Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/792 E. 2023/292 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/792
KARAR NO : 2023/292

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ :28/03/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen ara kararlara karşı davalılardan ….. ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosya incelendi. Gereği düşünüldü.
A – 1 ) DAVACILAR VEKİLİNİN İSTEMİNİN ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …. nezdinde … poliçe numarası ile sigortalı bulunan ve sürücüsü …. ile diğer davalı araç sahibi …. adına olan …. plakalı aracın … tarihinde kaza yapmış bulunduğunu, bu kaza neticesinde müvekkillerinden … ve ….’ın oğlu, diğer müvekkillerin abisi olan ….’ın vefat ettiğini, meydana gelen trafik kazasında murise, Trafik İhtisas Kurulu raporunda tali kusur, diğer davalı ….. için asli kusur verildiğini, olayla ilgili olarak Diyarbakır .. Asliye Ceza Mahkemesinin … nolu dosyasında yargılamanın devam ettiğini, davalı sürücü …. ve aracın ruhsat sahibi ….. olduğundan tüm destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerinden hem sürücü hem araç sahibi olarak ayrıca Türk özel Hukuku hükümlerine göre müşterek sorumluluk ilkeleri uyarınca sorumlu olduğunu, destekten yoksun kalanlar adına adına davalı …..’ye 2918 sayılı KTK madde 97 uyarınca … tarihli başvuru gönderildiğini, ancak olumlu sonuç alınamadığını, gerçekleşen olay neticesinde müteveffanın destek olduğu annesi … ve babası ….’ın destekten yoksun kaldıklarını, evin ve kardeşlerinin geçimine yardımda bulunan ve en büyük çocuk olan müteveffanın ölümüyle beraber sadece babanın emekli maaşı ile geçinen ve bir çocukları il dışında Devlet üniversitesinde okuyan ailenin maddi zorluklar yaşadığını, müvekkillerin çocuğu ve abilerinin hayatının baharında vefat ettiğini, bu elim ve vahim kaza neticesinde oluşan feci ölüm karşısında kahroduklarını, hayatının baharındaki oğullarını trafik kazası gibi bir durumdan dolayı kaybeden anne, baba ve kardeşler için yaşamın inanılmaz derece çekilmez hale geldiğini, davalı ….’nın dikkatsizliği sonucu murise çarpmış olduğunu ve akabinde ölüme sebebiyet veren bu trafik kazasından sonra, kolluk ifadesini savcılıkta değiştirip farklı bir ifade ile olaydan kurtulmaya çalıştığını, kazanın oluşumunda asli kusurlu olan …. plakalı aracın sürücüsü olan …. ve ruhsat sahibi olan …..’in tüm destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerinden Türk özel hukuku uyarınca kusursuz sorumluluk ilkeleri uyarınca sorumlu olduklarını, davalının dava değeri göz önüne alındığında mal kaçıracağını belirterek ileride müvekkillerinin mağdur olmaması amacıyla davalıların menkullerine, 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına, kurumlar ile şahıslar nezdinde bulunan teminat mektuplarına, araçlarına alacaklarına, gayrimenkullerin ve tüm bankalardaki hesaplarına,İhtiyati Tedbir (gerektiğinde İhtiyati Haciz Zımmında İhtiyati Tedbir ) konulmasını talep etmiştir.
A – 2 ) Davalı … vekili … tarihli dilekçesinde özetle: … Bankasına ait …. sayılı müvekkili ….. hakkında İhtiyati haciz işleminin uygulandığı Diyarbakır İcra Dairesinin … Esas numaralı dosyasına düzenlenmiş … TL (…Türk Lirası) bedelli teminat mektubunu sunduklarını, …. tarihli duruşmada teminat mektubu sunulması sonrasında mahkemece haczin kaldırılması yolundaki talebin değerlendirileceği yönünde ara karar kurulduğunu bvelirterek sunulan teminat mektubu uyarınca mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
B) İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARLARININ ÖZETİ :
1-Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarihli,…. Esas sayılı ara kararıyla; “İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KISMEN KABULÜNE, Davacılar vekilinin yukarıda belirtilen … TL miktarda alacağının varlığı, alacağın vadesinin geldiği ve alacak için bir rehnin bulunmadığı anlaşıldığından İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince DAVALILAR … VE ….’İN gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının İHTİYATİ HACZİNE, ” karar verilmiş, davalılardan …. vekilinin itirazı üzerine,
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarihli, …. Esas sayılı ara kararıyla; “Davalı …..’nın itirazının reddine” karar verilmiştir.
2-Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarihli, …. Esas sayılı ara kararıyla; “davalı ….. vekilinin İİK’nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması” talebinin reddine karar verilmiştir.
