Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/9 E. 2023/182 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/9
KARAR NO : 2023/182

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı)
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili, davacı müvekkil ile aralarında adi ortaklık bulunan davalılar arasında, iki gayrimenkul devri vaatli iki adi eser sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalılar arasında sözleşmeden kaynaklanan taşınmazın devri konusunda anlaşmazlık yaşandığını ileri sürerek, …nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, taşınmazın bilirkişice tespit edilecek güncel değeri olmak olmak üzere belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik 30.000 TL’nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini
B) İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarihli ara kararı ile “İhtiyati tedbir 6100 sayılı HMK’ nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine HMK’nın 390/3. fıkrasında, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır denilerek tedbirin verilmesi için gerekli şartlar sayılmıştır.
Yargılama konusu uyuşmazlığın, davaya konu taşınmazların aynına ilişkin olduğu, dava dilekçesi ekinde bulunan sözleşme örnekleri ile taşınmazların daha öndeki devir işlemleri nazara alındığında yaklaşık ispat şartının mevcut olduğu,; taşınmazların değeri halihazırda tespit edilmediğinden taşınmazların sayısı ve niteliği göz önüne alınarak dava değeri değeri olan 30.000,00 TL üzerinden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmek gerekmiştir.” gerekçesi ile; ‘Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin taktiren 30.000 TL teminat mukabilinde kabulü ile; ….nolu taşınmazların davalılara ait olması hâlinde, davalılar hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına’ karar verilmiştir.
C) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalılar vekili …. tarihinde sunduğu istinaf dilekçesi ile; ihtiyati tedbir karraına karşı itirazlarının mutlaka duruşmalıolarak incelenmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, 30.000 TL olarak belirlenen teminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararının istinafen kaldırılmasını talep etmiştir.
D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir kararının istinafen kaldırılması talebine ilişkindir
Davacı vekili, davacı müvekkil ile aralarında adi ortaklık bulunan davalılar arasında, iki gayrimenkul devri vaatli iki adi eser sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalılar arasında sözleşmeden kaynaklanan taşınmazın devri konusunda anlaşmazlık yaşandını ileri sürerek, … nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, taşınamzın bilirkişice tespit edilecek günzel değeri olmak olmak üzere belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik 30.000 TL’nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talp ettiği davada, dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmş; Mahkemece, davacının iht,yat, tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Anılan karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılmıştır.
HMK’nun “İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz” başlıklı 394. maddesi ” (1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
(2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.
(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
(4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
(5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmünü içermektedir.
”Durum ve Koşulların Değişmesi Sebebiyle Tedbirin Değiştirilmesi Veya Kaldırılması” başlıklı 396. maddesi ise, ” (1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.
(2) İtiraza ilişkin 394’üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” hükmünü içerir.
HMK’nun 341/1. maddesi hükmüne göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
İlk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verildiği, ara karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu, oysa tedbir isteminin kabulüne karşı öncelikle itiraz yolunun açık olduğu, bu aşamada ortada istinafı kabil bir ara kararının bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. maddesi uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle
1-)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. ve 352. maddeleri uyarınca usûlden reddine,
2-) Davalıdan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
3-) İstinaf talebinde bulunan ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) Temyizi kabil olmayan işbu kararın işbu kararın tebliğ, kesinleştirme, harç tahsil ve artan istinaf avansının iade işlemlerinin HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda, HMK’nun 341 ve 352. maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere 23/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.