Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/3452 E. 2023/1407 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/3452
KARAR NO : 2023/1407

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davacılan vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü müteveffa …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye bağlı … plakalı dorsesiyle … köyü yolundan ….-… anayoluna katılım sağlayıp … İstikametine kavşaktan dönmek istediği esnada …. istikametinden … istikametine seyir halinde olan sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yolu enlemesine kapatmış olan çekici dorsesinin sol yan ve lastiğine aracının sol ön kısmı ile çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası müteveffa ….’nin, aracını … İstikametine doğru bankette park ettiğini, kaza mahallîne gelerek kaza yerinde yola saçılan araç parçalarını toplamak istediği esnada sürücüsü …. sevk idaresinde bulunan … plakalı …..’ye ait otobüs ile yolun sol şeridinde bulunan çekici sürücüsü müteveffa ….’ye aracın ön kısmı ile çarpması neticesinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müteveffanın olayda kusursuz olduğunu,iş bu tazminat davası kapsamında telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla sigorta şirketi dışında kalan diğer davalıların Uyap üzerinden malvarlıkları sorgulanarak malların kayıtlarına davanın niteliği gereği takriben teminatsız olarak İİK 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulması talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada, müvekkili şirkete yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını,ceza mahkemesi dosyası incelendiğinde bu hususun anlaşılacağını,mütevvefa …’nin,gece karanlığında etrafta hiç bir ışık yokken şehirlerarası yolda kullanmış olduğu aracı(ki bu araç uzun dorseli tır olup) durdurmuş olup herhangi bir güvenlik önlemi(yola herhangi bir uyarı levhası vesaire koymamış) cep telefonu ışığı ile gecenin zifiri karanlığında sürücülerin göreceğini öngörerek kazaya sebebiyet verdiğini, davacının kusurlu olduğunu,kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil firmanın sürücüsüne kusur atfedilse dahi bu kusurun tali kusuru geçemeyeceğini,adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinin bir çok raporunda müvekkil firmanın sürücüsünün benzeri şekilde olan kazalarda tali kusur atfedildiğini,davacı tarafın manevi tazminat taleplerini de kabul etmediklerini,kusura ilişkin İstanbul ATK’dan rapor alınması gerektiğini,müvekkili firmanın sayın mahkemenizin araştırmasıyla göreceği üzere adına kayıtlı 200’den fazla araç ve gayrimenkul olduğunu, mal kaçırma gibi bir durum söz konusu olmadığını, alınan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, aksi kanaatte ise müvekkili firmanında mağdur olmaması için mevcut istinaf ve Yargıtay içtihatları uyarınca davacı tarafın toplam alacak kalemlerinin %15 i tutarında bir teminatın yatırılması halinde ihtiyati tedbir talebinin verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
B) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas (Derdest) Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin, destekten yoksun kalma istemi yönünden yapılan değerlendirmede; Somut olayda, davacılar vekili tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam …. TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan …. tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilinin talep edilmiş olması, hayatın olağan akışı içerisinde talep edilen miktarın herkes tarafından ödenebilecek bir rakam olması, koşullar değiştiğinde yeniden ihtiyati haczin talep edilebilmesinin mümkün olması karşısında mevcut aşamada davacı tarafından talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacıların destekten yoksun kalma talebine ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine,
Manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz taleplerinin ise kısmen kabulüne karar karar verilmiştir.
C) İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Müteveffanın kusursuz olduğunu, kamera kayıtlarında da sabit olduğunu, şoförün önceki trafik kazasının farkında olduğunu, hızını düşürmediğini, kavşağa yaklaşırken dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak yola bakması gerekirken başını çevirdiğini, ve müteveffaya çarptığını,işbu dava kapsamında telafisi güç hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması ve hükmedilecek tazminat bedeli ile ferilerinin tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması amacıyla sigorta şirketi dışında kalan diğer davalıların (Davalılar ……. Şirketi ve …’ın) UYAP üzerinden mal varlıkları sorgulanarak malların kayıtlarına davanın niteliği gereği takriben teminatsız olarak İİK 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulması talep edildiğini, bu talebin reddedildiğini, belirtilen sebeplerle ve re’sen gözetilecek nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz talebinin red kısmı yönünden kararının kaldırılarak talebimizin kabulüne, aksi halde kararın red kısmı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Davacılar, destekten yoksun kalma tazminatına dair tazminat talepleri bakımından ihtiyati haciz kararı verilmemesine dair mahkemenin ret kararını istinaf etmişlerdir.
