Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1251 E. 2023/762 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1251
KARAR NO : 2023/762

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :İhtiyati Haciz

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen kararın istinaf incelemesi aleyhine ihtiyati haciz istenen … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz isteyen vekili; müvekkili banka ile … arasında imzalanan kredi sözleşmelerini …, … ve …in müşterek borçlu, müşterek-müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kredi borcunun geri ödemelerinin zamanında yapılmaması nedeniyle borçlu firma ve kefillerine ihtarat yapıldığını, ihtarnamede verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi nedeniyle borçluların temerrüde düştüğünü belirterek borçlu …, kefiller … ve …’in ihtarname tutarı olan … TL kadar, kefil …’nın ise kredi sözleşmesi tutarı olan … TL kadar olmak üzere borçluların menkul ve gayrimenkul, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Aleyhine ihtiyati haciz istenen … vekili; banka tarafından iddia edilen alacağın rehinle temin edilmiş bir alacak olduğunu, hatta rehin verenlerden birinin de müvekkili olduğunu, yasaya aykırı olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkilinin rehin veren üçüncü işi olması nedeniyle müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, mahkemece verilen kararın müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını belirterek müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılamada; ihtiyati haciz talep eden vekilinin talep ve dayanak belgeleri uyarınca; …’nın … TL, …, … ve … ‘nin ise … TL ile sorumlu olmak üzere; alacağının varlığı, alacağın vadesinin geldiği ve alacak için bir rehnin bulunmadığı belirtilerek İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince karşı tarafın gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine karar verilmiştir.
Karara karşı aleyhine ihtiyati haciz istenen … vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Mahkemece yapılan itiraz değerlendirmesi sonucunda; aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafından sadece ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itirazda bulunulabileceği, itiraz eden tarafından ortaya konulan gerekçeler ile ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin örtüşmediği, söz konusu itirazların daha sonrasında açılabilecek alacağın esasına ilişkin davada değerlendirilebileceği belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz istenen … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf Kanun yoluna başvuran aleyhine ihtiyati haciz istenen … vekili; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, rehinle temin edilmiş bir kredi hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinin kanunda açık olduğunu, mahkeme tarafından hangi deliller ile alacağın varlığı konusunda kendisinde kanaat uyandırdığının açık bir şekilde gerekçelendirilmediğini belirterek mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Talep, 2004 sayılı İİK m. 257 vd. Hükümleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkin olup mahkemece, yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından, davalı … ile davacı banka arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi uyarınca ticari kredi tahsis edildiği, davalı …’nın bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davacı banka tarafından kredi taksitlerinin ödenmediği belirtilerek kredi hesabının kat edildiği, Beşiktaş … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı kat ihtarnamesi düzenlendiği, kat ihtarının sözleşmede yer alan asıl borçlu ve kefile adreslerine tebliğe çıkarıldığı, davacı banka lehine davalı kefil …’ya ait … ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel … blok … Kat … nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır.
İhtiyatî haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İİK’nın m. 257 ila 268 hükümlerinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın m. 258 hükmü “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Somut olayda, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında imzalanmış bulunan nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini davalı da müteselsil kefil olarak imzalamış ve işbu sözleşme çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için asıl borçlu ve müteselsil kefillere hesap kat ihtarı gönderilmiştir. Hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının da gerçekleşmesi bakımından gerekli bir unsurdur.
Öte yandan, ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir. İİK’nın 45. maddesi hükmüne göre de rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilecektir. Ancak ipotek kefilin kefalet borcunun da teminatını oluşturmuyor ise İİK’nun 45. madde hükmü kefil hakkında uygulanamayacaktır.
