Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/2278 E. 2023/2119 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2278
KARAR NO : 2023/2119

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :23/11/2023

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkilinin …. İli, … İlçesi, ….. Mahallesi, …. ada, …. parsel, .. / … / …. Blok/Kat/Giriş- Bağımsız Bölümde kayıtlı bulunan taşınmazı ………. Şirketinden … tarihinde ipotekli olarak satın aldığını, söz konusu ipoteğin, önceki malikin dava dışı ….. isimli kişinin davalı bankadan çekmiş olduğu kredi için …. Tapu Sicil Müdürlüğünün ….. tarih … yevmiye sayılı işlemi ile davalı Banka lehine konulduğunu, ipoteğe konu banka kayıtları celp edilip incelendiğinde, davalı banka lehine taşınmaz üzerine konulan ipoteğe konu borcun ödendiğinin görüleceğini, Diyarbakır … Noterliğinden ….. tarih …. yevmiye sayılı ihtarname ile davalı bankadan ipoteğin fekki talep ettiklerini, ancak davalı banka tarafından bu güne kadar söz konusu ipoteğin fek edilmediğini açıklayarak ….. Tapu Sicil Müdürlüğünce davalı banka lehine … tarih … yevmiyeyle …. İli, … İlçesi, ….. Mahallesi, …. ada, …. parsel, .. / … / …. Blok/Kat/Giriş Bağımsız Bölümde kayıtlı bulunan taşınmaza tesis edilmiş ipotek kaydının kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine verilmesini talep etmiştir.
Davalı yana dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: .
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalı her ne kadar ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul etmiş ise de, dava dilekçesi ekinde yer alan davacı tarafından davalı adına düzenlen ve davalıya …. tarihinde tebliğ edilen Diyarbakır … Noterlik … yevmiye numaralı ipoteğin fekki istemine ilişkin ihtarnamesine rağmen işlemi gerçekleştirmeyip dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderinden sorumlu tutulduğu, davalı taraf ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce davayı kabul ettiğine göre, Harçlar Kanununun 22. maddesi gözetilerek dava değeri üzerinden (900.000 TL) 1/3 oranında harca ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gözetilerek, kabul edilen bedelin 1/2’si oranında vekalet ücretine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; mahkemenin vekalet ücretinin tamamı yerine yarısına hükmetmesinin açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın yerine getirilmesinden sonra verilmiş kabul beyanı nedeniyle vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı bankanın TMK ‘nın 2. Maddesine açıkça aykırı hareket ettiğini, lehine tam vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken eksik hükmedilmesinin açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; taraflarınca ……. tarihinde sunulan dilekçe ile davacı tarafından açılan davanın kabul edildiğini, ön inceleme duruşmasından evvel davanın kabul edilmesi nedeniyle vekalet ücretinin yarı oranda hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6. maddesi gereği anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına hükmolunacağını, ipotek bedelinin …. TL olduğunu bu tutar için …… TL vekalet ücretinin yarısı …. TL olacağını, ancak yerel mahkeme kararında bu tutarın ….. TL olarak belirlendiğini, bu hükmün hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirterek kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılması talebiyle istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı tarafın verilen davayı kabul beyanı doğrultusunda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilip edilmeyeceği, edilecekse ne kadar edileceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 308. maddesi gereğince; kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre ise; kabul, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
6100 sayılı HMK’nun 311/1. maddesine göre ise davayı kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer.
Ayrıca; 6100 sayılı HMK’nun 312/1. maddesi “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.” hükmüne amirdir.
6100 sayılı HMK’nin 312/1. maddesi hükmüne göre kural olarak, davalı tarafın davayı kabul etmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması, bunun sonucu olarak davacı tarafın yaptığı giderlerin davalıdan tahsiline hükmedilmesi gerekir. Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre davanın kabulü halinde davalı tarafın yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması için davayı kabul etmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda ve birlikte kabulün en geç taraf teşkilinden sonraki ilk duruşma oturumunda yapılması ve davalının hal ve durumu itibarı ile dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması gerekir. Bu iki koşuldan herhangi birinin gerçekleşmemiş olması halinde davanın kabul edilmiş olması nedeniyle davalının yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekeceği kuşkusuzdur.
