Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/3450 E. 2023/1418 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/3450
KARAR NO : 2023/1418

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : İhtiyati tedbire itiraz
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Taraflar arasındaki derdest davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılamasında verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik davalı vekilince yapılan itirazın reddine dair yukarıda tarih ve numarası gösterilen İlk derece mahkemesi ara kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) TEDBİR TALEP EDEN VEKİLİNİN İSTEMİ:
Talep eden vekili talep dilekçesinde; Müvekkiline ait …. tesisat numaralı aboneliğe, davalı tarafça kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla ….fatura numaralı …. TL tutarlı ve …. son ödeme tarihli kaçak elektrik faturası düzenlendiğini, bu faturanın hukuka aykırılığı bir tarafa hesaplanmasının dahi hatalı olduğunu, zira faturanın alt kısmında açıkça yazıldığı gibi kaçak faturasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmenliği 42/1-c maddesi uyarınca yazıldığını, buna göre en fazla 90 günlük geriye dönük fatura hesaplaması gerektiğini, yine fatura altı kısmındaki açıklamaya bakıldığında 365 gün geriye dönük yazıldığını, bu durumda basit bir matematik hesabı ile 1.446.854,44/365 = 3.963,98 TL 3.963,98X90=356.758,2 TL olduğunu, yani gerçek anlamda kaçak kullanım olsaydı dahi tutarın 356.758,20 TL olacağını, bu durumu, alacağın likit olmaması ve sayın mahkeme teminata hükmedecek ise 356.758,20 TL üzerinden teminata hükmetmesi için belirttiklerini, her iki tutarı da kabul etmediklerini ve faturanın tamamen iptal edilmesi gerektiğini, müvekkilinin her ay çıkan yüksek miktarlı faturaları zorlanmasına rağmen ödemiş olduğunu, kaçak kullanımı söz konusu olsaydı faturaların çıkmayacağını ancak müvekkilinin aylık düzenli olarak faturalarını ödediğini, müvekkilinin ticari işletmesinde onlarca işçi çalıştığını, şuan itibariyle üretim faaliyetinin durduğunu, bu durumun müvekkili yönünden telafisi zor veya imkansız durumlar meydana getireceğini, ayrıca davalı tarafından çıkarılan fahiş miktarlı ve yok hükmünde olan borcun iptal edilmesi gerektiğini açıklayarak öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise likit ve geçerli olmayan 1.446.854,44 TL fatura alacağından değil 356.758,20 TL üzerinden, makul görülecek bir teminat karşılığında elektriğin açılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B) İLK DERECE MAHKEMESİNİN İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
İlk derece mahkemesi …. tarihli değişik iş kararı ile; “1-Davacı vekilinin elektriğin verilmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ İLE, fatura bedeli olan 1.446.854,44 TL ‘nin %25’i oranında (361.713,61 TL) teminat yatırılması ve 0005827194 tesisat numaralı aboneliğe ait güncel elektrik faturalarının ödenmesi ve bu durumun davalının denetiminde gerçekleşmesi şartıyla… tesisat numaralı aboneliğe ELEKTRİK ENERJİSİ VERİLMESİ YÖNÜNDE İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,
2-Tedbirin verildiği tarihten itibaren 1 hafta içinde teminat yatırılmak suretiyle uygulanmasının talep edilmemesi halinde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının bilinmesine, ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
C) KARŞI TARAF VEKİLİNİN İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARINA İTİRAZI:
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen şirket vekili tedbir kararına itirazına ilişkin dilekçesinde; talep konusu tedbirin verilmesinde mahkemenin yetkili bulunmadığını, ihtiyati tedbir talep eden tarafça davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, talep eden taraf ile hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturası arasında hukuki ve fiili ilişki bulunduğunu ve aksi yöndeki iddiaların ispata muhtaç olduğunu itirazen bildirerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
D) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİNE DAİR İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI:
İlk derece mahkemesi dava dosyasının … tarihli ihtiyati tedbire itirazın incelenmesi duruşmasında; “davalı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazının reddine” karar vermiş, buna ilişkin olarak da …. tarihli gerekçeli ara kararını tesis etmiştir.
