Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2020/788 E. 2022/1939 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/788
KARAR NO : 2022/1939
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI : 2019/93 Esas – 2020/36 Karar
DAVA : Sözleşmenin İptali
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Erzurum İli … İlçesi … Mahallesi içme suyu ve kanalizasyon çalışmaları kapsamında davalı kurum ile sözleşme imzalandığını, söz konusu faaliyetlerin icrası kapsamında şantiye alanı tespiti için bu yere gittiklerinde terör örgütü pkk mensuplarınca çevrildiklerini, yol durdurması sonucu darp edilerek tehdit edildiklerini, bu olayların 29.05.2017 tarihinde meydan geldiğini, bu olaydan sonra bölgede operasyon başladığını, sıcak çatışma alanı olduğunu hatta son zamanlarda güvenlik güçlerince bir kaç teröristin de aynı bölgede ölü olarak ele geçirildiğini, bu alanın özel güvenlik bölgesi seçildiğini, kamu ihale kanunu mücbir sebep başlıklı 10.maddesi çerçevesinde terör olaylarından dolayı can ve mal güvenlikleri bulunmadığından teminatın iadesini talep ettiklerini, ESKİ Genel Müdürlüğü’nün taleplerini yerinde gördüğü yönünde komisyon kararı almasına rağmen halen teminatlarının iade edilmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshinin tespiti ile teminat mektuplarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, görev ve husumet itirazlarının bulunduğunu, bir olayın mucbir sebep olması için öngörülmez olması gerektiğini ayrıca kanunda mucbir sebep olarak doğal afet, grev, salgın hastalık ve seferberlik ilanı ile kurum tarafından belirlenecek benzeri diğer öğelerin sayıldığını, durumun bunlar içinde yer almadığı gibi davacının başına gelen olayın sözleşmenin imzalanmasından önce meydana geldiğini, yer teslimine gelinmediğini, sözleşmenin imzalanmasından önce olan olayların mucbir sebep sayılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ; “… davacıların taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmasından önce uğradıklarını iddia ettikleri pkk terör mensuplarının tehdit, hakaret ve darp eylemlerinin can güvenliklerini tehlikeye attığını, tehdit nedeniyle işçi temin etmelerinin de mümkün olmadığını ve bu durumun 4735 sayılı yasanın 10. Maddesi gereğince mücbir sebep sayılacağını iddia etmiş iseler de sözkonusu iddiaların yasada 4 madde halinde sayılan mücbir sebepler arasında sayılmadığı, Kurum tarafından belirlenecek benzeri diğer haller arasında sayılmasına da olanak bulunmadığı, Kamu İhale Kurumununun bu yönde bir kararının bulunmadığı, davacıların iddia ettikleri tehditten sözleşmenin imzalanmasından önce haberdar olduklarından bu tehditin öngörülemez olduğunu iddia edemeyecekleri, bu nedenle de iddialarının mücbir sebep sayılmasına imkan bulunmadığı, böyle bir tehditin mücbir sebep sayılmasının ülkemizin gerçeklerine de aykırı olacağı zira zaman zaman yaşanan terör tehditinin mücbir sebep sayılması ve bu nedenle sözleşmenin feshine imkan tanınmasının devleti halkına hizmet götüremez hale getireceği, böyle bir durumun kabulüne de imkan bulunmadığı, davacıların güvenlik tehditi iddialarına davalı kurumun sessiz kalmadığı, davacıların güvenlik endişesinin giderilmesi için gerekli girişimlerde bulunduğu, sözleşmede yer teslimi 5 gün içinde yapılacak denilmesine rağmen bölgenin özel güvenlik durumunun kalkmasından sonra yer tesliminin yapılmasına karar verildiği, iki hafta süre ile özel güvenlik bölgesi ilan edilen alanın işin yapılacağı alandan 30-40 km uzaklıkta olduğu ve bu bölgedeki terör mensuplarının da etkisiz hale getirildiği, işin yapılacağı alanda güvenlik tehditi bulunmadığı güvenlik makamlarınca da bildirilmesine rağmen davacıların sözleşmenin feshinin tespiti ve teminat mektubunun iadesi taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir
HMK 331/2 maddesi gereğince Erzurum 5. Asliye Hukuk Mahkemesindeki görevsizlik kararı nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın REDDİNE, … ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle ; sözleşme kapsamında şantiye alanı tespit etmek amacıyla … Mahallesi’ne gittiklerini, dönüşte terör örgütü pkk mensuplarınca çevrildiklerine ilişkin delillerin dosya içeriğinde bulunduğunu, bölgenin ohal bölgesi ilan edildiğini, mücbir sebebin kendi kusurlarından ileri gelmediğini, Eski Genel Müdürlüğü’nün teminatın iadesine karar vermesine rağmen iade etmemesinin kötüniyetli olduğunu gösterdiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, mücbir sebep nedeniyle sözleşmenin feshinin tespiti ile teminatların iadesi isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Erzurum …… Belediye’sine bağlı …’nce 16.05.2017 tarihli ihale ile … Mahallesi içme suyu ve kanalizasyon inşaatı yapım işinin davacılara ihale edildiği, davacının şantiye alanı tespiti için bölgeye gidip oradan ayrıldıkları esnada 29.05.2017 tarihinde terör örgütü pkk mensuplarınca çevrilerek darp edildiklerini ileri sürdükleri, ihale kapsamında taraflar arasında 16.06.2017 günü sözleşme imzalandığı, … bölgesinin 21.06.2017 – 05.07.2017 tarihleri arasında özel güvenlik bölgesi ilan edildiğine dair davacı taraflarca sunulmuş yazı içeriği ile davacı tarafından Eski Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış sözleşme gereği işi yapamayacaklarına ilişkin bildirimin dosya içeriğinde yer aldığı, … Kaymakamlığı’nın 06.09.2017 tarihli cevabında çalışmalara engel teşkil edecek güvenlik probleminin bulunmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince; davacı taraflara 16.05.2017 tarihinde … Mahallesi su ve kanalizasyon inşaat yapım işlerinin ihale edildiği, davacıların 29.05.2017 tarihinde şantiye alanı tespiti için bölgeye gidip ayrılmaları sırasında terör örgütü pkk mensuplarında yol çevrilmesi sonucu darp edildiklerini iddia ettikleri ve taraflar arasında 16.06.2017 günü ihale kapsamındaki işin yapımı için sözleşme imzalandığı, bu tarihten sonra da davacılarca işin can ve mal güvenlikleri bulunmadıkları gerekçesiyle yapılamayacağına dair idareye bildirim yapıldığı anlaşılmakla davacıların ileri sürdüğü darp olayı meydana geldikten sonra sözleşmeyi imzalamaları, idarenin sözleşme kapsamında yer tesliminin 02.08.2017 tarihinde yapılacağına dair bildirimi yine kaymakamlık makamınca … Mahallesinde inşa çalışmalarına engel olabilecek bir güvenlik problemi bulunmadığına dair 06.09.2017 tarihli yazı cevabı birlikte değerlendirildiğinde davacıların mücbir sebep savunmalarına itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, uyuşmazlığın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)/b-1.maddesi gereğince esastan reddine, iadesi talep edilen teminat mektubunun 53.780,00 TL olduğu anlaşılmakla kesin olarak karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/93E – 2020/36K sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nın 353-(1)/b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.