C) İSTİNAF SEBEPLERİ :
1-Davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; Davacıların destekten yoksun kalma tazminat talepleri bakımından birinci derecede muhataplarının davalı sigorta şirketi, sigorta şirketinin batması halinde Güvence Hesabı olduğunu, davacıların murisinin kaza tespit tutanağına göre tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığını, yaklaşık ıspat koşullarının oluşmadığını, ölüm ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağı olmadığını belirterek itirazın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2-A) Davalı …… vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; Maddi tazminat taleplerinin muhatabının müvekkili olmadığını, müteveffanın tam kusurlu olduğunu, ölümle müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağı olmadığını, müvekkilinin mal kaçırdığına dair bir eyleminin bulunmadığını, müvekkilinin … olup sabit ve daimi gelir sahibi olduğunu, maddi tazminat bakımından verilen ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2-B) Davalı …… vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesince hakkında istinaf kanun yoluna başvurulan ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkil tarafından dosyaya kati süresiz teminat mektubu sunulduğunu, İİK’nın 266. maddesi…. gereği teminat mukabilinde haczin kaldırılması gerekirken, yanılgılı ve hukuka aykırı gerekçe ile taleplerinin reddedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
D) DELİLLER:
1- Trafik kazası tespit tutanağı
2-Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ….. sayılı soruşturma dosyası
3-Diyarbakır … ASCM’nin … Esas sayılı dosyası
4-Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin …. tarihli, … sayılı kusur raporu
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacıların ihtiyati haciz talebi ….. tarihli, …. Esas sayılı ara kararıyla kısmen kabul edilmiş, davalılardan …’nın söz konusu ara kararına karşı itirazı üzerine, itirazın duruşmalı olarak incelenmesine karar verilmiş, … tarihli duruşmada davalı …’nın itirazının reddine karar verilerek, …… tarihinde gerekçeli ara karar yazılmıştır. Ara karar davalılardan ….. ve …. vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nun 257. Madde de; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.” hükmünü havidir. Keza, aynı Kanunun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder.” hükmünü içermektedir. Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonucunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı,)
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli “yaklaşık ispat” şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonucunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır.
Dosya içerisindeki belgeler, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ….. sayılı soruşturma dosyası, Diyarbakır … ASCM’nin … Esas sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin …. tarihli, … sayılı kusur raporu HMK’nun 390. maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşulunu sağlayan belge niteliğindedir.
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında davacıların maddi – manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği davanın ilk açıldığı aşamada, zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. Açıklanan nedenlerle, İİK-257-264. maddeleri uyarınca mahkemece şartları gerçekleştiği gerekçesiyle kısmen verilen ihtiyati haciz kararı usul ve esas bakımından hukuka uygundur. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K; aynı daire 2016/9800 E,2017/8052 K) Buna göre, davalı ….. vekilinin yukarıda açıklanan yönlere ilişkin tüm istinaf itirazlarının reddi gerekir.
6100 Sayılı HMK’nın 341/1. maddesi hükmüne göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.Somut olayda, davalı ….. vekilince ihtiyati hacize edilmediği, dolayısı ile adı geçen davalı yönünden ilk derece mahkemesince itiraz üzerine verilen bir ara karar bulunmadığı anlaşılmakla; HMK’nın 352. maddesi uyarınca davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddi gerekir.
Öte yandan davalı ….. vekili ilk derece mahkemesinin ….. tarihli ara kararını istinaf etmişse de, davalının talebi İİK’nın 266. maddesine göre teminat karşılığında ihtiyati hacizin kaldırılmasına yöneliktir. Adı geçen davalının talebi ilk derece mahkemesince reddedilmiştir. Yukarıda belirtildiği ve İİK’nın 265. Maddesinde düzenlendiği üzere ihtiyati haciz taleplerinin reddi yahut kabulüne ilişkin ara kararına itirazın reddi kararlarına karşı istinaf kanun yolu açık olup, ilk derece mahkemesinin ….. tarihli ara kararı istinafı kabil kararlardan değildir. Bu nedenle HMK’nın 352. maddesi uyarınca davalı ….. vekilinin mezkur ara karara yönelik istinaf başvurusunun usulden reddi gerekir.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme ara kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı …… vekilinin yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin 6100 sayılı Kanunun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı ….. vekilinin ilk derece mahkemesinin …. ve …. tarihli ara kararlarına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle
A) Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen davalı …… vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanunun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine,
B) Davalı …. vekilinin ilk derece mahkemesinin …. ve … tarihli ara kararlarına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine,
2-Davalıdan …’dan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20TL harcın davalı ….’dan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davalı ….’den alınan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 333.maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
7-Temyizi kabil olmayan bu kararın, 6100 sayılı Kanunun 359/3.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılıp harç tahsil işlemlerinin yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Kanunun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 28/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.