Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1953
KARAR NO : 2023/1347
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
Taraflar arasında görülen davada Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı taraf ile aralarında ticari mal alım satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, bu çerçevede yapılan satışlara ilişkin faturalar düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafın ödeme yapmaması üzerine davalı taraftan alacağına ilişkin olarak Diyarbakır İcra Dairesinin ….E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itirazı sonucunda takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ayrıca davalı tarafın …. nezdinde üstlendiği ihaleler sebebi ile hakedişlerinin bulunması ve davalının açıkça kötü niyetli tutum sergilemesi nedeniyle ilerde telafisi imkansız mağduriyetlere sebebiyet verilmemesi adına davalı şirketin….TL değerinde taşınır ve taşınmaz mal varlığına ve hesaplarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılamada … tarihli ara kararı ile; davacı tarafından düzenlenen faturalar ve ihtarname dışında başkaca bir belge ibraz edilmediği, tarafların edimlerinin tam ve eksiksiz yerine getirilip getirilmediğinin yargılamayı gerektirdiği, alacağın varlığının yaklaşık ispat kuralı gereği ispatlanamadığı ve 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesine göre yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; ihtiyati haciz kararının verilmesi için yaklaşık ispat koşulunu sağlayan belgeleri dosyaya sunduklarını, müvekkili şirketin davalı tarafa sattığı mallara ilişkin faturaların dosyada bulunduğunu, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kötüniyet içerdiğini ve davalı tarafın hukuka aykırı biçimde …. tarihli … numaralı iade faturası düzenlemek suretiyle mal kaçırma amacında olduğunu, 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki yasal şartların oluştuğunu belirterek mahkemece verilen ara kararın kaldırılması ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, 2004 sayılı İİK’nın 67. maddesi gereğince alacağın tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup; talep ise 2004 sayılı İİK m. 257 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, somut olayda 2004 sayılı İİK’nın m. 257 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamına göre; Diyarbakır İcra Dairesinin …. E. sayılı dosyasında alacaklının davacı …. borçlunun davalı …. olduğu, takip konusu alacağın …. TL olduğu, takip dayanağının 11 adet fatura alacağı olarak gösterildiği, davalı borçlunun takibe süresinde itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, dava dilekçesinin ekinde e-fatura, muavin defteri ve ihtarname bulunduğu anlaşılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olayda; dosya mevcuduna göre alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilemediği, bu nedenle 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki koşulların oluşmadığı, davacı tarafın e-fatura, muavin defteri vb. belgeleri değerlendirildikten ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra alacağın varlığının ve miktarının yargılama neticesinde belirleneceği sonuç ve kanaatine varılmış olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu, kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan …. tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye GELİR KAYDINA,
3-)İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-) Dairemiz kararının 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/09/2023