Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2027 E. 2022/1411 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2027
KARAR NO : 2022/1411

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Kıymetli Evrak (Çek) İptali

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :23/06/2022

Hasımsız olarak görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; … keşide tarihli, … TL bedelli ve … numaralı çek ile … keşide tarihli, … TL bedelli ve … numaralı çekin keşideci …i. tarafından düzenlenerek dava dışı ….’ye verildiğini, daha sonra söz konusu çeklerin bitüm asfalt karşılığında müvekkil şirket….’nin uhdesine geçtiğini, bahse konu çeklerin müvekkil şirketin uhdesinde iken kaybolduğunu, çeklerin bulunamadığını beyan ederek söz konusu çeklerin iptali ve teminat karşılığında ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini talep etmiş;.. tarihli dilekçe ile … keşide tarihli, …TL bedelli ve … numaralı çek yönünden davadan feragat etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; … tarihli dilekçe ile sadece … keşide tarihli, … TL bedelli ve … numaralı çek yönünden davadan feragat ettiklerini, dava konusu edilen diğer çeke ilişkin olarak herhangi bir feragat beyanlarının bulunmadığını, mahkemece taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek dava konusu her iki çek yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, 6102 sayılı TTK m. 818(1)-s atfıyla aynı Kanun’un m. 757(1) hükmü gereğince iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişi tarafından açılan zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir.
Kıymetli evrakın iptali, kıymetli evraka ilişkin “umumi hükümler” arasında TTK m. 651 ve 652’de genel bir şekilde düzenlenmiş, ayrıca nama (TTK m. 657) ve hâmiline senetlerin iptali hakkında (TTK m. 661-668) özel hükümler öngörülmüştür. TTK’da emre yazılı senetlerin iptaline dair ayrık hükümler bulunmamaktadır. Bunun yerine poliçenin iptali için özel bir düzenleme (TTK m. 757-765) getirilerek bu hükümlerin TTK m. 778/1-ı yollamasıyla bonolar bakımından, 818/1-s yollamasıyla çekler bakımından da uygulanacağı öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; … keşide tarihli, …TL bedelli ve …numaralı; … keşide tarihli,… TL bedelli ve… numaralı iki çek hakkında iptal davası açtığı, yargılama aşamasında davacı tarafça …. tarihli dilekçe ile sadece… numaralı çek yönünden davadan feragat edildiği, buna rağmen mahkemece dava konusu her iki çeki de kapsayacak şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Medeni yargılama hukukuna hâkim olan ilkelerin bir bölümü 6100 sayılı HMK’da açık olarak düzenlenmiş, 26. maddesinde ise “taleple bağlılık ilkesi” ne yer verilmiştir. Tasarruf ilkesinin bir görünümü olan taleple bağlılık ilkesi, hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği anlamına gelmektedir. Bu ilke HMK’nın 26. Maddesinde; “(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Taleple bağlılık ilkesi uyarınca, dava konusunu (müddeabihi) davacı belirler. Mahkeme ancak davacı tarafından belirlenen konuda karar verebilir. Davacının talep etmediği bir şey hakkında karar verilemez. Mahkemece talepten daha azına karar verilebilir ise de dava sonucunda kurulacak hükmün sınırını, tarafların karara bağlanmasını istediği talep sonucu belirler. (Yargıtay HGK, 16/09/2021, E. 2017/(19)11-1644, K. 2021/1017, §§31-32).
Öte yandan, davadan feragat, 6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; aynı Kanunun 311. maddesinde ise feragatin, kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır. Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yaptığı tek taraflı bir irade beyanı ile olur ve tamamlanır. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı tarafından kabul edilmesine veya feragate muvafakat etmesine gerek yoktur.
Davacının davadan feragat etmesinin sonucu davacı için çok önemlidir. Zira feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle davacının beyanından onun gerçek amacının davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir (Kuru, Baki: Medenî Usûl Hukuku El Kitabı, C. II, Ankara 2020, s. 1056).
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; davacı vekilinin… tarihli beyan dilekçesinde çok açık bir şekilde sadece… keşide tarihli, …TL bedelli ve…numaralı çek yönünden davadan feragat edildiği, davacının …. keşide tarihli, ….TL bedelli ve … numaralı çek yönünden davadan feragat ettiğine dair herhangi bir beyanının bulunmadığı aşikar olmasına rağmen, mahkemece dava konusu her iki çeki de kapsayacak şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, Mahkemece …. keşide tarihli,…. TL bedelli ve … numaralı çek yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yasal ve yerinde olmayan, dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçelerle, bu çek hakkında da yazılı şekilde feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece …keşide tarihli,…TL bedelli ve …numaralı çek yönünden yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a-6 hükmü uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a-6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-)Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince, peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının davacıya İADESİNE,
4-)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince hükümle birlikte DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a ve 362(1)-g hükümleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022