Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1979 E. 2022/1417 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1979
KARAR NO : 2022/1417

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tespiti

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :23/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkili olan şirket tarafından, … tarihinde 1 adet .. model … şasi ve …motor numaralı kepçe tipi iş makinesinin davalı şirketten fatura bedeli peşin ödenmek suretiyle satın alındığını, söz konusu iş makinesinin kara yolu ile müvekkili olan şirketin adresinin bulunduğu yerde teslim edildiğini, müvekkilinin şirket yetkilileri tarafından araç tescil işlemleri için başvurdukları Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığının başvuruyu reddettiğini, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi alma işleminin, ikinci el satışlarda mahkemeden sahiplik belgesi alındıktan sonra yapılabileceğinin bildirildiğini, davaya konu iş makinesinin tescil işleminin henüz yapılamadığını, tescilin yapılabilmesi için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan… tarihli protokole göre çıkarılan “İş Makinelerinin Tescili ile İlgili Esaslar” uyarınca sahiplik belgesi alınmasının gerektiğini beyan ederek … model … şasi ve …. motor numaralı iş makinasının mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; dosyada feragate ilişkin sözlü veya yazılı herhangi bir beyanın mevcut olmadığını, davalı taraf ile yapılan görüşmelerde sürecin uzamaması adına dava sonucunda davacı lehine hükmedilmesi muhtemel vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden feragat edilmesi halinde davalı tarafın davayı kabul edeceklerini dile getirdiğini, buna dayanarak 19/04/2022 tarihinde ”yukarıda esas numarasını belirttiğimiz mahkemeniz dosyasında dava sonucunda davamızın kabulü halinde tarafımıza hükmedilecek vekalet ücretinden feragat ettiğimizi bildirir oluşacak yargılama giderlerinin tarafımıza yüklenilmesini vekaleten talep ederiz.” şeklinde bir beyan dilekçesini mahkemeye sunduklarını, Mahkeme tarafından beyan dilekçesi okunmadan içeriği anlaşılmadan gelişigüzel karar verildiğini beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda;
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu iş makinesinin mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, davanın başlangıçta Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sırasında açıldığı, mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerinde dosyanın Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, davanın yargılaması devam ederken davacı vekilinin UYAP üzerinden gönderdiği 19/04/2022 tarihli dilekçede aynen “Yukarıda esas numarasını belirttiğimiz mahkemeniz dosyasında dava sonucunda davamızın kabulü halinde tarafımıza hükmedilecek vekalet ücretinden feragat ettiğimizi bildirir oluşacak yargılama giderlerinin tarafımıza yüklenilmesini vekaleten talep ederiz” şeklindeki ifade nedeniyle mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davadan feragat, 6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; aynı Kanunun 311. maddesinde ise feragatin, kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır. Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yaptığı tek taraflı bir irade beyanı ile olur ve tamamlanır. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı tarafından kabul edilmesine veya feragate muvafakat etmesine gerek yoktur.
Davacının davadan feragat etmesinin sonucu davacı için çok önemlidir. Zira feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle davacının beyanından onun gerçek amacının davadan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerekir (Kuru, Baki: Medenî Usûl Hukuku El Kitabı, C. II, Ankara 2020, s. 1056).
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; davacı vekilinin 19/04/2022 tarihli beyan dilekçesinde çok açık bir şekilde davanın kabulü hâlinde davacı lehine hükmedilmesi muhtemel vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden feragat edildiği, davacının davadan feragat ettiğine dair herhangi bir beyanının bulunmadığı, davacının beyanından onun gerçek amacının davadan feragat etmek olmadığının anlaşıldığı, davacı vekilinin sadece davanın davacı lehine sonuçlanması ihtimalinde vekâlet ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceklerini bildirdiği, söz konusu dilekçe içeriğinde davadan feragat şeklinde yorumlanabilecek herhangi bir beyan bulunmamasına rağmen, mahkemece dilekçede beyanlara yanlış anlam yüklenerek davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, Mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yasal ve yerinde olmayan, dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçelerle, yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a-4 hükmü uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a-4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-)Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince, peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının davacıya İADESİNE,
4-)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince hükümle birlikte DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-)İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-a ve 362(1)-g hükümleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022