Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/3083 E. 2022/2484 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. DİYARBAKIR BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3083
KARAR NO : 2022/2484

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TALEP :İhtiyati Haciz
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :16/12/2022

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece verilen ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek kararın istinaf incelemesi aleyhine ihtiyati haciz istenenler vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz isteyen vekili; müvekkili şirketin borçlu …. – …. iş ortaklığına …. inşaat şantiyesi için muhtelif malzemeler sattığını ve malzemelerin eksiksiz olarak teslim edildiğini, bu malzemelerin satımına karşılık müvekkilinin .. adet fatura keşide ettiğini ve faturaların herhangi bir itiraza uğramadan muhasebe kayıtlarına işlendiğini, müvekkilinin keşide ettiği faturaların toplam bedelinin …. TL olduğunu, ancak borçlu tarafın bugüne kadar banka havalesiyle yalnızca … TL ödediğini, müvekkilinin borçlulardan bakiye … TL alacağının bulunduğunu, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen borçluların borcunu ödemediğini, borçluların mal kaçırma eğiliminde olduklarını, borçlu oldukları kişilerin ödemelerini yapmadıklarını bu nedenle müvekkilinin bakiye alacaklarına karşılık borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine borca yeter miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Aleyhine ihtiyati haciz istenenler vekili; talep eden tarafın ihtiyati haciz kararına dayanak olarak sundukları faturalar ile ilgili müvekkilleri ile talep eden arasında herhangi bir geçerli sözleşmenin bulunmadığını, talep eden tarafın elinde bulunan faturalar ile alacağın varlığını kanıtlayamayacağını, faturalara itiraz edilmemiş olmasının müvekkillerini borçlu konumuna düşürmeyeceğini, talep eden tarafın iddiasını yaklaşık olarak ispat edemediğini, müvekkilinin mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını beyan ederek mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, …. tarihli karar ile, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile dava değeri olan … TL’nin %15’i oranında teminat sunulduğunda aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin dava miktarı olan …. TL ile sınırlı olmak üzere taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine 2004 sayılı İİK m. 257 ve müteakip maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Söz konusu karara, aleyhine ihtiyati haciz istenenler vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece 2004 sayılı İİK m. 265/4 hükmü uyarınca itiraz duruşmalı olarak incelenerek …. tarihli duruşmada alınan ek karar ile ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiş ve bu hususta gerekçeli ek karar yazılmıştır.
… tarihli ek karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz istenenler davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran aleyhine ihtiyati haciz istenenler vekili; müvekkilleri tarafından yapılan ödemeler dışında müvekkillerinin talep edene karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin dayanak olarak gösterdiği faturalara ilişkin olarak talep eden şirketle müvekkilleri arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, talep eden tarafın tek başına fatura ile alacağın varlığını ispatlayamayacağını, müvekkilinin mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını bu nedenle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazlarının kabulü ile yerel mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Talep, 2004 sayılı İİK m. 257 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan belgelerin incelenmesinde; aleyhine ihtiyati haciz istenenlerin ….İ’ye ait … ili, … ilçesi, … adet konut yapı işi kapsamında ihtiyati haciz talep edenden inşaat malzemeleri satın aldığı bu kapsamda faturalar düzenlendiği, faturalara konu bir kısım malların teslim edildiğine ilişkin satış irsaliyesinin dosyaya sunulduğu, anılan faturaların toplam bedelinin …. TL olduğu, aleyhine ihtiyati haciz istenilenler tarafından … tarihinde “…. … ilçesi … konut projesi malzeme ücreti” açıklamalı …. TL, …. tarihinde “… … ilçesi … konut yapım işi malzeme ödeme ücreti” açıklamalı … TL olmak üzere toplam …. TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesinde, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da benimsendiği üzere ihtiyati hacze konu alacağın kesin olarak ispatı gerekmeyip, yaklaşık ispatın yeterli olduğu, dosya mevcuduna göre talep dilekçesi ekinde sunulan fatura, irsaliye ile aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafından ticari ilişkinin kabulü anlamını taşıyan kısmi ödeme dekontları ve diğer belgelerin alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı ve yaklaşık ispata yarar nitelikte olduğu, dolayısıyla 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmış olup Mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesinin ek kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, incelemenin istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, aleyhine ihtiyati haciz istenenler vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Aleyhine ihtiyati haciz istenenler vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince yeteri kadar istinaf harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden aleyhine ihtiyati haciz istenenler üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından ihtiyati haciz talep eden yararına vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-)Dairemiz kararının 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/12/2022