Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/905 E. 2022/604 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/905
KARAR NO: 2022/604

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)

DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Taraflar arasındaki derdest davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılamasında verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik davalı *** vekilince yapılan itirazın reddine dair yukarıda tarih numarası gösterilen İlk derece mahkemesi ara kararına karşı davalı *** vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İSTEMİ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin *** ilçesinde Çırçır Fabrikası olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait *** iş yerinin kapalı olduğu zaman diliminde, reaktif bedeli adı altında *** tarih *** no *** TL bedelinde haksız ve hukuka aykırı olarak fatura düzenlendiğini, davalı şirket tarafından tahakkuk edilen bu bedellerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu,EPDK Yönetmeliğine aykırı tahakkuk eden toplam *** TL’lik faturanın iptali ile telafisi güç zararların doğmaması ve müvekkilinin ticari faaliyetlerine devam edebilmesi hususuda göz önünde bulundurularak tensiple birlikte teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında dava sonuna kadar “elektrik enerjisinin kesilmemesine,kesilmiş ise yeniden açılmasına ve dava konusu tahakkuk ettirilen faturalardan kaynaklı borca ilişkin icra takibi başlatılmaması başlatılmış ise dava sonuna kadar takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) İLK DERECE MAHKEMESİNİN İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
İlk derece mahkemesi 30/11/2021 tarihli tensip kararı ile birlikte; “Davacı vekilinin sunmuş olduğu deliller dikkate alındığında HMK md.389 da belitrilen “mevcut durumda meydana gelebilecek hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşma ve ciddi bir zararın doğma ihtimalinin” bulunduğu kanaatiyle; borç miktarı olan *** TL’nin %15’i tutarında teminatı yatırması halinde, davalı kuruma müzekkere yazılarak *** sayılı aboneye ait enerjinin kesilmemesi ve enerjinin kesilmiş olması halinde açılarak dava sonuna kadar İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA ve “somut dosyaya konu borç sebebi ile” Güvence Tutarının nakde çevrilmemesi ile yine bu borç sebebiyle abonelik sözleşmesinin fesh edilmemesine yönelik olarak İHTİYATİ TEDBİR KONULDUĞUNUN bildirilmesine” karar verilmiştir.
C) DAVALI VEKİLİNİN İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARINA İTİRAZI:
Davalı vekili itiraz dilekçesinde, davacı tarafından aynı tesisat ve dava konusu *** numaralı tesisat için açılmış ve yargılaması devam eden hali hazırda sırası ile;Bismil ***. Asliye Hukuk Mahkemesinin *** Esas, Diyarbakır **. Asliye Hukuk Mahkemesi *** Esas, Bismil ***.Asliye Hukuk Mahkemesi *** E. dosyalarının olduğunu,davacının güncel faturaları ödemeyerek borçtan kaçınma maksatlı tedbir alarak müvekkili enerji vermeye zorladığını,teminatın düşük alındığını,tedbire konu edilen faturaların, 2018-2019 yıllarına ait olup süresinde itiraz edilmediğini, itiraz ve dava açma süresi geçmiş olmasına rağmen tedbir ile enerjinin bağlanması için huzurdaki davaya konu edilmesinin hakkın kötüye kullanımı olup hukuk düzenince korunmaması gerektiğini, tedbir talebinin reddi ile tedbirin kaldırılmasına, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİNE DAİR İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI:
İlk derece mahkemesi, 07/12/2021 tarihli gerekçeli ara kararıyla davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar vermiştir.
İlk derece mahkemesi 07/12/2021 tarihli ara kararı ile; ” 6100 sayılı Kanunun 389.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hali gerçekleştiği gerekçesiyle;İhtiyati tedbire itirazın KISMEN KABULÜNE, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesince *** tarihli tensip ara kararıyla verilen; borç miktarı olan *** TL’nin %15’i tutarında teminatı yatırması halinde, davalı kuruma müzekkere yazılarak *** sayılı aboneye ait enerjinin kesilmemesi ve enerjinin kesilmiş olması halinde açılarak dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına ve “somut dosyaya konu borç sebebi ile” güvence tutarının nakde çevrilmemesi ile yine bu borç sebebiyle abonelik sözleşmesinin feshedilmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararının davacının tahakkuk edecek güncel elektrik faturalarını ödemesi ve bu durumun davalının denetiminde gerçekleşmesi koşuluyla devamına” karar vermiştir.
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı *** vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemece verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı ile davacıya borcunu ödememek konusunda hukuki koruma sağlandığından telafisi güç kurum zararına sebebiyet verildiğini belirterek istinaf incelemesi neticesinde tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalının istinaf başvurusu, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK’nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir.
HMK’nun “İhtiyati Tedbirin Şartları” kenar başlıklı 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır.
HMK’nun ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hâkim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Somut olay değerlendirildiğinde, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde olayda HMK 389/1 ve 390/3 maddelerindeki şartların oluşmadığı, zira davacının talebinde yaklaşık haklılık durumunu ortaya koyamadığı, davacının tedbir talebinin kabul edilmesi için gerekli yasal şartların somut olayda oluşmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince tedbir kararına vaki itirazın kabulü gerekirken reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, belirtilen bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemekle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Kanunun 353-1-b.2 maddesi uyarınca itirazın reddi yolundaki kararın kaldırılarak yerine yeniden “Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına vaki itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına” karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde yeniden karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 6100 sayılı HMK’nin 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca,Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin *** Esas sayılı dosyasında verilen 07/12/2021 tarihli(gerekçeli karar yazım tarihi 24/02/2022), ARA KARARININ KALDIRILMASINA, yerine “ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair ara karara karşı davalı yanca yapılan itirazın KABULÜ ile tedbir talebinin kabulüne dair ara kararın KALDIRILMASINA” şeklinde yeniden hüküm kurulmasına,

2-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin esas hakkında yapılan yargılamada ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,

4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Temyizi kabil olmayan bu kararın, 6100 sayılı Kanunun 359/3. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılıp harç tahsil işlemlerinin yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.