Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1496
KARAR NO : 2022/1423
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Zayi Belgesi Verilmesi
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :23/06/2022
Hasımsız olarak görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; … adresinde faaliyet gösteren … isimli ticari işletmesinin mali müşavirlik ofisinde bulunan dizüstü bilgisayar içerisindeki hard diskin arızalanması ve kurtarılmasının mümkün olmaması nedeniyle veri içeriklerinin görüntülemediğini, bu nedenle ticari işletmesine ait 2021 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ait onaylı yevmiye ve defter-i kebir defterlerine ait e-beratlara ilişkin dosyalarının zayi olduğunu belirterek 2021 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz tarihlerine ait olan e-defter beratlarına ilişkin zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının ticari işletmesine ait e-defter beratlarının kayıtlı olduğu mali müşavirlik ofisinde bulunan hard-diskin arızalanması ve kurtarılmasının mümkün olmaması nedeniyle zayi belgesinin verilmesinin talep edildiği, …. yazılan müzekkereye verilen … tarihli cevapta davacı şirketin … tarihinde itibariyle e-defter uygulamasına dahil olduğunun, son olarak 2021 yılı Aralık dönemi e-defterlerine ilişkin beratların sisteme yüklendiğinin ve davacı şirketin ilgili döneme ait tüm e-defter ve berat dosyalarının başkanlık sisteminde mevcut olduğunun bildirildiği, ilgili yazı cevabından da anlaşılacağı üzere davacı şirkete ait e-defter beratları ikincil kopyalarının … sisteminde mevcut olduğu ve bu suretle zayi olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, …ı’nın talep üzerine e defter kayıtlarını verip vermediği hususunda bir araştırma yapmadığını, e-defter kayıtlarının zayi belgesi olmadan başkanlıkça mükelleflere verilmediğini, bu hususta başkanlıktan görüş alınması gerektiğini, …’nın kayıtlarında sadece e-defter beratlarının bulunduğunu, dolayısıyla denetim anlamında mali verilerin doğruluğu ve usullere uygunluğu yükümlüğünün devam ettiğini, müvekkiline ait e-defter kopyalarının kendilerine iletilmesi için …ı’na dilekçe ile başvurulduğunu, ancak müvekkiline herhangi bir defter kopyası iletilmediğini, yapılan görüşmede zayi belgesi verilmeden e-defter kopyalarının kendilerine verilmeyeceğinin söylendiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, ticari defter ve kayıtların zayi olması nedeniyle 6102 sayılı TTK m. 82/7 hükmüne göre zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
Bu nedenle tacirin, söz konusu hükümdeki defter ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur (Yargıtay HGK’nın 25/09/1985, E. 1984/11-12, K. 1985/728 tarih ve sayılı kararı). Bundan ayrı olarak, ticari defter ve belgelerin kaybedilmiş olduğu iddiasının, samimi ve inandırıcı bulunması da lâzımdır (Arkan, Sabih: Ticarî İşletme Hukuku, 24. Basıdan Tıpkı Basım, Ankara 2018, s. 382).
19/10/2021 tarihli ve 30923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Defter Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in m. 7.1 hükmüne göre e-defter tutanların, Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” halleri nedeniyle e-defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Gelir İdaresi Başkanlığından ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir.
Anılan maddede atıf yapılan Vergi Usul Kanunu m. 13 hükmü uyarınca mücbir sebepler ise; (i) vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk; (ii) vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler; (iii) kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler; (iv) sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısiyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması şeklindedir.
6100 sayılı TTK m. 82/7 hükmünde ise tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davanın hasımsız açılacağı, mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını emredebileceği hüküm altına alınmıştır. Madde uyarınca, 15 günlük hak düşürücü süre zayi sebebinin ve zayi olan defter ve belgelerin tam olarak tespitinden itibaren başlar.
Yukarıda anılan ilke ve esaslara göre somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece yukarıda yer verilen Tebliğ hükümleri doğrultusunda … davacı şirketin dava konusu e-defter ve beratlarının ikincil örneklerinin muhafaza edilip edilmediğinin sorulduğu, … tarihli cevabi yazısında davacı şirketin … tarihi itibariyle e-defter uygulamasına dahil olduğu ve 2021 yılı Aralık ayına kadar olan döneme ait tüm e-defter beratlarının …ı sisteminde mevcut olduğunun bildirildiği, buna göre davacıya ait e-defterlerin ve beratların kayıtlarının yedeklendiği bildirilmiş olmakla anılan kurumdan davacı şirketin e-defter kayıtları ile beratları temin edilebileceğinden, Mahkemece davanın bu gerekçeyle reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan bilgi işlem sistemlerinde muhafaza edilen elektronik defter ve beratların silinmesi, zarar görmesi, virüs bulaşması, siber saldırı v.b. nedenlerle ulaşılamaz hale gelmelerini önlemek için mükelleflerin, e-defter ve beratlarının muhafaza ve ibrazı konusunda ve ayrıca kullandıkları bilgi işlem sisteminin sağlıklı biçimde çalışabilmesi ile ilgili yeterli teknik ve güvenlik önlemlerini almaları, bu kapsamda bilgi işlem sistemlerinde yaşanabilecek sorunlar nedeniyle elektronik defter ve beratlarını farklı ortamlarda yedeklemeleri basiretli bir iş adamından beklenen bir davranış olup Elektronik Defter Genel Tebliği’ne de uygundur.
Davacı şirketin merkezinde bulunan bilgisayarda meydana gelen teknik arıza nedeniyle bu bilgisayarda kayıtlı olduğu iddia edilen ticari defterlerin zayi olduğu ileri sürülmüş ise de, Elektronik Defter Genel Tebliği uyarınca ikincil örneklerin tutulduğu ve bunlara da ulaşılamadığının ispatlanamadığı gibi, ticari defterlerin bilirkişi incelemesine konu bilgisayar harddiskinde saklandığı da ispatlanamamıştır. Bu durum karşısında, kanunda tahdidi olarak sayılmamakla birlikte isteme konu ticari defterlerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu yada bunlara benzer bir sebepten dolayı basiretli bir iş adamının göstereceği tüm dikkat ve özenin gösterilmesi halinde dahi önlenemeyen bir sebepten ötürü zıyaa uğradığının ispatlanamadığı nazara alındığında Mahkemece zayi belgesi verilmesi talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğrudur.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, 6100 sayılı HMK m. 355 hükmü uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) Yeteri kadar istinaf harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 362(4) hükmü uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022