Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1952 E. 2023/1448 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2023/1952
KARAR NO : 2023/1448

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Şirketin İhyası

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :21/09/2023

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Müvekkili kurum ile davalı Tasfiye Halinde …. arasında devam etmekte olan Çermik Asliye Hukuk (İş) mahkemesinin …. E. sayılı dosyanın …. tarihli duruşmasında verilen ara karar ile ihya davası açmak üzere taraflarına yetki verildiğini, ihyası talep edilen şirketin tasfiye memurunun diğer davalı …. olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek Tasfiye Halinde …Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….; şirketin tasfiyesi ve kapanışı ile ilgili işlemlerin tam ve eksiksiz yapıldığını, söz konusu şirketin tasfiyesi sırasında varsa borçları için 3 defa ilana çıkıldığını, ancak hiç bir başvuru yapılmadığını, şirketin tasfiyesi sırasında şirketin taraf olduğu herhangi bir davanın da mevcut olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; … sicil numarasına kayıtlı olan davalı şirketin ….tarihinde terkin edildiği anlaşılmakla davalı Tasfiye Halinde …Limited Şirketi’nin Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, TTK 547/2. maddesi gereğince tasfiye memuru olarak şirket yetkili temsilcisi ve son tasfiye memuru davalı ….’ın atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, davalı …Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle ve davanın niteliği gereği ile davalı son tasfiye memurunun tasfiye işlemini usulsüz gerçekleştirdiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı Tasfiye Halinde …. Limited Şirketi yönünden ise TTK 547. maddeye dayalı olarak açılan ihya davalarının ilgili ticaret sicil müdürlüğüne ve son tasfiye memuruna yöneltilmesi gerektiği, ihyası istenen şirkete husumet yöneltilemeyeceği kaldı ki davalı şirketin sicilden terkin edilmekle tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı, bu suretle var olmayan bir kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davalı Tasfiye Halinde …Ticaret Limited Şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Çermik Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında açılan davanın ek dava olup bu davanın ilk önce yine Çermik Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E. sayılı dosyasıyla açıldığını aynı mahkeme tarafından verilen …. K sayılı ilamı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk dairesinin …. E.,…K. ve …. tarihli ilamıyla düzeltilerek onandığını ve kesinleştiğini, dolayısıyla davalı şirketin tasfiyesi gerçekleştirilmeden yani …. tarihinde terkin edildiği tarihten önce Çermik Asliye Hukuk mahkemesinin …E. sayılı dosyasında karar verilmiş olduğu ve bu karara istinaden alacak kalemleri muaccel olduğundan davalı şirketin hukuka ve usule uygun olarak tasfiye ve terkin edildiğinden söz edilemeyeceğini, bu yönüyle davalı şirket ile alakalı olarak davanın pasif hususmet yönünden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hukuka ve usule aykırı olarak tasfiye ve terkin işlemlerini yürüten her üç davalının dava açılmasına neden olunduğu halde mahkeme tarafından işin niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren müvekkil kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, yine hukuka ve usule aykırı olarak tasfiye ve terkin işlemlerinin davalılarca gerçekleştirildiği ve işbu davanın açılmasına sebebiyet verildiği halde ihya kararının Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanına, masrafın davacı müvekkili kurum tarafından karşılanmasına karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması talebiyle istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, genel kurul kararı ile tasfiyesine karar verilen limited şirketin tasfiyesi sonucu sicilden kaydının silinmesinden sonra, davacı vekilinin mahkemece verilen mehil gereğince açmış olduğu şirket tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, ….Müdürlüğü’nün …. sicil numarasına kayıtlı Tasfiye ….Ticaret Limited Şirketi’nin…. tarihli genel kurul kararı ile tasfiyesine karar verildiği, bu kararın ….tarihinde tescil edilerek …. tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı, birinci, ikinci ve üçüncü ilanların ardından tasfiye süresi tamamlanan şirketin …. tarihli genel kurul kararı ile terkin edilmesine karar verildiği, …. tarihinde tescil edilen bu kararın …. tarihli ticaret sicil gazetesinde yayımlandığı, davacı tarafından davalı Tasfiye Halinde …. Ticaret Limited Şirketi hakkında rücuen tazminat istemi ile açılan Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) …. E. dosyasında davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine şirketin ihyası için davacı vekiline süre ve yetki verildiği, davacı vekilince eldeki dava ile şirketin ihyasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın m. 643(1) hükmündeki atıfla limited şirketler hakkında da uygulanacak olan aynı Kanunun ”Şirket unvanının sicilden silinmesi” başlıklı 545. maddesine göre, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesi tasfiye memurları tarafından sicil müdürlüğünden istenir. Bu istem üzerine silinme tescil ve ilan edilir. Yine 6102 sayılı TTK’nın ”Ek tasfiye” başlıklı m. 547 hükmüne göre ise, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme, bu istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.
Buna göre ek tasfiye, şirketin tasfiyesinin tamamlanıp kapanarak şirketin ticaret sicilinden terkini sonrası başkaca tasfiye tedbirlerinin alınmasının zorunlu olduğunun anlaşılması hâlinde başvurulabilecek bir tedbirdir (Pulaşlı Hasan; Şirketler Hukuku Şerhi, Cilt II, Ankara 2011, s. 1814). Şirket ticaret sicilinden terkin edildikten sonra tasfiye işlemlerinin eksik yahut kanuna aykırı yapıldığının anlaşılması, tasfiye aşamasında değerlendirilmemiş şirkete ait mal varlığı değerlerinin bulunması, organlara karşı sorumluluk davası açılması, şirkete karşı açılmış dava veya icra takibinin bulunması gibi şirketin hukuken temsilinin gerektiği durumlarda ek tasfiyeye gidilebilmesi mümkündür. Ek tasfiye nedenleri Kanun’da da sınırlı sayıda belirlenmediğinden yukarıda belirtilenler yanında somut hakka dayanan tüm talepler, şirketin ek tasfiye sürecine girmesi bakımından geçerlidir (Erdoğan, Rumeysa: Anonim Şirketlerde Ek Tasfiye, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Sayı 43, 2020, s. 115-144, s. 115, 122).
