Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1845
KARAR NO : 2022/132
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2019
NUMARASI : 2017/480 Esas – 2019/252 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili firma ile … arasında 23/09/2014 tarihinde KDV dahil 25.000,00 TL bedelli eser sözleşmesi akdedildiğini, takip konusu çek yönünden davacı şirket tarafından davalıya 1.000,00 TL ödediğini, davalı firmanın fatura kesmemesinden dolayı alacağının 3.813,00 TL düşüldüğünü ve bakiye 1.187,00 TL borç kaldığını, davalının muhatap bankadan yasal zorunluluk bedeli olan 1.200,00 TL tahsil ettiğini, müvekkilinin davalı firmaya borçlu olmadığını, bilakis 13,00 TL alacaklı olduğunu beyanla Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası kapsamında 31/01/2015 Keşide tarih ve … nolu T.C. Ziraat Bankası ………Şubesi Muhataplı 6.000,00 TL bedelli çek dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çekin ve takbin iptaline, davalının % 20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafça yapılan ödemelerin toplamının iade çek ve senetler düşüldükten sonra 21.200,00 TL olduğu, kesilmeyen faturadan dolayı alacağın 3.813,56 TL olduğu, sonuç itibari ile davacının davalıdan 13,56 TL ‘lik alacağı kaldığı, dolayısıyla davaya konu çek nedeniyle borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüyle dava konusu olan 6.000,00 TL bedelli çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatının davalı taraftan alınıp davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, 6100 sayılı HMK uyarınca bir senedin hükümünün ancak başka bir senetle çürütülebileceğini, senede karşı senetle ispat külfeti bulunduğunu, alınan bilirkişi raporu ile müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunun ortaya konulduğunu, mahkemece bu rapora itibar edilerek tahkikatın bitirildiği ve sözlü yargılama için taraflara süre verildiği halde sonraki celse iş bu karardan vazgeçilerek üçlü heyetten rapor talep edildiğini, işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde dava değeri 4800 TL olmasına rağmen mahkemece talepten fazlasına karar verilerek 6000 TL miktar için davacının borçlu olmadığına karar verildiğini, talepten fazlasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için davalının haksız ve kötü niyetli olması gerektiğini, İİK uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıyla teminat yatırılması halinde dahi takibin durmayacağını, bilirkişi raporun karşı sunulan itiraz dilekçeleri ekinde raporda değinilen ödemelere ilişkin olarak müvekkili adına kendisine ödeme yapılan …… Mobilya isimli işyerinin davacıya 14.366,50 TL bedelli faturayı ödeme tarihinden önce kendisine ibraz ettiğini, itirazların üzerine Patnos Asliye Hukuk Mahkemesince aldırılan rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken taleplerin kabulüne karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. Sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konulan 6.000 TL bedelli (bankaca ödenen azami bedel düşüldükten sonra ana para miktarı 4.800 TL olmak üzere) çek nedeniyle; davalıyla aralarında var olan ticari ilişki kapsamında 1.000.00 TL’nin tediye makbuzuyla davalıya ödendiği, davalı firma tarafından fatura kesilmemesi nedeniyle 3.813,00 TL KDV bedelinin düşüldüğü, çekin ödenmemesi nedeniyle banka tarafından yasal zorunluluk dahilinde 1.200,00 TL ödeme yapıldığını beyanla çekten ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir.
Taraflar arasında ahşap imalatının yapılmasından kaynaklı KDV dahil 25.000 TL bedelli eser sözleşmesi akdedildiği noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı yüklenici (işveren), davalı ahşap işini yapmakla yükümlü taşeron konumundadır. Yapılan bilirkişi incelemesi, davalının rapora vaki itirazı ve istinaf dilekçesi incelendiğinde; uyuşmazlık konusunun davalının sözleşme uyarınca kararlaştırılan faturadan kaynaklı 3.800,00 TL’lik KDV bedelinin fatura kesilmemesi nedeniyle borçtan mahsubunun gerekip gerekmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat külfeti davalı tarafa ait olmakla birlikte, dava konusu senet, kambiyo senedi niteliğinde olması nedeniyle sebepten mücerret olup, borçlu bulunmadığını ispat yükü davacı borçluya aittir. Davacı borçlu bulunmadığını ancak yazılı delillerle ispatlayabilir.
Mali inceleme neticesinde dosyaya ibraz olunan rapora bakıldığında; davacının takip tarihi itibariyle davalıya 21.200,00 TL ödeme yaptığı ortaya konulmuş, akdi ilişki kapsamında davacı defterindeki ödeme kayıtlarına davalı tarafından itirazda bulunulmadığı görülmüştür. Her ne kadar yerel mahkemece bilirkişi raporunda belirtilen kanaat doğrultusunda davalının yapılan iş nedeniyle KDV kesmediğinden bahisle davacının davalıdan 13,56 TL alacaklı olduğu ifade edilerek takip konusu 6.000 TL’lik çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine hükmedilmiş ise de karar eksik inceleme nedeniyle isabetsiz bulunmuştur.
Davalının fatura kesmemesinden kaynaklı olarak KDV miktarının alacaktan düşümü halinde davacının davalıdan 13,56 TL alacağı kaldığı kabul edildiği halde iş bu kabulün tüm davaya teşmil edilerek icra dosyasına konu çek nedeniyle menfi tespite hükmedilmesi hatalıdır. Kaldı ki dava değeri 4.800,00 TL (asıl alacak bedeli) olarak gösterildiği halde talep aşılarak icra dosyasındaki alacak miktarının tümü üzerinden kabul kararı verilmesi doğru değildir.
Yargıtay 15. H.D. 2013/2269 E. 2014/2901 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere fatura kesilmemiş olması sözleşmeden kaynaklanan KDV alacağının talep edilmesine engel teşkil etmemektedir. Bu minvalde sözleşme dahilinde kararlaştırılan toplam iş bedeli, davacı tarafça yapılan ödemeler toplamı dikkate alındığında, dava konusu edilen alacak bedeli olan 3.800,00 TL’lik KDV bedelinin davacının sorumluluğunda olduğunun kabulüyle, bakiye 1.000 TL’lik nakdi ödemeye ilişkin davalı tarafça öne sürülen bir itiraz söz konusu olmadığından, davanın kısmen kabulüyle davacının 1.000 TL’lik asıl alacak bedeli üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğinden yazılı gerekçeye göre davanın kabulüne hükmedilmesi isabetli bulunmamış, davalı yanın istinaf dilekçesinin kabulüyle HMK 353-(1)/b-2 maddesince yeniden tesis edilecek hüküm dahilinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/480 Esas – 2019/252 Karar sayılı kararının HMK 353-(1)/b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, kaldırılan kararın yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİ İLE;
“1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı takip dosyası kapsamında; 1.000 TL (asıl alacak) ve iş bu bedelin ferileri yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
2- Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 81,98 TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 1,28 TL’nin talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapıldığı anlaşılan 2.242,60 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesap edilen 467,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin karar harcı ile 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 108,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan dava değeri dikkate alınarak 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan dava değeri dikkate alınarak 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine” ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-İstinaf başvurusu sırasında davalı taraftan alınan toplam 81,97-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
C-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinden 54,20-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
D-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/02/2022