Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1619 E. 2022/1171 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1619
KARAR NO : 2022/1171

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Kıymetli Evrak (Çek) İptali

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :25/05/2022

Hasımsız olarak görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi müdahale talep eden tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Türkiye …Bankası … hitaben keşide edilen keşidecisi … olan … tarihli, … TL bedelli, ve … numaralı çek ile … tarihli, … TL bedelli ve … numaralı çeklerin zayi olduğunu beyan ederek, söz konusu çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiş; davacı asil … tarihli dilekçe ile davadan feragat etmiştir.
Asli müdahale talep eden vekili; dava konusu çeklerden … tarihli, … TL bedelli, ve … numaralı çekin hâmilinin müvekkili olduğunu beyan ederek ödeme yasağı tedbirinin kaldırılmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının 15/11/2021 tarihli davadan feragat beyanı çerçevesinde, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, müdahale talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran müdahale talep eden vekili; davaya asli müdahil olarak davaya müdahil olunduklarını, çekişmesiz yargıda davaya müdahalenin mümkün olduğunu, asli müdahale talebiyle birlikte davanın çekişmeli yargı işine dönüştüğünü, davacının davadan feragat ettiğini ve mahkemece verilen kararda asli müdahil lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini beyan ederek kararı bu yönüyle istinaf etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, 6102 sayılı TTK m. 818(1)-s atfıyla aynı Kanun’un m. 757(1) hükmü gereğince iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişi tarafından açılan zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir.
Kıymetli evrakın iptali, kıymetli evraka ilişkin “umumi hükümler” arasında TTK m. 651 ve 652’de genel bir şekilde düzenlenmiş, ayrıca nama (TTK m. 657) ve hâmiline senetlerin iptali hakkında (TTK m. 661-668) özel hükümler öngörülmüştür. TTK’da emre yazılı senetlerin iptaline dair ayrık hükümler bulunmamaktadır. Bunun yerine poliçenin iptali için özel bir düzenleme (TTK m. 757-765) getirilerek bu hükümlerin TTK m. 778/1-ı yollamasıyla bonolar bakımından, 818/1-s yollamasıyla çekler bakımından da uygulanacağı öngörülmüştür.
6102 sayılı TTK m. 818/1-s yollaması ile çekler hakkında da uygulanan m. 758 hükmünde; “Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; çek iptali davaları özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hâmilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya mevcut çek hâmiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmeli, dava açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır.
Somut olayda, yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca, Mahkemece çek iptali davasında yapılan ilan üzerine müdahale talep eden …’ın vekili aracılığı ile verdiği 26/08/2021 tarihli dilekçe ile dava konusu çeklerden … tarihli, ….TL bedelli, ve …. numaralı çekin hâmili olduğunu beyan ederek ödeme yasağı tedbirinin kaldırılmasını talep ettiği anlaşıldığından; mahkemece tedbir mahiyetinde verilen ve çeklerin ödenmemesini içeren kararın kaldırılmasını talep edenin hasımsız açılan işbu davada asli müdahil sıfatının bulunmaması, sadece senedi elinde bulunduran ve tedbirin kaldırılmasını talep eden üçüncü kişi (hâmil) konumunda olması nedeniyle, müdahale talep eden lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Aynı yönde Yargıtay 11. HD’nin 01/1272008 tarihli ve 2007/10628 E., 2008/13595 K. Sayılı; 18/06/2012 tarihli ve 2011/6511 E., 2012/10709 K. sayılı kararları).

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, müdahale talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Müdahale talep eden … vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-)Yeteri kadar istinaf harcı alındığından, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran müdahale talep eden üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca Dairemiz kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-ç hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2022