Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1277 E. 2022/1426 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1277
KARAR NO : 2022/1426

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :23/06/2022

Mahkemece geçici hukukî koruma talebinin reddine dair verilen ara kararın istinaf incelemesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili; davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında akaryakıt satışının yapıldığını, bu satışa ilişkin toplamda ….TL fatura düzenlendiğini, bu bedele ilişkin …. tarihli …seri numaralı … BANK … şubesine ait çek alındığını, bu çeke ilişkin olarak da alacağın tahsil edilemediğini, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla Ankara… İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra dosyasında genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, durdurma kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini belirterek davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalı tarafın borca yeten miktarda menkul ve gayrimenkulleriyle üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan inceleme neticesinde; … tarihli ara kararı ile faturanın her zaman için tek taraflı düzenlenebilen bir belge niteliğinde olduğu, tek başına muaccel bir alacak belgesi olmadığı, satış bedeli karşılığında çek alındığı iddiasının itirazın iptali davasında takip hukukuna sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince ileri sürülemeyeceği, ilgili çekin dosyaya sunulmadığı belirtilerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı vekili; ihtiyati haciz taleplerinde yaklaşık ispat kuralının bulunduğunu, dosyaya sunulan fatura ile çekin düzenleme tarihinin birbirlerine yakın olması ve bedellerinin uyuşması dikkate alındığında alacağın varlığı yönünde yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, davalı borçlunun dava süreci içinde malik olduğu ve haczi kabil olan taşınır taşınmaz malları kaçırma ihtimalinin bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Talep, 2004 sayılı İİK m. 257 vd. hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.

Somut olayda, davacı şirketin davalı şirkete akaryakıt satımı nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan bakiye borcun davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle yapılan ilamsız icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek açtığı itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, alacağını ispat için davacı tarafça davalı adına düzenlenmiş fatura örneğini ibraz etmiştir. Ancak fatura tek taraflı olarak düzenlenen belge olup tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı gibi davacı tarafça, alacağın varlığını yaklaşık ispata yarar nitelikte teslim belgesi vs. herhangi başkaca bir delil de sunulmamıştır. Davacı tarafça takip dayanağı olarak çek alacağının gösterildiği, çek üzerinde birden fazla cironun bulunduğu ve bir kısmının karalanmış olduğu, ilgili çekin ihtilaf konusu alacağa ilişkin verildiği yönünde dosyaya sunulmuş bir delil bulunmadığı, çekin ilamsız icra takibine konulduğu gözetilerek mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, incelemenin istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, ihtiyati haciz isteyen tarafın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353(1)-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-)492 sayılı Haçlar Kanunu uyarınca yeteri kadar istinaf harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca Dairemiz kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022