Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2020/874 E. 2022/1648 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/874
KARAR NO : 2022/1648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
NUMARASI : 2019/76 Esas – 2020/40 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalıların iş ortaklığı arasında düzenlenen sözleşme gereği, müvekkili olan şirketin kazı ve dolgu yapılması işini üstlendiğini, müvekkili şirketin, sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirdiğini ve hak kazandığı 212.144,00 TL + 38.185,92 TL KDV olmak üzere toplamda 250.329,92 TL bedeli fatura ederek davalılara gönderdiğini ancak davalı tarafın söz konusu fatura bedelini müvekkiline ödemediğini, davalı tarafın fatura bedelini ödememesi ve mal kaçırma girişiminde olması dolayısıyla mahkemenin 2019/ D.İş. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınarak ……. …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, Davalı tarafın “İlgili faturanın gerek iş ortaklığında gerek şirkette gerek ise şahıslarda hiçbir karşılığı yoktur” şeklinde bir iddia öne sürerek itiraz ettiğini, TTK’nun ilgili maddeleri uyarınca yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, müvekkil şirketin sözleşme konusu edimini yerine getirip fatura düzenlemesine ve davalı tarafın bu faturayı alıp ticari defterlerine işlemesine rağmen gelinen bu aşamada faturanın ve borcun varlığını inkar etmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ….. … İcra Müdürlüğü’nün 2019/…… E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına, davalıların dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacı tarafından belirtilen Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/…. D.İş sayılı dosyasının taraflarınca istinaf edildiğini, davacı tarafın alacaklı olduğundan bahis ile müvekkili ile hiçbir alakası olmayan faturayı kestiğini, aslı gibidir yaparak mahkemeye sunduğunu, mahkemenin de ilgili değişik iş dosyası ile % 15 teminat ile talebi kabul ederek ihtiyati haciz kararı verdiğini, bu kararın icraya koyularak müvekkilinin bütün hesapları ve mallarına haciz konulduğunu, taraflarca imzalanmış herhangi bir sözleşmenin olmadığını, dosyada taraflarınca imzalanmış herhangi bir senetin olmadığını, yapmış oldukları itirazlarda ispat yükünün davacılara ait olduğunu, bu nedenlerle davacının açmış olduğu davanın reddine, ilgili ilamsız takibin iptaline, davacı tarafın kötü niyetli olduğundan takip çıkışı itibarı ile % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, “davacı ile davalıların iş ortaklığı arasında düzenlenen sözleşme gereği, davacının kazı ve dolgu yapılması işini üstlendiği, davacı şirketin, sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirmiş olduğu, ancak davalı tarafın edimini yerine getirmemesi nedeniyle …… …… İcra Müdürlüğü’nün 2019/…….E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı, dosyada aldırılan bilirkişi raporuna göre davalı firmaya ait Form …..’nın sunulduğu ve davacı firma tarafından düzenlenen faturanın davalı firma tarafından beyannamede beyan edildiği, davacı firmanın yasal defterlerinin incelemesinde, davacı firma tarafından davalı firma adına KDV dahil 250.329,92.-TL fatura düzenlendiği ve herhangi bir tahsilat yapılmadığı, bu nedenle 31/12/2018 tarihli yevmiye kapanış fişinde de davacı firmanın davalı firmadan 250.329,92.-TL alacağının olduğu tespitinde bulunulduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği davalının ….. ….. İcra Dairesinin 2019/….. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 250.329,92.-TL üzerinden devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si oranındaki 50.065,98.-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyasına sunulmuş ve usulüne uygun veya taraflarınca imzalanmış herhangi bir sözleşme veya senet bulunmadığını, müvekkillerine teslim edilen herhangi bir iş veya malın da bulunmadığını, davacının mal veya hizmet alımına ilişkin herhangi bir belgede sunamadığını, dosyaya konu borçlu iş ortaklığı olduğunu ve kendine ait bir vergi numarasının bulunduğunu, buna rağmen yerel mahkemece davalı olarak … ile ………..’ın kayda geçirildiğini ileri sürerek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itiraz nedeni ile açılan itirazın iptali davası olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
Uyuşmazlık, fatura konusu işlerin davacı tarafından yapılarak davalıya teslim edilip edilmediği, mevcut delillerle bu hususun kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye aittir. Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı 04.08.2018 tarihli sözleşmeye dayanmakta olup adı geçen sözleşme, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/…….D.İş sayılı ihtiyati haciz dosyası içerisinde bulunmakta olup, yerel mahkemece bu sözleşmenin dosya içerisine alınmaması eleştirilmekle yetinilmiştir.
22.10.2018 tarihli fatura davalıların ticari defterlerine de kayıtlı olduğuna (…. formlarına) ve itiraz edilmediğine göre sözleşme konusu (fatura konusu) işlerin davacı tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilmelidir. Karinenin aksini ispat yükü davalıya ait olup davalı sözleşme konusu iş yönünden davacı tarafından yapılmadığına dair herhangi bir delil ibraz etmemiş, bu yöndeki savunmasını kanıtlayamamıştır.
Bu yönüyle dosya ele alındığında; takip konusu faturaların TTK 18 ve 21. maddeleri kapsamında davalıya usulünce teslim edildiği ve ortada miktar bazında kesinleşen bir fatura alacağı bulunduğu anlaşılmakla birlikte eser sözleşmesinin varlığı uyuşmazlık konusu olmaktan çıktığından alınan bilirkişi raporuyla da ticari defterlerin HMK’nın 222. maddesine istinaden sahibi lehine delil olarak kabul edileceği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalılar vekilinin tüm istinaf nedenlerinin reddi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/76 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 17.100,04 TL istinaf karar harcından peşin alınan 4.276,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.824,04 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı yanın üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliğinin Dairemizce, kesinleştirme, harç ve gider avansın ikmal ve iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nun 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.