Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/963 E. 2022/1430 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/963
KARAR NO : 2022/1430

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TALEBİN KONUSU :İhtiyati Haciz

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :23/06/2022

Mahkemece geçici hukukî koruma talebinin kabulü kararına yönelik itirazın reddine dair verilen ek kararın istinaf incelemesi aleyhine ihtiyati haciz istenen … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz isteyen vekili; müvekkili ile dava dışı … arasında … ve …tarihli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, söz konusu kredi sözleşmeleri uyarınca ilgili firmaya nakdi ve gayri nakdi krediler açıldığını ve kullandırıldığını, haklarında ihtiyati haciz talep edilenlerin ise söz konusu kredi sözleşmelerinin müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kullandırılan kredi borcunun vadesinde ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının … tarihinde kat edildiğini ve borcun ödenmesi hususunun borçlulara …. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle bildirildiğini, alacak tutarının … TL olduğunu, borçlu …’ın ise borcunun … TL olduğunu belirterek borçluların …. TL’lik alacak ile borçlu …’ın …. TL alacağın karşılanacağı miktarda davalıların menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece,…. tarihli karar ile, talebin kısmen kabulüne ve aleyhine ihtiyati haciz istenen …ve …’ın .. TL, borçlu …’ın … TL borç miktarına yetecek kadar taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının 2004 sayılı İİK’nın m. 257 ve müteakip hükümleri gereğince teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Söz konusu karara, aleyhine ihtiyati haciz kararı istenilen … vekili tarafından verilen …. tarihli dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine Mahkemece 2004 sayılı İİK m. 265/4 hükmü uyarınca itiraz duruşmalı olarak incelenerek … tarihli duruşmada alınan ek karar ile ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmiş ve bu hususta …. tarihli gerekçeli ek karar yazılmıştır.
… tarihli duruşmada alınan ve gerekçesi …tarihide yazılan ek karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz istenilen …vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran aleyhine ihtiyati haciz istenen vekili; ihtiyati hacze konu olan genel kredi sözleşmesi ve buna bağlı ihtarnameye süresinde itiraz edildiğini, verilen ihtiyari haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye kefaleten imza attığını, bu nedenle borçtan sorumlu olmadığını alacaklının öncelikle asıl borçluya yönelmesi gerektiğini, alacak konusunun kredi garanti fonu güvencesi altında olduğunu ve öncelikle krediyi karşılayacak miktarda teminatın bulunması nedeniyle bu yollara başvurulması gerektiğini belirterek İhtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Talep, 2004 sayılı İİK m. 257 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan belgelerin incelenmesinde; dava dışı … ile ihtiyati haciz talep eden arasında … ve… tarihli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, …. tarihli sözleşmeye aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilen borçlu …’ın müteselsil kefil sıfatıyla … tarihinde imza attığı kefil olunan miktarın … TL olduğu, ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından …. Noterliği’nin …. tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesiyle hesabın kat edildiği, kat ihtarnamesinin asıl borçlu …. ve kefillere tebliğe çıkarıldığı, asıl borçluya çıkarılan tebligat adresinin sözleşmede yazılan adres ile aynı olduğu anlaşılmıştır.
Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı TBK m. 586 hükmüne göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir (Uygur, Turgut; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Şerhi, Ankara, Nisan 2012, Cilt II, s. 2541).
Müteselsil kefile ihtar gönderilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine 6098 sayılı TBK’nın 586/1 maddesindeki “borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması” şartı gerçekleşmiş olur. Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen banka tarafından gönderilen kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve kefile ayrı ayrı tebliğe çıkarıldığı ve kefile tebligatın yapıldığı, bu şekilde bankanın alacağının muaccel hâle geldiği anlaşılmaktadır. Borçlu ifada geciktiğine ve alacaklı tarafça gönderilen ihtara rağmen borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı iddia edildiğine göre mahkemece 6098 sayılı TBK’nın 586/1. maddesinde öngörülen kefile müracaat edebilme koşulunun da gerçekleştiği nazara alınıp, müteselsil kefil bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca talep konusu kredinin …’nin teminatı altında olmasının bankanın bu yola başvurmasına engel olamayacağı, dolayısıyla ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın gerçekleştiği anlaşılmakla; ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır (Yargıtay 11. HD’nin 22/01/2013 tarih 2012/18690 E., 2013/1278 K. Sayılı kararı).
Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesinde, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da benimsendiği üzere ihtiyati hacze konu alacağın kesin olarak ispatı gerekmeyip, yaklaşık ispatın yeterli olduğu, dosya mevcuduna göre talep dilekçesi ekinde sunulan belgelerin alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı ve yaklaşık ispata yarar nitelikte olduğu, dolayısıyla 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itirazın reddine yönelik olarak … tarihli duruşmada alınan ve gerekçesi … tarihide yazılan ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, aleyhine ihtiyati haciz istenen vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Aleyhine ihtiyati haciz istenilen … vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan ek kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince yeteri kadar istinaf harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)İstinaf kanun yoluna başvuran aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-)Dairemiz kararının 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022