İlk derece mahkemesi …. tarihli ara kararıyla; “Somut olayda, öncelikle her ne kadar aleyhine ihtiyati haciz (ihtiyati tedbir olmalıydı) talep edilen tarafça yetki itirazında bulunulmuş ise de söz konusu itirazda yetkili olan mahkeme belirtilmediğinden yetki itirazı yönünden talebin reddine karar vermek gerektiğini, kaçak kullanım tespit tutanağının düzenlenmiş olduğu ve bunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli bir evrak olduğu gerekçesi ile yapılan itiraza ilişkin olarak ise; dava konusu aboneliğin ticarethane aboneliği olduğunu, davacıya verilen elektriğin kesilmesi durumunda ticari faaliyetlerinin sekteye uğrayacağını, elektriğin temel ihtiyaçlardan olduğu da nazara alındığında telafisi zor ve ciddi zararların doğabileceğini, tahakkuk ettirilen dava konusu borcun mevzuata ve olaya uygun tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin, borcun kaynağının ve miktarının yargılamayı gerektirdiğini, elektrik hizmetinden yoksunluğun davacı açısından telafisi güç zararlara sebebiyet vereceği, olayın özelliklerine ve mevcut dosya kapsamına göre anılan talep yönünden HMK 389/1 ve 390/3 maddelerindeki şartların oluştuğunu, davacı tarafça bu yöndeki talep bakımından bu aşamada yaklaşık ispat şartının yerine getirildiğini,..” belirterek davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar vermiştir.
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen şirket vekili istinaf dilekçesinde; HMK 390. Madde gereğince yetkinin kesin olarak belirlendiğini, HMK 390. maddede ihtiyati tedbir kararı verebilecek yetkili Mahkemelerin kesin olarak belirtildiğini, davacı tarafından aynı konuya ilişkin Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/484 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davacının yetkisiz mahkemeden ihtiyati tedbir talep ettiğini, kaçak kullanım tespit tutanağının aksi inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı sürece sözü edilen belgeye (kaçak tespit tutanağı) göre hüküm kurulması gerektiğini, somut olayda talep eden tarafça yaklaşık ispatın sağlanamadığını, 05.07.2023 tarihli ara karar ile “fatura bedeli olan 1.446.854,44 TL ‘nin %25’i oranında” denilerek 361.713,61 TL teminat ile tesis edilen ihtiyati tedbir kararının hakkaniyetli olmadığını, dava değerinin 1.446.854,44 TL olduğu gözetildiğinde, 361.713,61 TL teminat bedeli alınarak tedbir kararı verilmesinin hakkaniyetli olmadığını, 20.06.2023 tarihinde talep eden tarafa ait 5827194 tesisat numaralı abonelikte yapılan kontrolde “ana branşman kablosunu yarmak suretiyle bodrum katında yer alan sigorta panosu devre dışı bırakılarak ölçü devresine müdahale edildiği” ve bu suretle kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, akabinde 005627 seri nolu kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, kaçak kullanım tespit tutanağının aksi inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı sürece sözü edilen belgeye (kaçak tespit tutanağı) göre hüküm kurulması gerektiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini talep etmiştir.
F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının ve ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nın 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK’nın 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir.
HMK’nın “İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı 394/2. Maddesi ile;
“MADDE 394- (1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
(2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir…….” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Madde hükmünden de anlaşıldığı üzere, dava açılmadan önce ihtiyati tedbire karar verilmiş ise ve ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, esasa ilişkin dava açılmış ise artık ihtiyati tedbire karşı ileri sürülen itirazlar hakkında inceleme ve karar verme yetkisi de esas davanın görüleceği bu mahkemeye aittir.
Somut dosya incelendiğinde; İhtiyati tedbir talep eden İbrahim Şahin vekilinin esasa ilişkin menfi tespit davasını … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden …. tarihinde açmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, bahse konu ihtiyati tedbir kararına karşı itirazları inceleme yetkisi esas davanın görüldüğü ….Asliye Ticaret Mahkemesine geçmiştir.
HMK’nın 397. maddesinin son fıkrası gereğince ihtiyati tedbir dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılacağından, itirazı incelemekte asıl dava dosyasının açıldığı mahkemenin yetkili olması nedeniyle Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/08/2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve itirazın asıl davanın görüldüğü …. Asliye Ticaret Mahkemesinde değerlendirme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Karşı taraf vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. D. İş ve ….Karar sayılı ve….tarihli ek kararının KALDIRILMASINA
2-Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak itiraz konusunda asıl davanın açıldığı mahkeme tarafından değerlendirme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE
3-Davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-Dairemiz kararının taraflara tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Kanunun 362/1-f maddesi uyarınca 19/10/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.