Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/799
KARAR NO : 2023/1752
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Tazminat
KARAR TARİHİ :30/11/202
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi. Gereği düşünüldü.
A) DAVACI VEKİLİNİN İSTEMİNİN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, babası ….. ile ….. tarihinde ….. merkezden …. istikametine giden trende seyahat ettiğini, trenin ….. istasyonunda durduğu esnada dışarıdan atılan taşın trenin camını kırdıktan sonra müvekkilinin başına isabet ettiğini ve müvekkilinin ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası hastaneye kaldırılan müvekkilinin birçok hastaneye sevkedildiğini ve ameliyatlar geçirdiğini, halihazırda kafasında platin bulunduğunu ve ciddi sağlık sorunları yaşadığını, yaşıtlarına göre bedensel ve psikolojik gerilemeler tespit edildiğini, trenle yolcu taşıma işini yapan davalının yolcuların can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu, kaza nedeniyle savcılık tarafından soruşturma yürütüldüğünü ancak ilgili şahsın bulunamadığını, kazanın meydana gelmesinde davalı idarenin kusurlu olduğunu, ….. tarihinde davalıya yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …. TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile …. TL bakıcı gideri ve …. TL tedavi giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
B) DAVALI CEVAP DİLEKÇESİNİN ÖZETİ :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımının dolduğunu, müvekkilinin meskun mahalde güvenlik önlemi almak gibi bir görevi bulunmadığını, bu görevin illerde vali sorumluluğundaki kolluk kuvvetlerine, ilçelerde ise kaymakamlık sorumluluğundaki kolluk kuvvetlerine ait olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. tarihli, ….. Esas ve …. Karar sayılı kararıyla ;”1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,” karar verilmiştir.
D) İSTİNAF SEBEPLERİ :
Hükme karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı tarafın istinaf başvurusunun olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; ….. merkezden ….. İstikametine doğru babası ……. ile yolculuk eden müvekkili …… …… tarihi saat ….. sularında ….. istasyonunda tren durduktan sonra tren içerisindeki lavabodan ihtiyaç giderip döndüğü esnada, dışarıdan atılan bir taşın camı kırarak müvekkilinin başına isabet ettiğini ve müvekkilinin ağır yaralandığını, uyuşmazlığın yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanması, TTK 850 ve devamı maddelerde düzenleme bulması nedeniyle mutlak ticari dava olduğu anlaşılmakla Ticaret Mahkemesinde ikame edildiğini, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E sayılı dosyasında yapılan yargılamada, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle usulden reddedildiğini, yerel mahkemece ikame edilen kararın mevzuat hükümleri ve Yargıtay Kararları uyarınca usul ve yasaya aykırı olduğunu, meydana gelen kazanın taşıma işleri kapsamında yolcu taşıma işi olduğunu, düzenlemenin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle mutlak ticari dava olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir.
E) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Trende yolcu olarak seyahat eden davacının ….. İstasyonunda dışarıdan cama atılan taş nedeniyle yaralanması neticesinde oluşan maluliyet nedeniyle davalı ….. Yollarına karşı açmış olduğu maddi tazminata ilişkin davadır.
İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte iken mahkemece, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği ve kararı davacı tarafın istinafa getirdiği anlaşılmıştır.
Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık; davayı görmekte Asliye Ticaret Mahkemesinin mi yoksa Tüketici Mahkemesinin mi görevli olduğu hususudur.
Dosyanın incelenmesinde; Davacı vekilinin, …… merkezden ….. İstikametine doğru babası …… ile yolculuk eden küçük ….’ün …… tarihi saat ….. sularında …… istasyonunda tren durduktan sonra tren içerisindeki lavabodan döndüğü esnada, dışarıdan atılan bir taşın camı kırarak küçük ….’ün başına isabet ettiği ve müvekkilinin ağır yaralandığı, uyuşmazlığın yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanması TTK 850 ve devamı maddelerde düzenleme bulması nedeniyle mutlak ticari dava olduğu anlaşılmakla Ticaret Mahkemesinde ikame edildiği iddiasıyla maddi tazminat davası açtığı, davalı kurumun davanın reddini talep ettiği, Yerel Mahkemece yapılan yargılamada, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddedildiği ve kararı davacı vekilinin istinaf ettiği anlaşılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k maddesinde, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici olarak ve 3/ı maddesinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde ise, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
Somut olayda, ….. dava tarihi itibariyle, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen kanun hükümleri uyarınca davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönündeki istinafının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin 6100 sayılı Kanunun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 89,95 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı Kanunun 333.maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
6-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, kararın kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 30/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.