6100 sayılı HMK’nın m. 114(1)-d hükmünde açıkça düzenlendiği üzere, dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Dava şartları davanın başlangıcından sonuna kadar bulunması gereken şartlarıdır. Eş deyişle dava açan ve davalı konumunda bulunan her gerçek ya da tüzel kişi bu davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar bu ehliyetini korumuş olmalıdır. 6102 sayılı TTK’nın 588. maddesine göre limited şirketlerin tüzel kişilik kazanmaları ticaret siciline tescil edilmiş olmaları şartına bağlıdır. Dosya içeriğine göre, Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) … E. sayılı dosyasında rücuen tazminat davasının açıldığı tarihten önce adı geçen şirketin tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olması ve dava tarihi itibarıyla dava ehliyetinin bulunmaması sebebiyle, ilgili şirketin ihya edilerek yeniden sicile kaydının ve bu şekilde usulünce taraf teşkilinin sağlanması bir zorunluluktur. Somut olayda davacının, şirketin ihyasını istemesinde hukuki yararının bulunduğu, ihyası istenilen şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığı görülmektedir. O hâlde mahkemece, davalı şirketin dava tarihi itibarıyla ehliyetinin bulunmaması sebebiyle ihya edilerek yeniden sicile kaydına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan, şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan Ticaret Sicil Memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekli ve yeterli olup, sicilden kaydı silinen Tasfiye Halinde….Limited Şirketi hakkında ilk derece mahkemesince davanın husumet yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin bu konudaki istinaf nedenlerinin reddine karar verilmiştir.
İhyası talep edilen şirket hakkında davacı tarafından Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) … E. sayılı dava dosyasının incelenmesinde; Kurum zararının tahsili amacıyla …. tarihinde Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla)’nin …. E. sayılı dosyası ile kısmi dava açıldığı, Mahkemenin …. K. sayılı ve …. tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacının istinaf talebi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin … K. sayılı ve …. tarihli ilamı ile düzeltilerek yeniden esas hakkında kesin olmak üzere karar verildiği, ihyası istenen şirketin ise …. tarihinde sicilden terkin edildiği, derdestliğin davanın kesinleşmesine karar devam edeceği gözetildiğinde davacı kurumun açtığı rücu davası derdest iken yani şirket hakkında devam eden bir dava bulunmasına rağmen davaya konu şirketin tasfiyesi tamamlanmış olup, tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest bir davanın bulunması nedeniyle tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceği, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamasına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 6102 sayılı TTK’nın 545 ve 547. maddeleri uyarınca şirketin genel kurulu tarafından alınan tasfiye kararı sonrasındaki tasfiye sürecinin tamamlanmasından sonra terkin edildiği hallerde, tasfiye sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılıp yapılmamasından tasfiye memurunun sorumlu olduğu, tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu gibi ihya kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ilanı masraflarında da tasfiye memurunun sorumlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve ilan masraflarından davacının sorumlu tutulması doğru bulunmamıştır.
Kamu düzeni yönünden yapılan değerlendirmede ise; Mahkemece ihyasına karar verilen şirketin sicil numarası … olarak gösterilmiş, ancak Ticaret Sicil Müdürlüğünden celbedilen kayıtlardan şirketin ticaret sicil numarasının … olduğu anlaşılmış olmakla, bu hali ile infazda tereddüte neden olacağı ve bu nedenle de kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; Dairemizce istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri kısmen yerinde görülmekle, istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca, kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmekle istinaf başvurusunun KABULÜNE, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, buna göre;
1-) Tasfiye Halinde ….Ticaret Limited Şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-) Davacı tarafından davalılar … aleyhine açılan DAVANIN KABULÜNE,
3-) Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen .Ticaret Limited Şirketi’nin Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar İHYASI İLE YENİDEN TESCİLİNE,
4-) 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için son tasfiye memuru davalı …. tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
5-) Tasfiye memuru için ücret takdirine YER OLMADIĞINA,
6-) İhya kararının TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Gazetesinde TESCİL VE İLANINA, masrafın ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
7-) Karar kesinleştiğinde bir suretinin Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
😎 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harcın davalı Nurettin Akdağ’dan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA,
9-) Davacı tarafından yapılan toplam 581,00 TL yargılama giderinin davalı … alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-) Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı Nurettin Akdağ’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11-) Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
12-) Taraflarca yatırılan gider/delil avansından arta kısmın 6100 sayılı HMK’nın m. 333, HMK Yönetmeliğinin m. 207/1 ve HMK Gider Avansı Tarifesinin m. 5 hükümleri uyarınca ilgilisine İADESİNE,
II-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraf harçtan muaf olduğundan ve yatırılmış harç bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
III-) İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından istinaf başvurusu aşamasında herhangi bir masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA ,
IV-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
V-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) maddesi uyarınca kararın kesin olmaması nedeniyle Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, Yargıtay nezdinde TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.