Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/1297 E. 2022/1505 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1297
KARAR NO : 2022/1505
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2022
NUMARASI : 2022/233 Esas – 2022/292 Karar
DAVA : Menfi Tespit – Merci Tayini
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine hiç tanımadığı, görmediği davalı tarafından 7.000 TL bedelli bir adet sahte senet düzenlendiğini, 03.04.2019 tarihinde davalı vekili tarafından takip talebi hazırlanarak Erzurum …….. İcra Müdürlüğü 2019/…….. Esas Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, 10.04.2019 tarihinde senetteki imzanın kendisine ait olmadığını belirten müvekkilinin Erzurum ……. İcra Müdürlüğü 2019/…… Esas sayılı dosyasında gösterilen asli, feri tüm borca itiraz ettiğini, ancak Erzurum …….. İcra Müdürlüğünün itiraz merciinin müdürlüğün olmaması sebebiyle itirazı reddederek takibin devamına karar verdiğini, müvekkilini borçlu olarak gösteren senedin müvekkili tarafından doldurulmadığından ve müvekkilin imzası taklit edilerek, davalı tarafından hazırlandığından takip haksız ve kölü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalı takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, bu hususun Yargıtay Hukuk Genel Kurulu(E.2013/12-1526, K.2015/1005) önüne gelen bir somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlu tarafından imzaya itiraz edildiğini, ilk derece mahkemesinde imza için menfi tespit davası açıldığını, imzanın bilirkişi raporu ve mahkeme kararıyla borçluya ait olmadığı karara bağlandığını, ilk derece mahkemesinin itirazın kabulüne karar vermesi gerekirken, kararında direnmesi hukuka aykırıdır denilerek desteklendiğini, 6100 sayılı kanunun 208, Maddesi; taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır; aksi hâlde belge aleyhine delil olarak kullanılır denilerek davalı tarafından düzenlenen haksız ve kötü niyetli senetten ötürü müvekkilin borçlu olmadığının tespit edilmesi, mahkemeniz tarafından tevdi edilecek alanında uzman bilirkişi incelemesiyle senetteki imzanın sahte olduğunun ortaya çıkacağını, ayrıca davalı hakkında sahte düzenlenen senet nedeniyle Erzurum Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunulduğunu, soruşturma numarasının bildirileceğini, son tahlilde davalı tarafından icra takip dosyası ile maaş haczi talep edildiğinden 2004 sayılı kanunun 72. maddesi gereği başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle Erzurum ……..İcra Müdürlüğü’nün 2019/……… E.sayılı dosyası ile yürütülen icra takibinin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile ödeme emrinde gösterilen miktar olan 7.315,86 TL’nin % 20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMELERİNİN KARARLARININ ÖZETİ:
Erzurum ……Sulh Hukuk Mahkemesi 08/02/2022 tarih 2020/…… Esas – 2022/……..Karar sayılı kararı ile, dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmadığı, buna yönelik bir dava olmadığı açıktır.6100 sayılı HMK’ nun 4. Maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinde görülecek davalar belirlenmiştir. T.T.K ya göre kambiyo senetleri illetten mücerret senetler olup, borç ilişkisinden bağımsızdır.HMK’nın 114. Maddesinde “görev” dava şartı olarak düzenlenmiş, aynı yasanın 115. Maddesinde dava şartlarında eksiklik olması halinde davanın usulden reddine karar verileceği hüküm altına alındığı gerekçesiyle dosyanın bakmaya görevli Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi gönderilmesine karar vermiş, karar 28/03/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince; Somut uyuşmazlık kira sözleşmesi nedeniyle düzenlenen senet dayanak yapılarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti davası olduğundan ve davanın tarafları gerçek kişiler olduğundan davanın nispi ticari dava ve üçüncü grup ticari davalardan olmadığı açıktır. Bu davanın mutlak ticari dava olması için ise dava konusunun Türk Ticaret Kanunun’da düzenlenmesi gerekir. Zira kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ancak dava konusu senedin kambiyo senetlerinde zorunlu olarak bulunması gereken unsurlardan olan düzenleme yerinin bulunmaması (düzenleyenin adının yanında yazılı bir yer de belirtilmemiştir) nedeniyle kambiyo senedi niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu senedin kambiyo senedi niteliğinde olmaması nedeniyle davanın mutlak ticari davalardan olmadığı da belirlenmiştir. Bu halde senedin adi senet olması nedeniyle davanın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi ya da senedin dayanağı borç ilişkisine bakmakla görevli mahkeme hangi mahkeme ise o doğrultuda görev hususunun değerlendirilmesi gerekir. Davalı vekili Erzurum ……Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yaptığı yargılamanın 6.celsesinde, taraflar arasında imzalanan araç kira sözleşmesini mahkemeye sunduklarını, dava konusu senedin, kiraya verilen araca kiralama süresinde verilen hasar nedeniyle takibe konulduğunu beyan etmiştir. Bu halde dava konusu senedin kira sözleşmesi nedeniyle düzenlendiği ve kambiyo senedi niteliğinde olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle, HMK’nin 4/1-a maddesi gereğince davacının davasının görev nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Erzurum…….. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü için dosya HMK 21. Maddesi uyarınca re’sen merci tayini için dairemize gönderilmiştir.
Bilindiği üzere yargı yeri belirlenmesine ilişkin hükümler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 21 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nun “Yargı yeri belirlenmesini gerektiren haller” başlıklı 21/1-c bendi uyarınca “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulması gerekmekte olup, aynı Kanunun “İnceleme yeri” başlıklı 22/2. maddesine göre “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.
Dava İİK 72 madde kapsamında açılan menfi tespit davasıdır.
Somut olayda; davacı yan imzaya itiraz etmekte, karşı tarafı tanımadığını beyan etmekte, davalı yan ise 01.09.2018 tarihli kira sözleşmesi çerçevesinde kiralanan aracın davacının sevk ve idaresindeyken geçirdiği kaza sonrası hasarlandığını, hasar bedelinin tahsili amacıyla bonoya dayalı olarak icra takibi başlattıklarını iddia etmektedir.
Hal böyle olunca somut olayda uyuşmazlık TTK’da düzenlenen kambiyo senetleri ile ilgili hükümlerden kaynaklanmaktadır. Dosya içinde bulunan senet fotokopilerinden takibe konu senedin tanzim yerinin olmadığı anlaşılmaktadır. TTK 688. maddesi gereğince tanzim yerinin bononun zorunlu unsurlarından olduğu ve tanzim yeri olmayan senetlerin kıymetli evrak vasfında olmayıp adi senet vasfında bulunduğundan, senetlerdeki hakkın devri ciro yoluyla değil, ancak alacağın temliki hükümleri ile gerçekleşebilir. Açıklanan tüm bu nedenlerle, kira sözleşmesinde dava konusu senede ilişkin herhangi bir ifadenin yer almadığı, davacı yanın da senedin kira sözleşmesinden kaynaklandığını kabul etmediği, davalıyı tanımadığı iddiasında bulunduğu, dava konusu senedin üzerinde zorunlu unsur olan keşide yerinin bulunmadığı anlaşılmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu resen değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu nedenle eldeki dosyaya bakma görevi Erzurum Nöbetçi Asliye Asliye Hukuk Mahkemesi ait olmakla dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesi için mahal mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Erzurum Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-c maddesi, uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/10/2022