Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/3388 E. 2021/1667 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. DİYARBAKIR BAM 6. HUKUK DAİRESİ
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/3388
KARAR NO : 2021/1667

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (İhtiyati Haciz)
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkemece geçici hukukî koruma talebinin reddine dair verilen kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların ortağı olduğu iş ortaklığı arasındaki alışveriş nedeniyle müvekkilinin borçludan dava ve takip konusu faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu, faturaların şirket yetkilisi e-posta adresine tebliğ edildiğini ve 8 gün geçmesine rağmen herhangi bir itiraz ileri sürülmediğini, faturaların irsaliyeli olduğunu ve irsaliyeye konu malların davalılara sevk edilerek teslim edildiğini, fatura borcunun ödenmemesi üzerine Diyarbakır İcra Dairesinde *** E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine *** Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu ve *** numaralı arabuluculuk son (anlaşmazlık) tutanağı düzenlendiğini beyan ederek; davalı tarafın itirazının iptaline ve davalı şirketlerin kamu kurumlarındaki hak edişleri ile hak ve alacakları üzerine teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, *** tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebine dayanak olarak yalnızca e-fatura suretlerini ibraz ettiği, faturalarda imza bulunmadığı gibi içeriği mal ve/veya hizmetin teslim ya da ifa edildiği veya faturanın tebliğ edildiği hususlarında imzalı bir belge ibraz edilmediği, faturanın tek başına malın teslim edildiğinin kabulü için yeterli olmadığı, tek başına faturanın alacağın varlığını yaklaşık ispat kuralına göre kanıtlayamadığı, faturalardan alacağın muaccel olmayacağı, borçlunun mal kaçırma girişimi içinde olduğuna ilişkin talep edenin iddiasından başka bir delil bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, davaya konu edilen faturaların irsaliyeli faturalar olup bu faturaların malların teslim edildiğine karine niteliğinde olduğunu, zira dava dilekçesi ekinde sunulu olan faturaların usulüne uygun şekilde düzenlendiğini ve faturalarda alacaklı olarak görünen davalı şirketlerin iş ortaklığına tebliğ edilmiş olup karşı tarafça yasal süresi içinde faturaya karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, faturalara itiraz etmeyen davalı tarafın söz konusu faturaların içeriğini kabul etmiş sayılacağını, ayrıca fatura metninde “irsaliye yerine geçer” ibaresinin bulunması ve davalı tarafça süresi içinde bu hususta bir itirazda bulunulmadığını, davalı tarafların *** İcra Dairesinin *** E. sayılı icra takibinde malların kendilerin teslim edilmediği yönünde bir borca itirazlarının mevcut olmadığını, mahkemece faturaların tebliğine dair imzalı bir belge sunulmadığından bahsedilmişse de davaya konu faturaların e-fatura şeklinde düzenlendiğini ve elektronik ortamda bu faturaların davalı şirketlerin iş ortaklığının yetkilisine mail yoluyla ulaştırıldığını, dava dilekçesi ekindeki log kayıtlarından da faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğinin anlaşıldığını, dava dilekçesi ve ekinde sunulu belgelerin, müvekkili şirketin alacağının varlığı ve miktarı hususunda kanaat getirici nitelikte olup ihtiyati haciz için aranan yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararın istinaf incelenmesi neticesinde kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, İİK m. 67/1 hükmü uyarınca, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş olup mahkemece talebin reddine karar verilmiş, verilen karara yönelik olarak davacı vekili ihtiyati haciz kararı verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Somut olayda, alacaklı; davalı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklğına mal sattığını, satılan malların teslim edilerek **** ve **** tarihli e-faturaların düzenlendiğini, ancak fatura bedellerinin borçlu şirket tarafından ödenmediğini, bu nedenle yapılan ilamsız icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek açtığı itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, alacağını ispat için davacı tarafça davalı adına düzenlenmiş e-faturalar ibraz edilmiştir. Ancak fatura tek taraflı olarak düzenlenen belge olup tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı gibi davacı tarafça, alacağın varlığını yaklaşık ispata yarar nitelikte teslim belgesi vs. herhangi başkaca bir delil de sunulmamıştır. Bu itibarla, dosya mevcuduna göre alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte yaklaşık ispata yarar nitelikte delil sunulmadığı, dolayısıyla İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen *** tarihli ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin *** E. (devirden önce Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin *** E.) sayılı dosyasında verilen *** tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) Yeteri kadar istinaf harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-)6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik m. 359(4) hükmü uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/11/2021