Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/893 E. 2022/823 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. DİYARBAKIR BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/893
KARAR NO : 2022/823

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/05/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İDDİASI VE İSTEMİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … Kaleye ait olan ve davalı Sigorta şirketi tarafından genişletilmiş Kasko Sigortası ile sigortalanmış biçerdöverin ekinlerini biçerken, çıkan kıvılcım sonucunda bölgede yangına sebebiyet verdiğini ve müvekkillerinin tarladaki ekinleri ile ağaç ve bağlarının tamamen yandığını, bu yangın olayından dolayı müvekkilerinin ekmiş olduğu … ada … parsellerde bulunan buğday, ağaç ve bağın tamamen yandığını, yaklaşık 20.000 TL zarar oluştuğunu, konuyla ilgili yapılan savcılık soruşturmasında biçerdöverin operatörü olan … in yangının biçerdöveren çıktığını beyan ettiğini, Silvan Cumhuriyet Başsavcılığının … nolu soruşturma dosyasında tüm delillerin toplandığını ve tanıkların dinlendiğini, Silvan ASHM nin … D.iş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını ancak savcılık dosyası doğrultusunda tespit yapılmadığını, kısmi zarar tespitinin yapıldığını, delil tespiti yeterli olmadığından eldeki davada mahkemece yenden keşif yapılarak zarar miktarının net ortaya çıkarılması gerektiğini, davaya konu arazilerde ekilmiş ürünlerin müvekkilleri tarafından ekildiğini, arazi müşterek ya da başkasına ait olsa bile müvekkili tarafından sözlü kiralamalarla ekildiğini, zararın tamamının müvekkiline ait olduğunu, sigorta şirketine başvurarak zararın tazmini talep etmiş iselerde bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, zorunlu arabuluculuğa başvurduklarını ancak arabuluculuk dosyasında da anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, zarar miktarı net olarak tespit edildiğinde artırmak üzere şimdilk 1000 TL’nin yangının çıktığı ve zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) DAVALININ SAVUNMASI:
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarih ve E…., K….. sayılı kararı ile; ‘Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Diyarbakır ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği ve kararın, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının açıkça belirtildiği, uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olayın, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmesi gerektiği, buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümleneceğini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararında derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı ve bu davalara davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin bakmaya devam etmesi gerektiği’ gerekçesi ile ‘görevsizlik nedeni ile davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usûlden reddine, Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,’ karar verilmiştir.
D) İSTİNAF NEDENLERİ:
Hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararının 6102 sayılı TTK’nun 4. ve 5. maddelerine aykırı olduğunu, davanın tazminat talebine ilişkin olduğunu, davacının çiftçi olduğunu ve TTK kapsamında ticari işletme sahibi olduğunu, davalılardan birinin biçerdöver sahibi tüccar diğerinin de Sigorta şirketi olduğunu, sigorta şirketinin davada taraf olarak bulunma gerekçesinin sigortalısı biçerdöverin sebep olduğu iddia edilen zararları sigorta ettiren sıfatına haiz olması olduğunu, dolayısıyla tüm tarafların tacir olduğunu ve kararı veren Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin TTK’nun 5. maddesi gereğince bu davaya bakmakta görevli olduğunu belirterek, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil ( Silvan ilçesinde meydana gelen yangın) nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili, Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde sunduğu 16/06/2020 tarihli dava dilekçesinde; davalı …’ye ait olan ve davalı Sigorta şirketi tarafından genişletilmiş Kasko Sigortası ile sigortalanmış biçerdöverin 06/07/2019 tarihinde ekin biçerken çıkardığı kıvılcımın neden olduğu yangında müvekkili tarafından ekilmiş ekin, ağaç ve bağların yanması sonucu maddi zarara uğradığını, sigorta şirketine başvurarak zararın tazmini talep etmiş iseler de bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, zorunlu arabuluculuğa başvurduklarını ancak arabuluculuk dosyasında da anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, zarar miktarı net olarak tespit edildiğinde artırmak üzere şimdilik 1000 TL’nin yangının çıktığı ve zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Davaya bakan Silvan Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 19/10/2021 tarih ve E…., K….sayılı kararı ile; ‘davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve işlerden olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 Kararı gereğince “Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi Yargı çevresinin Diyarbakır İlinin mülki sınırları” olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmesine’ kesin olarak karar verilmiş ve dosya Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1679 Esas sırasına kaydedilmiştir.
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/01/2022 tarih ve E….., K…. sayılı kararı ile; ‘ Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararında derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı ve bu davalara davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin bakmaya devam etmesi gerektiği’ gerekçesi ile ‘görevsizlik nedeni ile davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usûlden reddine’ karar verilmiş; Anılan bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendine göre, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak kabul edilir. Aynı kanunun4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır.
Sigorta Hukuku, TTK’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davalılardan …, davacıyı zarara uğrattığı iddia edilen yangına neden olan biçerdöverin (genişletilmiş kasko sigortası ile) sigortacısı olup, davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve davalılardan birinin, ortalaşa sorumlulardan sigorta şirketi olduğu bu tür davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir.
İstinaf eden davalı vekilinin istinafına konu ettiği uyuşmazlık, dava tarihinden sonra HSK’nun 07/07/2021 tarihli kararı ile, 01/09/2021 tarihinden itibaren göreve başlamasına karar verilen Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
5325 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun
un m. 5/1 ve m. 7 hükümleri ile 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanununun m. 4(1)-a ve 7(2)-f hükümleri çerçevesinde HSK’nın 25/05/2021 tarihli ve 411 sayılı atama kararnamesi ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine hâkim atamaları yapılmış; HSK 1. Dairesinin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile de Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine karar verilmiştir.
HSK’nın 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında (RG-08/07/2021-31535) Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yeni kurulan asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifine ilişkin 30/06/2021 tarihli ve E. 21646783-668/13369 sayılı yazısı görüşülerek Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Diyarbakır ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir. Bu nedenlerle, 01/09/2021 tarihinden itibaren Diyarbakır il merkezi ve ilçelerinin yer itibariyle yetkili olduğu bütün ticarî davalar, adı geçen mahkemede görülecektir.
HSK’nun yukarıda anılan yargı çevresi belirleme kararında, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların yeni kurulan mahkemelere devredilip devredilmeyeceği konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamında verdiği 21/02/2022 tarihli ve 2022/1073 E., 2022/2686 K. sayılı yargı yeri belirlenmesine ilişkin uyuşmazlığın giderilmesine dair kararında; ‘Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, HSK’nun 07/07/2021tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği’ne karar verilmiş; Daire uygulaması 21/03/2022 tarih ve E.2022/4258, K.2022/5003; 07/03/2022 tarih ve E.2022/3152, K.2022/3715 sayılı yargı yeri belirlenmesi kararları ile sürdürülmüştür.
HSK’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirildiği, davanın 16/06/2020 tarihinde açıldığı, anılan HSK kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi’nce Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizliğine, görevli mahkemenin Silvan Asliye Hukuk (Asliye Ticaret) Mahkemesi olduğuna, görevsizlik nedeni ile davanın usûlden reddine dair inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararı usûl ve yasaya uygun olup, davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) İstinaf harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-)İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) İstinaf eden tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-) Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra ilgililerine iadesine,
6-)Dairemizce kesin olarak verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, kararın kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 13/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.