Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2654 E. 2023/1130 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2654
KARAR NO : 2023/1130

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı)
KARAR TARİHİ :19/09/2023

Taraflar arasındaki derdest davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılamasında verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik davalılar vekilince yapılan itirazın reddine dair yukarıda tarih numarası gösterilen ilk derece mahkemesi ara kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İSTEMİ ;müvekkil ile aralarında adi ortaklık bulunan davalılar arasında, iki gayrimenkul devri vaatli iki adi eser sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalılar arasında sözleşmeden kaynaklanan taşınmazın devri konusunda anlaşmazlık yaşandığını ileri sürerek, …. ili, … ilçesi, …. mah., … parsel . blok zemin artı . , . nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, taşınmazın bilirkişice tespit edilecek güncel değeri olmak olmak üzere belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik … TL’nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini
B) İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarihli ara kararı ile “İhtiyati tedbir 6100 sayılı HMK’ nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine HMK’nın 390/3. fıkrasında, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır denilerek tedbirin verilmesi için gerekli şartlar sayılmıştır.
Yargılama konusu uyuşmazlığın, davaya konu taşınmazların aynına ilişkin olduğu, dava dilekçesi ekinde bulunan sözleşme örnekleri ile taşınmazların daha öndeki devir işlemleri nazara alındığında yaklaşık ispat şartının mevcut olduğu,; taşınmazların değeri halihazırda tespit edilmediğinden taşınmazların sayısı ve niteliği göz önüne alınarak dava değeri değeri olan … TL üzerinden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmek gerekmiştir.” gerekçesi ile; ‘Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin taktiren …. TL teminat mukabilinde kabulü ile; ‘…. ili …. ilçesi, … mah. … nolu parselde . blok Zemin artı . , . nolu taşınmazların davalılara ait olması hâlinde, davalılar hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına’ karar verilmiştir.
C) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Uyuşmazlık konusu olmayan taşınmaz hakkında tedbir kararı verildiğini, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararına dayanak teşkil eden kararında gerekçe olarak sözleşme hükümleri ve taşınmazın daha önceki devir işlemleri nazara alınarak yaklaşık ispatın varlığının kabul edildiğini ancak davacının yaklaşık ispata yarar delil sunamadığını,taraflar arasındaki sözleşmede tedbir kararı uygulanan taşınmazın devredileceğine ilişkin düzenleme olmadığını,davacının sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, …. TL olarak belirlenen teminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararının istinafen kaldırılmasını talep etmiştir.
D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir kararının istinafen kaldırılması talebine ilişkindir
Davacı vekili, davacı müvekkil ile aralarında adi ortaklık bulunan davalılar arasında, iki gayrimenkul devri vaatli iki adi eser sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalılar arasında sözleşmeden kaynaklanan taşınmazın devri konusunda anlaşmazlık yaşandını ileri sürerek, …. ilei, …. ilçesi, … mah., … parsel . blok zemin artı . , . nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, taşınmazın bilirkişice tespit edilecek güncel değeri olmak üzere belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik …. TL’nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ettiği davada, dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş; Mahkemece, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK’nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir.
HMK’nun “İhtiyati Tedbirin Şartları” kenar başlıklı 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır.
HMK’nun ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hâkim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 392. maddesine göre; ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır.
Mahkemece verilen ihtiyati tedbir ara kararı ve itirazın reddine ilişkin ara kararı, dosyaya kazandırılan belge ve bilgiler ile birlikte değerlendirildiğinde; 6100 sayılı Kanunun 389.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin gerçekleştiği, talebin taşınmazın tesciline dair mülkiyet talebini içerdiği, mülkiyetin dava devam ederken değişmesinin davacı bakımından hakkın elde edilmesini güçleştireceği anlaşılmakla tedbir kararı verilmesi ve tedbire itirazın reddine karar verilmesi yerindedir.Ancak ,tedbir konusunun daire olması ve daire fiyatları nazara alındığında mahkemece … TL teminat karşılığında tedbire hükmedilmesi yerinde görülmemiş olup davalılar vekilinin teminat miktarına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile …TL teminat mukabilinde ihtiyati tedbire karar vermek gerekmiştir.
Buna göre davalı vekilin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanunun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin itirazın reddi yolundaki ara kararının kaldırılmasına, itirazın esası hakkında yeniden karar verilmesine,davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının kısmen kabulüyle ihtiyati tedbirin …. TL teminat mukabilinde devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanunun 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kabulüne,mahkemenin itirazın reddi yolundaki ,ara kararının kaldırılmasına, itirazın esası hakkında yeniden karar verilmesine, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının kısmen kabulüyle ihtiyati tedbirin …. TL teminat mukabilinde devamına,
2-Davalı taraftan alınan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin nihai hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, kararın kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, HMK’nin 353/1-6-2 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 19/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.