Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1256 E. 2023/790 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1256
KARAR NO : 2023/790

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Geçici hukukî koruma talebi hakkında Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili; müvekkili şirket ile borçlu karşı taraf arasında … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı vekaletnamesiyle müvekkili şirketin süresiz olarak yetkilendirildiğini, yetki konusunun davalı şirketin 4458 Sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği’nde belirtilen hakları şirket adına kullanmaktan ibaret olduğunu, müvekkili şirketçe gümrük müşavirlik hizmet bedeli adı altında davalı şirkete toplam … TL bedelli 5 adet e-fatura düzenlendiğini, faturaların vadesi geçmiş olmasına ve defalarca başvuru yapılmasına rağmen borcun ifa edilmediğini, ayrıca borçlunun mallarını gizleme, kaçırma ve kendisinin kaçmaya çalıştığını beyan ederek borçlunun menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; ihtiyati haciz talep eden tarafından dava dilekçesinde davalı adına düzenlenmiş e-faturalar ve davacı şirkete ait ….formları sunulmuş ise de sunulan belgelerden yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği, faturaların muaccel bir alacağın varlığını kanıtlar nitelikte olmadığı, bu haliyle talebin yargılamayı gerektirdiği, bu haliyle talebin 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde yer alan ihtiyati haciz şartlarını taşımadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz talep eden vekili; talep dilekçesi ekinde müvekkili şirket tarafından davalı şirkete kesilmiş fatura makbuzlarının, borcun varlığına dair muavin defter çıktısı suretinin ve KDV Beyannamesi ile …. form kayıtlarının sunulduğunu, buna rağmen mahkemece yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği kanaatiyle talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Talep, 2004 sayılı İİK m. 257 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olayda; dosya mevcuduna göre alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilemediği, bu nedenle 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki koşulların oluşmadığı, davacı tarafın e-fatura, muavin defteri vb belgeleri değerlendirildikten ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra alacağın varlığının ve miktarının yargılama neticesinde belirleneceği sonuç ve kanaatine varılmış olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu, kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)İhtiyati haciz isteyen vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-)492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yeteri kadar istinaf harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)İstinaf yargılama giderlerinin ihtiyati haciz isteyen üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Dairemiz kararının 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/05/2023