Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2323 E. 2023/974 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2323
KARAR NO : 2023/974

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
ARA KARAR TARİHİ :18/07/2023

Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN TALEBİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından Diyarbakır İcra Dairesinin … numaralı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, takip dosyasında iddia edilen alacaklara ilişkin fatura veya ilgili tahakkuk evraklarının bulunmadığını, müvekkili idareye ait taşınmazların kamu yararına tahsis edildiğinden haczedilemeyeceğini ileri sürerek takip dosyasına konu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemiyle açmış olduğu davada, takip dosyasında müvekkili aleyhine uygulanan hacizlerin kaldırılması ile takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.

B) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …… tarih, … Esas sayılı ara kararı ile; İİK’nın 72/3 maddesinde, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, davacı vekilinin talebinin açıkça takibin durdurulmasına yönelik olduğunu, HMK’nın 25. Maddesinin hakimin tarafların talep sonucu ile bağlılığını düzenlediğini belirterek taleple bağlılık ilkesi gereği ihtiyati tedbir isteminin reddine, hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebin mahkemenin görev alanı içinde olmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C) İSTİNAF NEDENLERİ:
Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın haksız olduğunu, davalı şirketçe başlatılan icra takibinde müvekkili idarenin takip ile talep edilen borcunun bulunmadığını, iddia edilen alacağa ilişkin herhangi bir fatura veya tahakkuk evrakının olmadığını, davacı idare bünyesinde yapılan incelemede davalı şirketin vekil edeninden herhangi bir alacağının olmadığının tespit edildiğini, müvekkiline ait malların kamu malı olduğunu ve haczedilemeyeceğini ileri sürerek mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının ortadan kaldırılarak Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında icra emrinin iptali ile ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirket tarafından davalı kurum aleyhine başlatılan takipte borçlu olunmadığının tespitine yönelik olup, davacı vekilinin, takibin tedbiren durdurulmasını talep ettiği, mahkemece, takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbiren takibin durdurulamayacağı, davacı vekilinin talebinin açıkça takibin durdurulmasına yönelik olduğu belirtilerek taleple bağlı kalındığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği red kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “ihtiyati tedbirin şartları” kenar başlıklı 389. maddesinin 1. fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Öte yandan iş bu dava menfi tespit davası olup, menfi tespit davası 2004 sayılı İİK’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı icra iflas kanununun “Menfi tesbit ve istirdat davaları” kenar başlıklı 72. maddesine göre; “(1) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. (2) İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
(3) İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. …”
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemeyeceğinden, davacının dava konusu icra takiplerinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine dair İlk derece mahkemesi kararı yerinde ise de; davacı yanın icra takiplerinin durdurulması ve yapılan hacizlerin kaldırılması yönündeki tedbir talebinin içinde, çoğun içinde az da vardır yorumu gereği, İİK’nin 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini talep ettiğinin de kabulü ile, söz konusu icra takiplerine konu alacakların taktiren %15’i oranında teminat karşılığında icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı vekilinin istinaf itirazı bu yönüyle yerindedir.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-b.2. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve -istinafa konu edilmeyen, istinafa konu edilip de istinaf itirazları yerinde görülmeyen, kamu düzenine de aykırılık teşkil etmeyen kısımlar yönünden ilk derece mahkemesi hükmü korunmak suretiyle- yanılgı yeninden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararı düzeltilerek yeniden karar verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenle, HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, inceleme konusu Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …… tarih ve … Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, davacının ….tarihli dava dilekçesinde konu ihtiyati tedbir talepleri yönünden yeniden hüküm kurulmasına, bu suretle;
2-) Davacı vekilinin icra takiplerinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
3-) Davacının icra takiplerinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin teminat mukabilinde kabulü ile; Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takibe konu alacağın %15’i tutarında teminat karşılığında, icra veznesindeki paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi hususunda İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
4- Davacı vekilinin hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebinin mahkemenin görev alanı içinde olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-) Davacıdan peşin olarak alınan istinaf karar harcının talep hâlinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
6-) Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin esas hakkında yapılan yargılamada ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
7-) HMK’nin 333. maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talep eden davacıya iadesine,
😎 İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-) Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra ilgililerine iadesine,
10-) Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, kararın kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, HMK’nin 353/1-6-2 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 18/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.