Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/1186 E. 2021/1183 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1186
KARAR NO : 2021/1183
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2021/322 Esas
TARİHİ : 16/07/2021
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2021
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 03/04/2017 tarihinde kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul sözleşmesinin yapıldığını, sözleşmeye göre 60 gün içinde inşaata başlanıp 30 ay içerisinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak inşaatın kararlaştırılan sürede bitirilmediği gibi karalaştırılan özelliklerin dışına çıkılarak eksik ve ayıplı olarak yerine getirilmiş olduğunu, bu hususlarla ilgili olarak Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/….. D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, müvekkilinin açıklanan nedenlerle maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL maddi, 500.000,00-TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama süresince müvekkilinin ortaya çıkabilecek her türlü hak kaybının önüne geçilmesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/07/2021 havale tarihli dilekçesi ile 500.000,00-TL manevi tazminat talebini 200.000,00-TL olarak daralttığını beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili firma ile davacı şirket arasında ilk olarak 03/04/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu süreçte müvekkili şirketin yapı müteahhitliği yaptığını, davacı firmanın yapı sahibi olarak her türlü iş ve işlemin asıl sorumlusu olduğunu, müvekkilinin 02/02/2018 tarihli ikinci sözleşme ile yapıyı devraldığını, bu aşamaya kadar inşaatın karkas halinin tamamlandığını, karkas haline kadar yapılan her türlü işlemin davacı şirketçe yapıldığını, davacının aslında kendi tasarrufu altında yaptığı işlemleri dava ettiğini, müvekkilinin yapıyı sözleşmede kararlaştırılan süreden önce teslim ettiğini, değişik iş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte alınan bilirkişi raporunun dikkate alınamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/322 E., 05/07/2021 tarihli 10 nolu tensip ara kararı ile “Davacı vekili dava dilekçesinde, maddi ve manevi zarara uğrayan müvekkilinin yargılama süresinde ortaya çıkabilecek her türlü hak kaybının önüne geçilmesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de davacı vekilinin talebinde tedbir konusunun belli olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine, (istinaf kanun yolu açık olmak üzere)” şeklinde karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, müvekkilinin yargılama süresince ortaya çıkabilecek her türlü hak kaybının önüne geçilmesi için istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, Erzurum ili, ….. ilçesi, ……. Mahallesi, …….ada …… parsel üzerinde davalı adına kayıtlı olan taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi mahkemenin 05/07/2021 tarihli tensip tutanağının 10 nolu ara kararı ile reddedilmiş, ancak ayrı bir gerekçeli karar yazılmamıştır. HMK’nın 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Somut olayda ihtiyati tedbir talebi tensiben reddedilmiş ise de tensip tutanağının 10 nolu ara kararında red gerekçesi açıklanmıştır. Tensip tutanağı davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, talebin ret usulü istinaf gerekçesi yapılmamıştır. Bu halde ret kararının sırf gerekçeli karar şeklinde yazılmamış olması usul ekonomisi gözetilerek kaldırılma sebebi yapılmamış, bu yanlışlığa değinilmekle yetinilmiş ve işin esası incelenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Buna göre ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlık konusu şey hakkında verilebilir. Somut olayda uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup davacı vekilinin istinaf dilekçesi ile tedbir konulmasını talep ettiği Erzurum ili, …… ilçesi, …… Mahallesi, …… ada ……. parsel üzerinde davalı adına kayıtlı taşınmazlar uyuşmazlığın konusu değildir. Bu sebeple ihtiyati tedbirin koşulları oluşmamıştır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı istinaf itirazları yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı vekilinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/322 Esas sayılı dosyada 05/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.