2004 sayılı İcra İflas Kanununun 257/1 maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
2004 sayılı İİK’nin 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır.
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki muacceliyet kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Borçlunun temerrüdüne ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin işlendiği tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nin 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız fiil nedeniyle açılan tazminat davalarında İİK’nin 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür.
İhtiyati haciz talebinin haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığı, haksız fiillerde zararın olay tarihinde meydana gelmiş sayılacağı, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının vadesi gelmiş bir alacak olarak nitelendirilmesi gerekirken talep edilen miktar esas alınarak herkes tarafından ödenebilecek bir rakam olduğundan bahisle talebin karar verildiği, desteğin vefatı dolayısı ile adli tahkikatın yürütüldüğü, Bismil .. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sırasına kayıtlı ceza davasının bulunduğu, kaza tespit tutanağına göre …’ye ait otobüs sürücüsü diğer davalı …’ın tali kusurlu bulunduğu, her ne kadar mahkemece oran içeren kusur incelemesi yapılacak ise de ihtiyati haciz talebi bakımından alacak ve haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delillerin gösterildiği, nitekim mahkemece bu hukuki olguların varlığı kabul edilerek manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, ihtiyati hacze karar verilebilmesi için tam ispatın gerekmediği, talep edilen rakamın miktarından ziyade muacceliyetinin önemli olduğu, ayrıca talebin belirsiz alacak kapsamında kaldığı, burada davacılar için ihtiyati haciz kararının sağladığı hakların önemsenmesi gerektiği, ihtiyati haciz bakımından yaklaşık ispatın yeterli olduğu, somut uyuşmazlıkta mevcut deliller nazara alınarak yaklaşık ispat şartı sağlandığından mahkemece davalı ….. ile davalı sürücü … aleyhine İİK’nin 257/1. maddesi kapsamında maddi tazminat yönünden de ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile …. TL’nin hayatın olağan akışı içerisinde herkes tarafından ödenebilecek bir rakam olması gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak (tarafların manevi tazminata dair istinafa konu edilmeyen usûli kazanılmış hakları göz önünde bulundurularak) esas hakkında yeniden karar verilmek üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıları vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas sayılı davacıların destekten yoksun kalma davasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının KALDIRILMASINA, HMK’nin 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmasına, bu suretle;
Davacıların maddi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin tamamen, manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz taleplerinin kısmen KABULÜ İLE;
A) Destekten yoksun kalma tazminat talebi bakımından;
Davacılar …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL, …. .. TL olmak üzere toplam …. TL üzerinden ihtiyati haciz talebinin kabulü ile,
B) Manevi tazminat talebi bakımından;
Davacı … yönünden … TL, … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … , … yönünden ise her bir davacı için ayrı ayrı …. TL olmak üzere (tarafların manevi tazminata dair istinafa konu edilmeyen usûli kazanılmış hakları göz önünde bulundurularak) …. TL üzerinden ihtiyati haczin kısmen kabulü ile,
TOPLAM …. TL’nin %15’i oranında …. TL teminat yatırıldığında (manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen miktar için teminat yatırılmış ise düşülmek suretiyle) ihtiyati haciz talep edenler vekilinin … TL’ye yetecek miktarda alacağının varlığı, alacağın vadesinin geldiği ve alacak için bir rehnin bulunmadığı anlaşıldığından İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince davalılar …. Şirketi ve ….’ın gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının İHTİYATEN HACZİNE,
2-Davacının ihtiyati haciz kararının tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecbur olduğuna, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağına,
3-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin dava sonunda verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Temyizi kabil olmayan işbu kararın işbu kararın tebliğ, kesinleştirme, harç tahsil ve artan istinaf avansının iade işlemlerinin HMK’nın 359/4. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Kanunun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 19/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.