Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2019/1524 E. 2021/1540 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1524
KARAR NO : 2021/1540
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/433 Esas – 2019/211 Karar
TARİHİ : 17/04/2019
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2021
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının mimar olan müvekkilinden “…” adlı kafenin yeniden dizaynı için proje tasarım uygulama ve anahtar teslimi projesi için fiyat teklifi vermesini istediğini, bunun üzerine çizimlerin yapıldığını ve davalıya sunulduğunu, bunun üzerine davalının davacıdan fiyat teklifi yapmasını talep etmesi üzerine müvekkilinin KDV ve proje bedeli hariç 641.900,00.-TL’lik fiyatın davalıya 07/12/2017 tarihinde sunulduğunu, davalının sunulan proje ve fiyat teklifini beğenmiş olacak ki sunulan projeyi sosyal medya hesaplarından “Yeni projemizi siz de çok beğeneceksiniz.” notuyla paylaştığını, ancak Aralık 2017-Haziran 2018 tarihleri arasında müvekkili ile iletişime geçmediğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalının yapılan çizimlerinin karşılığını vermediğini, sadece 2.000,00-TL ödediğini, taraflar arasında kurulan sözleşmenin davalı tarafından sebepsizce fesih edildiğini ileri sürerek proje bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin sözleşmenin kurulduğu tarih olan 07/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin kiralayarak işlettiği iş yerini yeniden tasarlayarak büyütme planı yaptığını, bu kapsamda davacı dahil bir kaç mimar görüştüğünü, müvekkilinin yaptığı bu görüşmelerde taşınmaz malikinin izin vermesi halinde projeyi yaptıracağını da belirttiğini, bu kapsamda davacıdan da fiyat teklifi vermesini istediğini, ancak sunulan fiyat teklifini çok yüksek bulması ve taşınmaz malikinden izin alamaması nedeniyle fiyat teklifini reddettiğini, fiyat teklifinin icaba davet niteliğinde olduğunu, taraflar arasında kurulan bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle feshedilecek bir akdin de bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere sözleşmenin varlığı kabul edilecek olsa dahi taşınmaz maliki tarafından izin verilmemesi hali nedeniyle edimin kusursuz imkansızlık nedeniyle ifa edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/433 E., 2019/211 K. sayılı kararı ile “Dosya içerisinde proje alanının halihazır durumunu gösterir herhangi bir plan bulunmadığı, davacının projenin statik hesapların yapılması için ödediği belirtilen ücrete ilişkin herhangi bir dekont, banka ekstresi veya belediye tarafından verilen makbuz fişi de bulunmadığı, watsapp görüşme kayıtlarının ise taraflar arasında sözleşmenin kurulduğuna ispatlar nitelikte olmadığı dosya ekinde sunulan perspektif, kesit ve mobilya görselleri tasarımın fikir veya ön proje niteliğinde olduğu, projenin ağırlık olarak fikir projesi niteliği taşıdığı, davacı tarafından sunulan ….. Kahve Evi fiyat teklifinin genel bir liste olarak sunulduğu, bu listenin halihazırda davalı tarafından kabul edildiğine dair herhangi bir tutanak veya onay da bulunmadığı, fikir projesi niteliğindeki bu çizimlerin yapıldığı ve herhangi bir şekilde uygulanmadığı davalının işi kabul ettiğine dair bir irade beyanının olmadığı, sözleşmelerin kurulabilmesi için karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanının varlığı gözönünde bulundurulduğunda bu haliyle davacı ile davalı arasındaki ilişkinin icabe davet niteliğinde olduğu, davalı tarafından davacıya ödenen 2.000,00-TL’nin fikir projesi bedeli için yeterli olduğu” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalının müvekkilinden “…” adlı kafenin yeniden dizaynı için proje tasarım uygulama ve anahtar teslimi projesi için fiyat teklifi vermesini istediğini, bunun üzerine yapılan çizimlerin davalıya sunulduğunu, davalının müvekkilinden fiyat teklifi yapmasını istediğini, müvekkilinin de KDV ve proje bedeli hariç 641.900,00.