Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2788 E. 2023/2368 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2788
KARAR NO : 2023/2368

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :14/12/2023

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi davacı tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Müvekkili Bankanın …. Şubesi nezdinde, kredi borçlusu dava dışı asıl ……… lehine, davalı müteselsil kefil borçlular …, …. ve ….’nın müteselsil kefaleti ile kredi hesapları açıldığını ve kullandırıldığını, kredi geri ödemelerinde yaşanan aksamalar nedeni ile kredi hesaplarının …. tarihi itibariyle kat edilerek davalılara Beşiktaş … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak borç ödenmediğinden asıl borçlu teminatında yer alan ipoteklerin paraya çevrilmesinden sonra davalılar hakkında Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinin … tarihinde takibe yapmış oldukları kısmi itirazın İcra Müdürlüğünce süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiğini ve müvekkilleri hakkında takibin kesinleştiğini, açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafından davalılar aleyhine Diyarbakır İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe itiraz edildiği, yapılan itirazın süresinde olmadığı ve takibin durdurulmadığı, bu suretle davacının dava açmada hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Mahkemeye sunulan … tarihli talep dilekçesiyle icra müdürlüğünce itiraz dilekçeleri ile birlikte durdurmaya ilişkin tensip zaptlarının kendilerine gönderilmemesi nedeniyle itiraz dilekçeleri reddedilen ve haklarında takip kesinleşen davalılar aleyhine sehven husumet yöneltildiği bildirilerek karşı yan vekalet ücretine hükmedilmeksizin taraf kayıtlarının silinmesinin talep edildiğini, ancak mahkemece davanın reddi ile davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, davalılar aleyhine dava açılmasına icra müdürlüğünün kendilerine eksik evrak göndermesinin sebebiyet verdiğini ve bu nedenle kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması talebiyle istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava; 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) m. 67 hükmü uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacı banka tarafından davalıların da arasında bulunduğu borçlular aleyhine Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı …’ya …. tarihinde, davalı …’e …. tarihinde tebliğ edildiği, davalıların vekilleri aracılığıyla …. tarihli dilekçe ile borca kısmi itirazda bulundukları, İcra Müdürlüğünce …. tarihli tensip zaptı ile borca kısmi itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle takibin durdurulması talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilince itirazın iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İİK’nın 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. Alacaklı davayı kazanırsa (yani, mahkeme borçlunun borçlu olduğu kanısına varırsa), mahkeme, borçlunun itirazının iptaline karar verir; işte bundan dolayı, bu davaya itirazın iptali davası denir (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s.107).
O hâlde, İİK’nın 67 vd. maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davası açılabilmesi için; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, alacaklının, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmaması, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması gerekmektedir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş (veya süresi geçtikten sonra itiraz etmiş, itiraz geçersiz bulunmuş) ve bu nedenle ilamsız icra takibi kesinleşmiş ise alacaklının artık itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (Deynekli, A./Kısa, S: İtirazın İptali Davaları İcra İnkâr ve Kötüniyet Tazminatı, Ankara, 2013 s:80; Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007 ).
Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; davacı tarafından davalıların da arasında bulunduğu borçlular hakkında Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasında davalılarca süresinden sonra borca kısmi itirazda bulunulduğu, bu nedenle takibin davalı borçlular hakkında kesinleştiği, dolayısıyla davacının eldeki itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından Mahkemece yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinde yerindedir.
Davacı istinaf dilekçesi ile yargılama sırasında müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeksizin davalılar …. ve …’nın sehven davalı gösterildiği gerekçesiyle UYAP kayıtlarının silinmesi talep edilmesine karşı, mahkemece müvekkili aleyhine vekalet ücretine ücretine hükmedildiğini ileri sürerek karanın kaldırılmasını talep etmiş ise de; davanın açılması ile davanın tarafları belirlenmiş olur ve kural olarak bundan sonra davacının, dilekçesinde yanlış olarak göstermiş olduğu davalı tarafı doğrusu ile değiştirmesine ya da eldeki davada olduğu gibi tek taraflı beyanı ile davalı olmaktan çıkarmasına olanak yoktur. Böyle bir durumda davacı ancak davadan feragat, davayı geri almak veya davayı takip etmeyerek dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonrasında davanın açılmamış sayılmasını sağlamak imkanlarına sahiptir. Ne var ki; davacı eldeki davada bu yollara başvurmamıştır. Bu nedenle Mahkemece eldeki davalılara karşı yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasında ve davada haksız çıkan aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, incelemenin istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerini yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yeteri kadar istinaf harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-) İstinaf eden davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-a hükmü uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi. 14/12/2023