Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1468 E. 2022/1820 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1468
KARAR NO : 2022/1820
KARAR TARİHİ : 18/11/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/257 Esas – 2022/331 Karar
TARİHİ : 25/05/2022
DAVANIN KONUSU : Merci Tayini
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; galericilik işi ile uğraştığını, davalının arkadaşı vasıtası ile araç almak için kendisi ile irtibata geçtiğini, aralarında alım satım akdi kurularak kendisine ait aracın davalı tarafından satın alındığını, karşılığında bir miktar alacak için davalı tarafından düzenlenen vekalet ile dava dışı kişi tarafından davalıya ait araçta rehin sözleşmesi yapıldığını, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevabında; davacı ile aralarında alım satım ilişkisi kurulmadığını, davacı tarafa borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Erzurum 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ” … davacı vekili dava açarken müvekkilinin … Otomotiv isimli işyerinin sahibi olduğunu ve araç alım satım işi ile uğraştığını beyan ederek eldeki davayı ikame etmiştir. Dava konusu …………. plakalı aracın cinsinin kamyonet- panelvan olduğu, kullanım şeklinin ise yük nakli olduğu araç satış sözleşmesinden anlaşılmıştır. Dosyada dinlenen tanık ……… “davalının daha önce araç alım satım işi yaptığını, yakın zamanda düğün yaptığını ve borçlarının olduğunu, borçlarından dolayı dava konusu aracı paraya çevirmek amaçlı aldığını, aynı gün davalının araca alıcı bulduğunu ve aracın üçüncü kişiye satıldığını ” beyan etmiştir. Davacı tarafın otomotiv üzerine iş yerinin olduğu ve araç alım satım işiyle uğraştığı, davalının ise kar amaçlı davaya konu aracı alıp, sonrasında üçüncü kişiye sattığı, aracın cinsinin kamyonet-panelvan olup, kullanım şeklinin ise yük nakli olduğu hususları hep birlikte dikkate alındığında mahkememizin görevsizliğine, davanın görevsizlik nedeniyle reddine, görevli mahkemenin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair karar verilere … ” şeklinde karar verilmiştir.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ” …dava, araç alımına ilişkin olduğundan davanın mutlak ticari dava ve yukarıda belirtilen üçüncü grup ticari davalardan olmadığı açıktır. Bu davanın nispi ticari dava olması için ise davacı ve davalının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Mahkememiz’ce davalının tacir olup olmadığı hususunda ticaret odasına yazılan müzekkere cevabın davalının tacir olmadığı belirtilmiştir. Esnaf odasına yazılan müzekkerede davalının esnaf kaydının bulunmadığı belirtilmiştir. Yine Gelir İdaresi Başkanlığı’na yazılan müzekkere cevabında da davalının potansiyel mükellefiyet kaydının olduğu (aktif mükellef olmadığı) belirtilmiştir. Davalının vergi kayıtları ve esnaf odası ile ticaret odası kayıtlarından anlaşılacağı üzere tacir olmadığı sabittir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık nispi ticari dava olarak da değerlendirilemez. Eldeki dosya ile benzer doğrultuda olan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2019/4302 Esas 2019/5615 Karar 08/10/2019 karar sayılı ilamı doğrultusunda, davacının davasının görev nedeniyle usulden reddine, Mahkememizin görevsizliğine, dosyada görevli mahkemenin Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) olduğuna, karar verilmesi gerekmiş” şeklinde karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi amacıyla dosya HMK 21. maddesi uyarınca re’sen merci tayini için Dairemize gönderilmiştir.
Bilindiği üzere yargı yeri belirlenmesine ilişkin hükümler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 21 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nın “Yargı yeri belirlenmesini gerektiren haller” başlıklı 21/1-c bendi uyarınca “Kesin yetki hallerinde her iki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulması gerekmekte olup, aynı Kanunun “İnceleme yeri” başlıklı 22/2. maddesine göre “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.”
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteklerine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; sağlayıcı; “ Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3.maddesinde de tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı yasanın 73.maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olaya gelince; davacının araç alım satım işi ile uğraştığı, davalının dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden herhangi bir ticari faaliyet kapsamında araç alım işi ile uğraştığının saptanamadığı, bu nedenle ticari faaliyet kapsamında alım satım ilişkisi kurulmadığı değerlendirildiğinde dosyaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) olduğu sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Bu nedenle, eldeki dosyaya bakma görevinin Erzurum 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ait olduğu anlaşılmaktadır.
KARAR: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Erzurum 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362-(1)/c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.