Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2020/446 E. 2022/1664 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/446
KARAR NO : 2022/1664
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2017/365 Esas – 2019/594 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkili ile davalı borçlu … arasında kompozit dış cephe kaplama için sözleşme yapıldığını, ancak davalı …’in eser sözleşmesini kötü ifa ettiğini, müvekkilinin eksik yapılan ifanın giderilemeyeceğini anlaması üzerine Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırdığını, bilirkişi raporuna göre ödenmeyen miktarın davalıdan alınması için davalı hakkında …. … İcra Müdürlüğü’nün 2017/…..Esas saylı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız şekilde itiraz edildiğini, yapılan bu itirazın kötü niyetli olarak takip aşamasını uzatmak ve müvekkilinin alacağını ertelemek amacıyla yapıldığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın % 40’ndan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı … ….’nın davacı sıfatı ile aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, delil tespitine yönelik kararların icra edilebilir ve bir alacak hakkı doğurucu kararlardan olmadığını, icra takibine konu edilen ve alacağın dayanağı olarak gösterilen tespit dosyasının görevsiz mahkeme tarafından yapıldığını, görevsiz mahkemece yapılan işlemlerin kural olarak geçersiz olduğunu, müvekkilinin teklif mektubunda belirttiği tüm işleri eksiksiz, ayıptan ari ve usulüne uygun olarak imal ve teslim ettiğini, sözleşmede her ne kadar çatı destek karkas imalatının müvekkili tarafından yapılacağı hususunda anlaşma yapılmış ise de bu hususta tarafların anlaşarak bu işin bağımsız olarak …… isimli şahıs tarafından imal edilmesinin kararlaştırıldığını, haricen yapılan anlaşma uyarınca işin, ………. Nak. İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti tarafından …..’ye verildiğini, davacının usule aykırı ve haksız icra takibi nedeniyle kötü niyet tazminatı ödemesi gerektiğini savunarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın usulden reddedilmemesi halinde davanın alacak davası olarak görülmesine, davanın alacak davası olarak görülmesi halinde takip çıkışı miktarı üzerinden davacının % 20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine ve davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
Mahkemece, “davacı ile davalı … arasında kompozit dış cephe kaplama için sözleşme yapıldığı, davalı … tarafından eksik yapılan ifa nedeniyle Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/….D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığı, bilirkişi raporuna göre ödenmeyen miktarın davalıdan alınması için davalı hakkında …. ….. İcra Müdürlüğü’nün 2017/….. Esas saylı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından icra takibine yapılan itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 401/1 fıkrası gereğince; henüz dava açılmamış olan hâllerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu veya tanık olarak dinlenilecek kişinin oturduğu yer sulh mahkemesinden istenir, denilmekle; mahkememizce inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alındığı ve yapılan itiraz üzerine ek rapor alındığı, inşaat bilirkişisince yapılan tespitlere göre eksik ve kusurlu imalatların serbest piyasa rayiç bedelinin dava tarihi itibariyle 16.950,00.-TL olduğu, bu değere 3.051,00.-TL KDV eklendiğinde davacının davalıdan yapılan eksik ifa nedeniyle alması gereken miktarın 20.001,00.-TL olduğu kanaatine varılmış, her ne kadar icra takip dosyasında temerrüt tarihi belirtilerek faiz ve bilirkişi raporu masraf tutarı talebinde bulunulmuş ise de, delil tespiti yönündeki tespitin yetkisiz mahkemede yapılmış olması ve yine delil tespiti yapılan değişik iş dosyasında bilirkişi raporunun davalıya tebliği ile davalı tarafın temerrüte düşmeyeceği anlaşılmakla davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/…. D.İş sayılı dosyasından yapılan masraflar için; dosyanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle tespit dosyasında yapılan yargılama giderleri bu dosya için hesaba katılmamıştır.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının …….. İcra Müdürlüğünün 2017/……Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ İLE; Takibin 16.950,00.-TL asıl alacak, 3.051,00.-TL KDV bedeli olmak üzere toplam: 20.001,00.-TL üzerinden devamına; davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine;
2-Alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine;
3-Şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine;” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada bulunan üç bilirkişi raporu birbiriyle çelişkili olduğu halde çelişki giderilmeden hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, taleple bağlılık kuralı gereği davacının icra dosyasına dayanak tespit dosyasındaki zarar kalemleri ve miktarlarından farklı zarar kalemi ve miktarı talep edemeyeceğini, tespit dosyasındaki hatalı ve eksik imalat tespitleri ile dava dosyasındaki bilirkişi raporundaki hatalı ve eksik imalat tespitlerinin farklı olduğunu, hatalı imalat yönünden ortak tek tespitin silikonlama işi ile ilgili tespitler olduğunu, tespit dosyasındaki silikonlama işi için belirlenen 1.000,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulü gerekirken 20.001,00 TL üzerinden kabulünün hatalı olduğunu, çatı destek imalatının usulüne uygun yapılmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, davacının süresinde ayıp ihbarının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, TBK 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır.
