Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1288 E. 2023/764 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1288
KARAR NO : 2023/764

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :15/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkili aleyhine Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilince icra dosyasına ….TL ödendiğini, bakiye bedelle alakalı müvekkili tarafından menfi tespit davası açıldığını, menfi tespit davasının açılmasının akabinde, davalı yanın satış işlemlerini hızlandırdığını ve müvekkili üzerinde satış baskısı kurarak, müvekkilinden haksız şekilde ödeme almaya çalıştığını, hali hazırda menfi tespit davası derdest olup, alacaklı davalı yan ana para alacağını dahi fazladan icra takibine koyduğunu, müvekkilinin üzerindeki satış baskısının ortadan kalkması ve satış işleminin durdurulması adına, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasının bakiye borcunun müvekkilince ödeneceğini, müvekkilinin icra dosyasına ödeme yapması ve bu ödemenin alacaklı yanca tahsil edilmesi halinde, müvekkilin fazladan ödediği bedeli iade alma imkanı olmayacağını, zira davalı alacaklı yanın hiçbir ticari faaliyet yapmayan bir şirket olduğunu, menfi tespit davasının sonucunda, müvekkilinin belli bir miktar para hakkında borçlu olmadığının tespiti ile, müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan zararın doğmasına yol açacağını, müvekkilinin fazladan ödediği bedeli geri alamayacağını, bu itibarla Mahkemeden 2004 sayılı İİK’nın 72/3. maddesi gereği, icra dosyasına müvekkilince ödenecek bedelin cüzi bir teminat karşılığında alacaklıya ödenmemesi ve satışın durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılamada; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının söz konusu olduğu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurumasına karar verilemeyeceği, 2004 sayılı İİK m. 72/3 hükmü uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden ise dava değeri dahil tarafların iddialarının yargılamayı gerektirdiği, uyuşmazlıkta yaklaşık ispat olgusunun bu aşamada gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafın müvekkilinden haksız bir şekilde ödeme almaya çalıştığını, müvekkilinin Yalova’da bulunan gayrimenkulü için icra dairesince satış kararı verildiğini, davanın müvekkili lehine sonuçlanması durumunda müvekkilinin fazladan ödeyeceği bedeli tahsil etmesinin mümkün olmayacağını, müvekkilinin satış baskısı ile haksız bir bedel ödemek zorunda bırakıldığını belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda;
Davanın açılması ya da mahkemeden geçici hukukî koruma talep edilmesi, harca tabi usuli bir işlemdir. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (m. 2). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispî esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (m. 15). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (m. 32). 6100 sayılı HMK m. 120/1 hükmüne göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Harcın kimden alınacağı konusu, Harçlar Kanunu’nun “Mükellef” başlığını taşıyan 11. maddesinde düzenlenmiş; bu madde ile genel olarak yargı harçlarının, davayı açan veya harca konu olan işlemin yapılmasını isteyen kişilerce ödenmesi yükümlülüğü getirilmiştir.
6100 sayılı HMK m. 389 vd. hükümleri uyarınca, esas hakkındaki hükme kadar taraflar açısından davanın uzamasından kaynaklanan sakıncaları gidermeyi ve geçici hukuki koruma sağlamayı amaçlayan ihtiyati tedbir talepleri ile 2004 sayılı İİK m. 257 hükmü uyarınca para alacağının güvence altına alınmasını sağlayan ihtiyati haciz talepleri, Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarife uyarınca başvurma harcına tabidir. Nitekim Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarife hükümlerin “Yargı Harçları” kısmının A-III-2-d maddesinde “Tespiti delail, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarında” maktu harç alınacağı düzenlenmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlediğine ve emredici nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı belirtildiğine göre, başvurma harcı ilgilisince ödenmedikçe geçici hukuki koruma talebinin incelenmesi olanağından söz edilemez. Buna göre mahkemece yapılacak iş; geçici hukuki koruma talep edene başvuru harcını tamamlaması için usulünce ihtarat yapılarak süre verilmesi, bu sürede harç tamamlanırsa geçici hukuki koruma talebinin esasının incelenmesi olmalıdır. Bu açıklamalara göre, davanın açılması sırasında veya dava sırasında, Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olan başvuru harcı yatırılmadan geçici hukuki koruma talep edilmesi halinde, geçici hukuki koruma talep edene başvuru harcını tamamlaması için usulünce ihtarat yapılarak süre verilmesi, bu sürede harç tamamlanırsa geçici hukuki koruma talebinin esasının incelenmesi gerekir (Bkz. Yargıtay 3. HD’nin 16/06/2022 tarihli ve 2022/1582 E., 2022/5882 K. sayılı uyuşmazlığın giderilmesi kararı).
Dosya içeriğinde geçici hukuki koruma talebi için başvuru harcının alındığına dair bir belgeye rastlanılmadığından, harçtan muaf olmayan davacı vekiline ihtiyati tedbir harcını yatırması için uygun bir kesin süre verilmesi, süreye uymamanın neticelerinin açıkça ihtar olunması, verilen süre içinde harcın yatırılması halinde bundan sonra geçici hukuki koruma talebinin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, geçici hukuki koruma harcı alınmadan talebin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a-4 ve m. 355 hükümleri uyarınca esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin kamu düzeni ilkesi uyarınca re’sen gözetilen sebeplerle kabulü ile, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılması için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin kamu düzeni ilkesi yönünden re’sen KABULÜNE, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan …. tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-a-4 ve 355 maddeleri uyarınca esası incelenmeksizin KALDIRILMASINA,
2-)Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)Kararın kaldırılma nedenine göre davacı vekilinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince, peşin alınan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıya İADESİNE,
5-)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince hükümle birlikte DEĞERLENDİRİLMESİNE,
6-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) maddesi uyarınca Dairemiz kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a ve 362(1)-f-g hükümleri gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/05/2023