Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/897 E. 2021/983 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/897
KARAR NO : 2021/983
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/341 Esas- 2021/23 Karar
TARİHİ : 27/01/2021
DAVA : Merci Tayini
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/09/2021
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın Erzurum Şubesinin müşterisi olduğunu, müvekkilinin kredi kartının iptal edilmesi ve kendisine bankamatik kartı verilmesi konusunda davalıdan talepte bulunduğunu, müşteri hizmetlerinden müvekkilinin arandığını ve güvenlik sorusunun sorulduğunu, sesli yanıt sistemiyle cevaplandırılmasının istenildiğini, taleplerinin değerlendirilebileceğinin beyan edilerek görüşmenin sonlandırıldığını, görüşme sonrası müvekkiline ait hesaptan 10.000,00 TL kredi çekildiği, 3.800,00 TL ek hesabının kullanıldığı, müvekkilinin bunu öğrenince bankayla irtibata geçilerek işlemin iptalini talep ettiğini, banka tarafından yapılan işlemlerin iptal edilemeyeceğini, savcılığa başvurulması gerektiğinin bildirildiğini, bankanın müvekkilinin kişisel verilerini koruyamadığı için bilgilerinin dolandırıcıların eline geçtiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı bankaya 10.000 TL kredi ve 3.800 TL ek hesap bakiyesi borçlu olmadığının tespiti ile 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı … bireysel müşteri olduğunu, bu davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, dava konusu işlemlerin gerçekleşmesinde hiçbir şekilde müvekkili Bankanın kusur ve sorumluluğu olmamakla birlikte hiçbir şekilde kabul anlamına gelememekle birlikte eğer gerçekten davacının iradesi dışında bir kullanım söz konusu ise bu işlemi yapan kişilerin dava konusu işlem bakımından sorumlu olduklarının aşikar olduğunu, illiyet bağı prensibi gereğince davacının zararının oluşmasına sebebiyet veren kişilerin, bu fiillerinden dolayı sorumlu tutulmaları gerekmekteyken, somut olay bakımından kusurlu/kusursuz herhangi bir fiil içerisinde bulunmayan, dolayısıyla da hakkında illiyet bağı kurulamayan müvekkili Banka’ya husumet yöneltilebilmesinin mümkün olmadığını, davacının kendisi tarafından yapılmadığını iddia ettiği dava konusu işlemlerin, sadece davacı tarafından bilinmesi gereken bilgi ve şifrelerin doğru girilmesi ile gerçekleşmiş olduğunu, müvekkili bankaya yükletilebilecek bir kusur ve sorumluluğun bulunmadığını, davacının ifade tutanağında bilgi ve şifrelerini paylaştığını ikrar ettiğini, bu nedenlerle davanın görevsizlik ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMELERİNİN KARARLARININ ÖZETİ:
Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/71 E, 2020/94K sayılı kararıyla; taraflar arasındaki ilişki bankacılık işlemi, davacı ise ticari ve meslek amaçlı hareket ettiği tüketici konumunda olmadığı anlaşılmakla bankacılık mevduat işlemlerinden kaynaklanan davaların TTK’nın 4. maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayıldığını, davalı banka ile yapmış olduğu ödünç para verme işine ilişkin işlemden doğan işbu davada uyuşmazlığın mutlak ticari dava konusu olduğunu, eldeki dosyaya bakma görevinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiş, karar istinaf edilmeksizin 08.09.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/341E, 2021/23K sayılı kararıyla, dava konusu kredi sözleşmesinin bireysel kredi kullanımına ilişkin olduğu, davacı ile davalı arasında bireysel müşteri sözleşmesi bulunduğundan, davacının bireysel müşteri olarak hizmet alan gerçek kişi tüketici, davalı bankanın da hizmet veren profesyonel sağlayıcı olduğu, bireysel mevduat sözleşmesinin de bir tüketici işlemi olduğunu, davalı hizmet vermekte iken, davacının bireysel hesabına ait şifrenin üçüncü kişilerce ele geçirilmesi nedeniyle, davacının uğradığını iddia ettiği zarar için açılan davada davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin karşı görevsizlik kararı vermiş, karar 15.06.2021 tarihinde kesinleşmiş, dosya yargı yerinin belirlenmesi için Dairemize gönderilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, dava dışı kişilerin rızası dışında, kişisel bilgilerini kullanarak çektikleri krediden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı yanın husumet itirazıyla birlikte davanın reddini talep ettiği, davacı yanın dava konusu olaya ilişkin olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduğu açıktır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden anlaşılacağı üzere tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nın 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur.
Somut uyuşmazlık, davacının bireysel müşteri sözleşmesi kapsamında, dava dışı kişilerce davacının rızası dışında kullanılan bireysel krediden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, dava konusu hesabın davacıya ait vadeli ve vadesiz mevduat hesabı olduğu ve ticari nitelik taşımadığı, davacı tarafın davalı banka ile arasındaki ilişkinin tüketici işlemi, davacının ise ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici konumda olduğu, bu nedenle tüketici işleminden kaynaklı davada, dava tarihi itibariyle tüketici mahkemesinin görevli olduğu açıktır.
Bu itibarla uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. (aynı yönde Yargıtay 20.HD’nin 2016/2108 E., 2016/6883K.sayılı kararı)
Netice itibariyle, tüketici mahkemesi sıfatıyla Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesi gerektiğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-c maddesi, uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/09/2021