Öte yandan; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre, “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda bahsedilenlerin somut olaya uygulanmasına gelince; davalı her ne kadar ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul etmiş ise de, dava dilekçesi ekinde yer alan davacı tarafından davalı adına düzenlen ve davalıya …. tarihinde tebliğ edilen Diyarbakır … Noterlik … yevmiye numaralı ipoteğin fekki istemine ilişkin ihtarnamesine rağmen işlemi gerçekleştirmeyip dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderinden sorumlu tutulması gerekmektedir. Davalının yargılama gideri ile sorumlu tutulmaması için HMK’nın 312/2. maddesinin öngördüğü birinci koşul yani davalının davanın açılmasına sebebiyet vermeme şartı gerçekleşmemiştir. Bu sebeple davalının yargılama giderleri (bu arada vekalet ücreti) ile sorumlu tutulması isabetli olmuştur.
Davalının davayı … tarihli dilekçesi ile kabul ettiği dikkate alınarak, 492 sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesince, nispi karar ve ilam harcının üçte birine, yine Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi uyarınca davanın kabulü ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce gerçekleştiğinden, davacı yararına tarife hükümleriyle belirlenecek vekalet ücretinin yarısı miktarında vekalet ücreti takdiri gerekir.
03/09/2022 yılında yayımlanan ve karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre, dava değeri ….. TL üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin …. TL olduğu, 1/2 oranını ise …. TL olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacı lehine … TL vekalet ücretini hükmedilmiştir. Mahkemece, davacının hak ettiğinden fazla miktarda lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, davacının vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf taleplerinin değerlendirilmesinde;
6100 sayılı HMK’nın m. 341(2) hükmü “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” şeklindedir. Yine HMK Ek Madde-1 hükmünde 341. maddedeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca; Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı; 341. maddedeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Söz konusu yeniden değerleme oranındaki artış sonucu, İlk Derece Mahkemesi hükmünün verildiği 2023 yılı için HMK m. 341(2) hükmündeki kesinlik sınırı 17.830,00 TL olmuştur.
Öte yandan, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında belirtildiği üzere, hükme karşı sadece vekalet ücreti ve/veya yargılama giderleri yönünden kanun yoluna başvurulmuş ise; kesinlik sınırı, dava değerine göre değil, istinaf edilen vekalet ücreti ve/veya yargılama giderlerinin miktarına göre belirlenir (Yargıtay 15. HD, 05/10/2006, E. 2006/5279, K. 2006/5545; Yargıtay 3. HD 06/01/2015, E. 2014/10982, K. 2015/129; 24/12/2018, E. 2018/6487, K. 2018/13180; 24/12/2018, E. 2018/6738, K. 2018/13173 tarih ve sayılı kararları ile Dairemizin 18/11/2021, E. 2021/3094 E., 2021/1581 K.; 18/11/2021, 2021/3161 E., 2021/1596 K.; 17/02/2022, 2022/522 E., 2022/409 K. tarih ve sayılı kararları).
Dosya kapsamında; mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından kararın hükümde aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf edildiği, 6100 sayılı HMK’nın 341(2) maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının 17.830,00 TL olduğu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi uyarınca davanın kabulü ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce gerçekleştiğinden, davacı yararına tarife hükümleriyle belirlenecek vekalet ücretinin yarısı miktarında vekalet ücreti takdiri gerekir” düzenlemesi bulunduğu, davalı vekili aleyhlerine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin 58.500,00 TL olması gerektiğini belirttiği, bu sebeple davalı vekilinin istinaf ettiği miktarın 7.500,00 TL olduğu ve kesinlik sınırı içerisinde kaldığı sabittir.
Davalının miktar itibariyle kesin nitelikteki mahkeme kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmadığından, kesin nitelikteki karara yönelik istinaf istemi hakkında ilk derece mahkemesince bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 tarihli ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı nazara alınarak Bölge Adliye Mahkemesince de bu yolda karar verilebileceğinden, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341(2), 346(1) ve 352(1)-b hükümleri gereğince usûlden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmekle ve kamu düzeni ilkesi uyarınca; mahkemece davalının talebi doğrultusunda vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken daha fazla bir miktara hükmedilmesi hatalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararın davalı vekilinin istinafına atfen ve kamu düzeni nedeniyle Dairemizce re’sen kaldırılmasına, yukarıda anılan gerekçelerle davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-)Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan ara kararına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 341(2), 346(1) ve 352(1)-b hükümleri gereğince USULDEN REDDİNE,
3-)İstinaf eden davacıdan 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince harç peşin alınmakla ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-)İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf başvuru harcının Hazineye GELİR KAYDINA, peşin alınan 4.655,85 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-)İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraflar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-)İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından taraflar yararına vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın m. 352 ve m. 362(1)-a hükümleri uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/11/2023