Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/1273 E. 2021/1112 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1273
KARAR NO : 2021/1112
KARAR TARİHİ: 15/10/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/06/2021
NUMARASI : 2021/285
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil – İhtiyati Tedbir
KARAR YAZIM TARİHİ: 15/10/2021
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ;
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı şirketin 3 adet akaryakıt istasyonunu … Bayisi olarak uzun süre işlettiğini, işlerinin bozulması ve içine düştüğü maddi sıkıntılar nedeniyle tarafların anlaşmaları doğrultusunda ….Ltd.Şti adlı şirketin kurularak akaryakıt istasyonlarının kurulan yeni şirkete devredildiğini, davalı şirketin, dava dışı kişilere olan borçlarının ödenmesinde kolaylık sağlanması/ödenmesi/yardımcı olunması konusunda anlaşmaya varıldığını, tapuların davalıya devredildiğini, davalı şirketin yapılan anlaşmaya aykırı hareket ettiğini, taahhütlerini yerine getirmediğini ve tapuları da devretmediğini beyanla tapu iptal tescil mümkün olmaması halinde tazminat talepli davada iki adet tapunun devrinin engellenmesine ilişkin tedbir talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu….. parsel sayılı taşınmazın icradan yapılan ihaledeki ve tapudaki devir değerinin 4.620.000,00-TL olduğunu, … ada … parsel sayılı taşınmazın icradan yapılan ihaledeki tapu değerinin 2.500.500,00-TL olduğunu, her iki taşınmazın icra dosyasından yapılan ihalelerdeki satış bedellerinin toplamının 7.120.500,00-TL olduğunu, dava değerini kötü niyetli ve mahkemeyi yanıltmak amacıyla 10.000,00-TL olarak beyan edildiğini, yatırması gereken peşin harcı yatırılmadığını, tedbir talebinin şu aşamada reddinin uygun olduğu ancak ilerleyen aşamada tedbire hükmedilmesi halinde teminatın bu değerler üzerinden belirlenmesi gerektiğini ve davanın reddini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI;
Yerel Mahkeme 18.06.2021 tarihli tensip zaptı 10 nolu ara kararı ile “…Davacı vekili dava dilekçesinde, Erzurum ili, … İlçesi, … parsel ve Erzurum ili, … İlçesi … ada … parselin tapularının 3. kişilere satışının önlenmesine ilişkin tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de; HMK’nın 390/3 maddesi gereğince davacının haklılığını gösteren yaklaşık ispat sağlayacak bir delil sunulmadığı ve tüm iddialarının yargılama faaliyeti sonucunda ortaya çıkacağı anlaşıldığından davacının işbu tedbir talebinin bu aşamada reddine, (ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karara karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere) …” tedbir talebini reddetmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, önceden açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya uygun teminat amaçlı olarak davalıya devredilen taşınmazın davalı yanca üçüncü kişilere satışının gerçekleştirilmesi halinde lisansının iptali ve istasyonlarının kapanmasına neden olabileceğini belirterek tedbir kararı verilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, teminat anlaşmasına ve taahhütlerini yerine getirmeyen davalı şirkete teminat olarak verildiği iddia olunan taşınmazların tapu iptal ve tescili mümkün olmaması halinde tazminat talebine ilişkindir.
Yerel Mahkemenin 18/06/2021 tarihli tensip zaptı 10 nolu ara kararı ile tedbir talebinin reddine karar verildiği kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği açıktır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından, dava dilekçesinde dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de, dava ve cevap dilekçeleri içeriği ile tüm dosya kapsamından her iki taşınmazın değerinin daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı aleyhine dava dışı … Bankası T.A.O tarafından başlatılan Erzurum … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası kapsamında … parsel sayılı taşınmaz 4. 620.000,00 TL karşılığında 07.03.2017 tarihinde alacaklısına alacağa mahsuben ihale edilmiş, Erzurum İli, … İlçesi, … ada … parsel sayılı taşınmazın ise 2.450.000,00 TL karşılığında 18.09.2017 tarihinde davalı şirket tarafından cebri icra ihalesi sonucunda satın alınmıştır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyatı tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkın da iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 398/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Somut olaya gelince; Davanın konusunu, teminat olarak davalı tarafa devredildiği iddia olunan Erzurum İli, … İlçesi … parsel ve Erzurum İli, … İlçesi, … ada … parsel sayılı taşınmazların anlaşma ve taahhüde aykırı olarak olarak davacıya devrinin yapılmadığı bu nedenle öncelikle tapu iptal tescil mümkün olmaması halinde ise tazminat istemi oluşturmaktadır.
HMK’nın 389. Maddesinde ihtiyati tedbir sadece ”uyuşmazlık konusu hakkında” verilebileceği düzenlenmiş olup, davacının öncelikli talebi, dava konusu yaptığı taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili talebidir. Bu itibarla,taraflar arasında bayilik ilişkisinin bulunduğu; davaya konu taşınmazın yargılama sürecinde 3. kişilere devredilmesi halinde, taşınmazı devralan 3. kişilerin kazanımı yasa gereği korunacağından ve işbu dava sonucunda tapu iptali ve tescile karar verilmesi durumunda ve taşınmazın 3. kişiye devri halinde, hükmün infazı olanağı bulunmayacağından HMK’nın 389/1 maddesi uyarınca somut olayda ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararının reddine ilişkin kararı hatalı olmuştur.
Mahkemece taşınmazlar hakkında uygun bir teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği, her iki taşınmazın 2017 yılı icrai satış değerinin 7.070.000,00 TL olduğu, yerel mahkemece yapılacak keşif sonrası dava değerine göre bu miktarı arttırma ve eksiltme hakkının her zaman için bulunduğu hususları göz önünde bulundurularak talebin kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerektiği anlaşılmakla, HMK 355.madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulüne, HMK 353/1-b.2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilerek, yerine aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/285 Esas Sayılı dosyasında 18/06/2021 tarihli tedbir talebinin reddine ilişkin kararının HMK 353/1-b.2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan kararın yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİ İLE;
“Davalı adına kayıtlı olduğu tespit edilen Erzurum İli, … İlçesi … parsel sayılı taşınmaz ile Erzurum İli, … İlçesi, … ada … parsel zemin kat ….. nolu bağımsız bölüm üzerine, 700.000,00 TL nakdi teminat veya kesin teminat mektubu sunulduğu takdirde, 3. kişilere devir ve temlikinin engellenmesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
HMK 393. maddesine uygun olarak ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına yönelik işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,”
ŞEKLİNDE HÜKÜM TESİSİNE,
2- Kararın gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
3-İstinaf aşamasında davacı taraftan alınan 59,30-TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf aşamasında yapılan 85,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/10/2021