Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2020/1505 E. 2022/1784 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1505
KARAR NO : 2022/1784
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
NUMARASI : 2018/636 Esas – 2020/204Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile … arasında dükkan yapımı üzerine anlaşma yapıldığını, müvekkillerinin işi yapıp davalıya teslim ettiğini, davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan bedeli müvekkiline ödemediği gibi hem de teminat için aldığı bonoyu icraya verdiğini, davalı taraf teminat amaçlı olarak …’dan 13.100,00 TL bedelli bono aldığını, müvekkillerinin Erzurum …… İcra Müdürlüğü 2016/……… Esas nolu dosyasına konu 13.100,00 TL’lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapıldığından alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
Yapılan yargılama neticesinde “…Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile … arasında dükkan yapımı üzerine anlaşma yapıldığı, davacının işi yapıp davalıya teslim ettiğini, davalı tarafın hem sözleşmede kararlaştırılan bedeli davacıya ödemediği gibi hem de teminat için aldığı bonoyu icraya verdiğini, icra dairesinde takip üzerine itirazda bulunulduğu, itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davaya konu senedin incelemesinde; senet arkasında “Teminat senedi, iş bu senet işin yapımını taahhüt eden …’ın işi yarım bırakmasından veya bitirememesinden dolayı meydana gelecek zararlarda kullanılacaktır” ibarelerinin yer aldığı, bu suretle senedin teminat senedi olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davaya konu iş yerinde mahkememizce yapılan keşifte bilirkişi tarafından bir takım tespitlerde bulunulduğu, yapılan işlerin tespitinin taraflarca dosyaya sözleşme sunulmaması nedeniyle tam olarak mümkün olmadığı, ayrıca bu kapsamda hangi işin eksik yapıldığının tespitininde mümkün olmadığı, davaya konu senedin teminat senedi olarak düzenlenmesi ve eksik iş olması durumunda kullanılacağı yönünde şerh düşülmesi nedeniyle mevcut delil durumu gözetilerek davaya konu 13.100 TL’lik senedin teminat şartları oluşmadığından davalı tarafça icra yoluyla takibinin mümkün olmadığı, her ne kadar davalı tarafça taraflar arasında yapılan sözlü sözleşme uyarınca satmış olduğu malzemelere karşılık alacağına teminat olarak davacılar tarafından söz konusu senet imzalanmıştır, demiş ise de, davalı tarafın belirttiği şekilde bir mal teslimini yerine getirmiş olup olmamasının senedin vasfını değiştirmeyeceği, açıklanan nedenler ile davaya konu senedin teminat amacı dışında kullanılmasının mümkün olmaması da dikkate alındığında davanın kabulü ile, Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2016/……… Esas nolu dosyasına konu 13.100,00 TL bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Erzurum …… İcra Müdürlüğünün 2016/……. Esas nolu dosyasına konu 13.100,00 TL bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminatının REDDİNE,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; …’a ait bina yapım işlerinin …-… tarafından yapılacağını malzemelerin müvekkilinden alınacağını ve bu malzemelerin bedelinin…-… tarafından müvekkiline ödeneceğini taraflar arasında yapılan sözlü sözleşme uyarınca müvekkilinin satmış olduğu malzemelere karşılık alacağına teminat olarak davacılar tarafından söz konusu senedin imzalandığını müvekkilinin malzemeleri verdiğini ancak davacının malzeme parasını kendilerine ödemediğini bu nedenle senedin icraya konulduğunu müvekkilinin alacağının devam ettiğini, davacıların her ikisinin de imzasının olduğunu ceza dosyasında da imza inkarının olmadığını, mahkemece soyut beyanlar gerekçe gösterilerek somut herhangi bir delil elde edilememesi ve davacının iddialarını ispatlayamaması karşısında eksik inceleme neticesinde davanın kabulüne karar verilmesi açıkça usul ve yasalara aykırı olduğunu kararın bu gerekçelerle kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, icra takibine konu edilen bononun teminat senedi olduğu ve teminat şartlarının yerine getirildiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Uyuşmazlık; bononun davacı tarafından davalıya teminat senedi olarak verilip verilmediği, davalının bu senet nedeniyle davacıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Bononun arka yüzünde teminat senedi olduğu yazılı olup bu husus davalının da kabulündedir. Dosya kapsamında iki tarafın da kabulünde olan teminat senedinin arka yüzünün yapılan incelemesinden, “…iş bu senet işin yapımını taahhüt eden …’ın işi yarım bırakmasından veya bitirememesinden dolayı meydana gelecek zararlarda kullanılacaktır…” ibarelerinin yer aldığı, davalı yanın dava dışı …’un dükkan yapımı işinde malzeme bedelinin davacı yanca ödenmesi için dava konusu teminat senedi verildiğine ilişkin iddiasının yukarıda belirtilen senet metniyle örtüşmediği, senedi tadil eden davalı vekilini alım-satım sözleşmesinin teminatı olduğuna ilişkin iddiasını ispat edemediği, senet metninde belirtilen inşaatın teslim edildiği, işin yarım kaldığı veya bitirilemediğinin iddia edilmediği anlaşılmakla davalı vekilinin tüm istinaf itirazları dairemizce reddedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara göre ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/636 Esas – 2020/204 Karar sayılı kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun, HMK’nın 353-(1)/b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 894,86 TL harçtan peşin alınan 223,72 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 671,14 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin, ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.