-TL’lik fiyatın davalıya 07/12/2017 tarihinde sunulduğunu, davalının sunulan proje ve fiyat teklifini beğenmiş olacak ki sunulan projeyi sosyal medya hesaplarından “Yeni projemizi siz de çok beğeneceksiniz.” notuyla paylaştığını, ancak Aralık 2017-Haziran 2018 tarihleri arasında müvekkili ile iletişime geçmediğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalının yapılan çizimlerinin karşılığını vermediğini, sadece 2.000,00-TL ödediğini, yapılan bu ödemenin sözleşmenin kurulduğunu gösterdiğini, bilirkişi raporunda da sözleşmenin kurulduğunun belirtildiğini, bununla birlikte bilirkişinin peyzaj mimarı olduğunu, bilirkişinin gerekli özeni göstermeden ve işletmenin fotoğraflarını çekmeden, projenin asıl uygulanacağı teras katı göz önüne alınmadan rapor hazırladığını, davalıya sunulan projenin bir fikir değil, tasarım projesi olduğunu, mahkemenin tanık dinlenmeden bilirkişi raporuna göre hatalı hüküm kurduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Davacı vekili davalının teklifi üzerine çizilen projelerin ve fiyat teklifinin davalıya sunulduğunu, davalının fiyat teklifini kabul ettiğini, taraflar arasında sözleşme kurulduğunu, ancak davalı tarafça akdin haksız feshedildiğini ileri sürerek proje bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL talep etmiş, davalı, taraflar arasında sözleşme kurulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 1. maddesi uyarınca, sözleşme tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. TBK’da sözleşmenin kurulması için açıklanan iradelerden birine öneri (icap) diğerine ise kabul adı verilmiştir. İcap sözleşmenin esaslı noktalarını içeren ve bağlanma iradesini taşıyan, kabul ise öneriyi değiştirmeyen ve onunla uyum içinde bulunan irade açıklamasıdır. TBK’nın 8/2. maddesi uyarınca fiyatını göstererek mal sergilenmesi veya tarife, fiyat listesi ya da benzerlerinin gönderilmesi, aksi açıkça ve kolaylıkla anlaşılmadıkça öneri sayılır.
Somut olayda davacı 07/12/2017 tarihinde proje için KDV ve proje bedeli hariç 641.900,00.-TL’lik fiyatı teklifinde bulunmuş olup bu yapılan öneriye karşı davalı tarafça verilmiş açık bir kabul beyanı bulunmamaktadır. Kabul iradesinin buna uygun araçlarla değil de bu anlama gelecek başka davranış biçimleri ile ortaya konulması da mümkündür. Bu halde örtülü kabul söz konusu olacaktır. Örneğin, uzun zamandır devam eden ve yenilenen sözleşmelerde icaba süresinde cevap verilmeyip, ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin elektrik satışına devam edilmesi, örtülü kabul anlamına gelir ve sözleşme yeni dönem için de kurulmuş sayılır. Davacı vekili davalının sunulan projeyi sosyal medya hesaplarından “Yeni projemizi siz de çok beğeneceksiniz.” notuyla paylaşmış olmasının örtülü kabul niteliğinde olduğunu ileri sürmüş ise de davacının fiyat teklif örneğini sunduğu 641.900,00-TL’lik (KDV ve proje bedeli hariç) işin içeriği incelendiğinde (parke, boya, ısıtma sistemleri vb.) bir yapım işi olduğu, davacının bu işi mahallinde yapmaya başlamadığı, sosyal paylaşım sitesinde yapılabilecek böyle bir iletinin örtülü kabul anlamına gelmediği, taraflar arasında sözleşmenin kurulmadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan çizimlerin alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tavan ve/veya kesin proje nitelikleri taşımadığı, fikir projesi niteliğinde kaldığı, bu fikir projesi için ödenen 2.000,00-TL’nin yeterli olduğu, bir davada olayları belirtmenin ve açıklamanın taraflara, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, davacı tarafın, projenin haksız ve izinsiz bir şekilde uygulandığına yönelik bir iddiasının da mevcut olmadığı, bu sebeple keşif yapılmasının bir önemi bulunmadığı göz önünde tutularak HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara göre, lk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/433 Esas – 2019/211 Karar sayılı kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK ‘nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/12/2021