı ve gerekçe oluşturulmaksızın tensip tutanağıyla reddedilmiş ve madde metni içerisinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa’nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK’nun 297. (Mülga HUMK’nun 388.) maddesi, işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir.
Somut olayda mahkemece tensip tutanağı içerisine dercedilen red kararının HMK’nın aradığı anlamda usuli bütünlük ve gerekçeyi taşınmadığı anlaşılmış olmakla birlikte usul ekonomisi gereği bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
İİK m. 72/II, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
İİK’nın 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden, geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Dosya mevcuduna göre davacının yaklaşık haklılığını ortaya koyacak nitelikte herhangi bir delile tesadüf edilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; dosyadaki belgelere göre, ilk derece mahkemesi kararında kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarih 2021/501 Esas sayılı Ara Kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70- TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin, ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/02/2022