Eser sözleşmesi, 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu,TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler uyarınca gerek açık ayıp ve gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için bunu önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir (Yargıtay 15. H.D. 19.06.2014 gün, 2013/4976 E. 2014/4282 K. sayılı ilamı ile benzer uygulama ve içtihatları).
Eksik iş ise sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işlerin bedeli, teslim tarihine bu işlerin ikmâl edilebileceği sürenin ilavesiyle bulunan tarihteki rayiç bedellerle talep edilebilir. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek yoktur. Eksik işler yönünden TBK 474-478. maddelerindeki hükümler uygulanmaz.
TBK 472/son maddesinde eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek bir durum ortaya çıkarsa yüklenicinin iş sahibine bu durumu hemen bildirmek zorunda olduğu aksi takdirde bunun sonuçlarından sorumlu olcağı kabul edilmiştir(Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/4003 Esas, 2022/2265 Karar sayılı kararı).
6100 sayılı HMK’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır.
Somut olayda; dava itirazın iptali davası olup icra takibine konu alacak ile sınırlı olarak davanın görülmesi gerekmektedir. İcra takibinde delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporuna dayanıldığı, takibin bu alacağa ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan raporda ve ek raporda eksik iş – ayıplı imalata ilişkin hususlar tespit edilmiş ise de icra dosyasına dayanak bilirkişi raporundaki tespitler ile örtüşüp örtüşmediği, icra takibine dayanak yapılmayan iş kalemlerinin bulunup bulunmadığı hususları anlaşılamadığı gibi miktar itibariyle de her iki rapor arasında çelişki bulunmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, davacının icra takibine dayanak alacağının eksik iş mi ayıplı imalat mı olduğu, ayıplı imalat olan kısımlar var ise ayıbın niteliği(açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu), ayıbın niteliğine göre ihbar yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği hususu araştırılmak ve HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurulmak ve raporlar arasındaki çelişki de giderilmek suretiyle davacının icra takibi kapsamında alacak miktarının hesaplanması hususunda yeni bir bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olmuştur.
İtirazın iptali davasına dayanak icra takibi alacaklı …. İş Makina.. Ltd Şti tarafından yapılmış olup itirazın iptali davası ….. İş Makina.. Ltd Şti temsilcisi …… tarafından açılmış ise de dava dilekçesi ekindeki vekaletnamenin ….. İş Makina.. Ltd Şti tarafından avukata verilen vekaletname olduğu, …… adına verilmiş vekaletname olmadığı, ……’nın şirketin yetkili temsilcisi olduğu anlaşılmakla dava dilekçesindeki hususun mahkemece maddi hata olarak değerlendirilerek husumet itirazının reddine karar verilmesi Dairemizce uygun bulunmuş ise de gerekçeli karar başlığından davacı adının şirket olarak düzeltilmemesi hususu eleştirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355.maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/365 Esas – 2019/594 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
3-İstinaf başvurusunda davacı taraftan alınan 341,75 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda davalı taraftan alınan 341,60 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı ve davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
6-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-g maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.