Somut olayda, davacı banka tarafından kat ihtarının kredi sözleşmesinde yer alan … ve davalı …’nın adreslerine tebligat çıkarıldığı, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenler tarafından verilen ipotek tutarının alacağı karşılmadığı, alacaklının bakiye alacağı yönünden ihtiyati haciz isteyebileceği, dava dilekçesi ve ekinde yer alan hesap kat ihtarı incelendiğinde kat ihtarına konu borcun … TL olduğu, kefil …’nın kefalet limitinin … TL olduğu, asıl alacağa yönelik davalıya ait taşınmaz üzerine … TL limitli ipotek tesis edildiği, rehinle güvence altına alınmayan kısmın aleyhine ihtiyati haciz istenen (ihtiyati hacze itiraz eden) … yönünden … TL olduğu anlaşılmakla, … yönünden bu tutar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, mahkemece alacağın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi yerinde olmamıştır.
İhtiyati hacizde 2004 sayılı İİK m. 259 hükmünde teminat alınmayacak haller hakimin takdirine bırakılmamış olup sınırlı olarak yasada açıkça sayılan hallerde teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün kılınmıştır. 2004 sayılı İİK’nın m. 259 hükmündeki atıfla uygulanacak 6100 sayılı HMK’nın m. 87 hükmü uyarınca, teminatın tutarını ve şeklini ise hakim serbestçe tayin eder. Dosya içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesince … TL tutarında temiant mektubu alınmasına karar verildiği, aleyhine Dairemizce ihtiyati haciz kararı verilen Fulya Kaya’nın ihtiyati haciz kararı nedeniyle uğraması muhtemel zararlar yönünden söz konusu teminat mektubunun bu kişi yönünden de güvence sağladığı değerlendirildiğinden, ilk derece mahkemesince alınan teminatın yeterli olduğu değerlendirildiğinden, yeniden teminat alınmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, aleyhine ihtiyati haciz istenen vekilinin istinaf sebepleri kısmen yerinde görüldüğünden, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talebinin Fulya Kaya yönünden kısmen kabulüne karar verilmek ve mahkeme hükmünde istinafa getirilmeyen kısımlar aynen muhafaza edilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK m. 353(1)-b-2 hükmü gereğince aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Aleyhine ihtiyati haciz istenen … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş, … D. İş Karar sayılı dosyasında verilen … tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353(1)-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Borçlular …, …, … Yönünden;
Aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçlular …, … ve …’in … TL alacağı karşılar miktarda yedinde ve/veya üçüncü şahıslarda olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının İHTİYATEN HACZİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Borçlu … Yönünden;
Aleyhinde İhtiyati haciz istenilen davalı …’ya yönelik ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜNE, aleyhine ihtiyati haciz istenilen kefil …’nın … TL alacağı karşılar miktarda yedinde ve/veya üçüncü şahıslarda olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının İHTİYATEN HACZİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-) İlk Derece Mahkemesince 2004 sayılı İİK m. 259/1 ve HMK m. 87 hükümleri uyarınca ihtiyatî haciz kararı verilen tutarlardan yüksek olanı … üzerinden % 15 oranında alınması gerekli … TL tutarında teminat alınmasına karar verildiği, bu teminatın aynı borç nedeniyle alınmış olması ve teminat mektubunun tüm borçlular yönünden güvence sağladığı değerlendirildiğinden, ihtiyati haciz isteyenden ikinci kez teminat alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-) İhtiyati haciz isteyen taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin aleyhine ihtiyati haciz istenilenlerden alınarak ihtiyati haciz isteyen tarafa VERİLMESİNE
5-) Kararın infazı için ilgili Diyarbakır İcra Müdürlüğünün yetkili KILINMASINA,
II-) İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz istenilen Fulya Kaya tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf başvuru harcının Hazineye GELİR KAYDINA, 179,90 TL istinaf peşin harcının talep halinde istinafa başvuran ihtiyati haciz istenilene İADESİNE,
III-) İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz istenilen Fulya Kaya tarafından harcanan 492,00 TL istinaf başvuru harcı ile 69,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 561,00 TL yargılama giderinin ihtiyati haciz isteyenden alınarak aleyhine ihtiyati haciz istenilen Fulya Kaya’ya VERİLMESİNE,
IV-) İstinaf kanun yoluna başvuran Fulya Kaya tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın kendisine İADESİNE,
V-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
VI-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca Dairemiz kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f ve 2004 sayılı 2004 sayılı İİK’nın m. 258/3 hükümleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/05/2023