Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2020/1618 E. 2022/1754 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1618
KARAR NO : 2022/1754
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2019/69 Esas – 2020/288 Karar
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesi kaynaklı ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle maddi ve manevi tazminat
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında davacı firmanın faaliyet gösterdiği plazanın üst katında bulunan bölüme asma tavan yapma işi hususunda anlaşma yapıldığını, davalının işi tamamlayarak teslim ettiğini, ne var ki kısa bir süre sonra müvekkillerinden şirket yetkilisi …’ın üst katta odasında bulunduğu sırada asma tavanın çökmesi nedeniyle başından yaralandığını, olay nedeni ile yürütülen savcılık soruşturmasının devam ettiğini, davalı tarafından işin kusurlu yapıldığının delil tespiti dosyası ile belirlendiğini, olay sebebiyle davacı şirketin maddi, davacı …’ın ise manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı şirket yönünden 100,00-TL maddi tazminatın, davacı … için 50.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacı asma tavan yapma işinin tarafınca yapıldığını ileri sürmüş ise de söz konusu imalatın kendisi tarafından yapılmadığını, buna dair aralarında yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, yalnızca davacıya değişik tarihlerde bir kısım malzeme sattığını, karşılığında da faturalar düzenlediğini, davacının iddiasının senetle ispat etmek zorunda olduğunu, delil tespitinin tarafına tebligat yapılmadan yapıldığını, bu sebeple kabulünün mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, “Tüm dosya kapsamı ve delillerin birlikte değerlendirilmesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık tarafların sözlü olarak eser sözleşmesi yapıp yapmadıkları hususunda toplanmıştır. Eser sözleşmesinin geçerli olması için yazılı olması zorunlu değildir. İspat edilmesi halinde sözleşmenin sözlü olarak da kurulması mümkündür. Sözlü eser sözleşmesinin yapıldığının sabit olduğu takdirde kapsamı her türlü delil ve tanık beyanı ile kanıtlanabilir. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 2014-2056 esas 2015-962 karar sayılı ilamı bu doğrultudadır).
Eldeki davada tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, mal alımına ilişkin faturalar tespit edildiğinden eser sözleşmesinin yapılıp yapılmadığı hususunda bir tespit bulunmamaktadır.
Eser sözleşmesinin yapılıp yapılmadığı hususunda tarafların tanıklarından başka bir delil bulunmamaktadır. Davacının tanıkları davacı şirketin servis müdürü, satış müdürü ve davacı şirkette kaporta ustası olarak çalışan kişilerdir. Bu tanıklar özet olarak dava konusu asma tavan işini davalının yaptığını beyan etmişlerdir. Davalının tanıkları ise davalının kardeşi, çocukluk arkadaşı ve iş yerinde dönemsel olarak çalışan kişidir. Davalı tanıkları ise davacı şirketin davalıdan asma tavan işi için inşaat malzemesi satın aldığını, asma tavan yapım işinin davalı tarafından yapılmadığını beyan etmişlerdir. Eser sözleşmesinin ayıplı ifa edilmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmininin talep edilebilmesi için öncelikle eser sözleşmesinin varlığı hususunun ispat edilmesi gerekir. Tarafların ticari defterlerinde buna ilişkin bir kayıt olmadığından tarafların tanıkları üzerinden değerlendirme yapılması gerekir. Her iki tarafın dinlettiği tanıkların beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususunda yapılan değerlendirmede; davacı şirket tanıklarının şirket çalışanı oldukları, davalı taraf tanıklarının ise akraba, çalışan ve davalının arkadaşı olduğu tartışmasızdır. Yani taraf tanıkları, tarafsızlıklarından şüphe duyulmayacak, taraflarla bir yakınlığı bulunmayan kimseler olmadığından, beyanlarına üstünlük tanınarak itibar edilecek bir durum söz konusu değildir. Taraflar arasında eser sözleşmesi yapıldığına dair başkaca delil elde edilemediğinden ispatlanamayan davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı tarafın davasının REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı tarafından kesilen faturaların yalnızca mal alımına değil hizmet alımına da ilişkin olduğunu, mahkemenin davalı tarafın kestiği faturalardaki hizmet alımı ibaresinin göz ardı edildiğini, nitekim müvekkili şirketin ticari defterlerinde dava konusu işle ilgili bir başka kişiden hizmet alımı yapılmadığının belli olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklı ayıp nedeniyle uğranılan zarardan ötürü maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu olayla ilgili olarak davacı tarafından yapılan şikayet üzerine yürütülen soruşturma üzerine Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/…… Soruşturma, 02.11.2017 tarihli kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, itiraz üzerine takipsizlik kararının kaldırıldığı, konu hakkında Erzurum ……. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/…….. E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamanın devam ettiği UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere hukuk hakimi ceza mahkemesi kararı ile belirlenip kesinleşen maddi olgu ile bağlıdır. (Yargıtay HGK., 2002/19-16 E., 2002/47 K.) O halde ceza mahkemesi dosyasının sonucu beklenmeli, dava dışı sigorta şirketi tarafından davalıya karşı aynı olay nedeniyle Erzurum ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/……. E., 2019/……. K. açılan rücu davasının akıbeti araştırılmalı, davacı vekili faturalardaki hizmet alımı ibaresinin göz ardı edildiğini ileri sürdüğüne göre söz konusu ifadenin hangi faturalarda olduğunu bildirmek ve 13.03.2017 tarihli delil listesinde bildirilen ancak dosyada mevcut olmayan ….., ……., ……., ………. nolu faturaları dosyaya sunması için davacı vekiline süre verilmeli ondan sonra tüm dosya kapsamına göre oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davacılar vekilinin istinaf itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/69 Esas, 2020/288 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında yapılan yargılama giderlerinin yeniden yapılacak yargılamada ele alınmasına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.