Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/720 E. 2022/1393 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/720
KARAR NO : 2022/1393

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Trafik kazası maddi tazminat
KARAR TARİHİ : 30/09/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İDDİASI VE İSTEMİ:
Davacı vekili …. tarihli dava dilekçesinde; … günü, dava dışı …. sevk ve idaresindeki bulunan ve … ile davalı ….ne sigortalı …. plakalı aracın, müvekkiline ait araca çarpması neticesinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, bu durumun müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak ve belirsiz alacak davası olmak üzere şimdilik .. TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte davalı sigortadan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili, … tarihinde sunduğu ıslah dilekçesi ile dava değerini …. TL’ye yükseltmiştir.
B) DAVALININ SAVUNMASI:
Davalı vekili cevabında, dava öncesi sigorta kuruluşuna başvuru dava şartının yerine getirilmediğini, poliçe limiti ve kusur oranı ile sorumlu olduklarını, geçici iş görmezlik zararının SG’nun sorumluluğunda olduğunu, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının araştırılması, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması, özürlülük oranı tespitinin ATK 3. ihtisas dairesinden yapılması, özürlülük ve kalıcı iş görmezlik tazminatının yürürlükteki sigorta genel şartlarına göre yapılmasını gerektiğini, şirkete gerekli belgeler ile müracaat tarihinden itibaren 15 iş günü sonunda temerrüdün oluşacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Aşamalarda ise dava konusu kazayla ilgili olarak CMK 253. maddesi kapsamında uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının araştırılması gerektiğini ifade etmiştir.
C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E…., K…. sayılı kararı ile;
“… mahkememizce Diyarbakır CBS’den ilgili soruşturma evrakı istenmiş olup, davacının ceza dosyasında …. ve …. tarihinde imzalanan uzlaşma tutanağı incelendiğinde davacı …’in, kazaya karışan …. ile uzlaşmaya varmış olduğu, davacının …. tarihli uzlaşma tutanağının ”n” bendinde soruşturma nedeniyle açılan tazminat davasından feragat ettiğine dair hükmün yer aldığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle dosya kapsamında yer alan istinaf ilamında da belirtildiği üzere; uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir (Bkz.Emsal Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/13482 E 2019/3613 K).” gerekçesi ile “Davanın REDDİNE” karar verilmiştir.
D) İSTİNAF NEDENLERİ:
Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; …. tarihli uzlaşma tutanağının “n” bendinde “uzlaşma saplanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat, eski halin idaesi veya diğer bir tazminat davası açılamaz. Açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” hükmü yer almakta ise de, bu hsususun müvekkilince yalnızca karşı sürücü …. in taraf olduğu tazminat davaları olarak algıladığını ve ilk günden beri davalı …. şirketi ile hiçbir şekilde anlaşma veya uzlaşma yoluna gidilmediğini, müvekkili her ne kadar kazada asli kusurlu olsa da uzalaşmanın sadece cezai yönden olduğu kanaatinde olduğundan sırf kazaya karışan … ve kendisinin ceza almadan soruşturma dosyasının kapanmasını istediğinden dolayı uzalaşma tutanağı imzaladığını, CMK’nun 253. maddesinde hangi suçların uzlaşma hükümlerine tabi olduğunun açıklandığını, bu suçlar arasında sigorta şirketine karşı açılan veya açılacak olan tazminatlardan feragat etme söz konusu olamayacağından müvekkilinin iyi niyet olarak uzlaşma tutanağı imzaladığını, bu nedenlerle uzlaştırma tutanağına taraf olmayan sigorta şirketine açılacak veya açılmış olan tazminat davalarından feragatin söz konusu olamayacağını, sigorta şirketinin sorumluluktan kurtulacağının düşünülmesinin KTK 111.md de yer alan “bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzalaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmüne göre uyun olmadığını, HMK’nun 297/2. maddesine göre hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerektiğini, “resmi yazışmlarda uygulanacak esas ve usuller hakkında yönetmelik” hükümlerine göre Times New roman tipi 12 punto nun kullanılması gerektiğini, oysa uzlaşma teklif formunda D başlığı altındaki madelerin 12 punto olmadığını, bu sebeple uzlaşma teklif formunun tekrardan imzalanması ve hukuki sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
E) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili, … günü, dava dışı … sevk ve idaresindeki bulunan ve … ile davalı …ne sigortalı …. plakalı aracın, müvekkiline ait araca çarpması neticesinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, bu durumun müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak ve belirsiz alacak davası olmak üzere şimdilik …TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte davalı sigortadan tahsilini talep etmiş, … tarihinde sunduğu dilekçesi ile dava değerini (bilirkişi raporu ile tespit edilen iş görmezlik zararı ve bakıcı gideri olmak üzere) …TL’ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesinin ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ….tarih ve E…., K… sayılı kararı ile, “davanın kabulü ile … TL geçici işgörmezlik alacağının …dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine’ karar vermiş iken, anılan bu karar davalı … vekilinin istinaf başvurusunu inceleyerek kısmen kabul eden Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesinin … tarih ve E…., K… sayılı kararı ile, ‘davalının, davacı ile araç sürücüsünün CMK 253. maddesi kapsamında uzlaştıklarına ilişkin itirazının değerlendirilmemesi nedeniyle eksik inceleme ile hüküm tesisinin yanlış olduğu, ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı için …. TL geçici iş görmezlik, … TL bakıcı gideri ve … TL sürekli iş görmezlik olmak üzere … TL belirlendiği hâlde hüküm fıkrasında bu miktarın tamamının geçici iş görmezlik tazminatı olarak nitelendirilmesi ile hüküm altına alınan tazminat kalemleri konusunda çelişki oluşturulmasının hatalı olduğu’ gerekçeleri ile kaldırılmıştır.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesinin … tarihli kaldırma gönderme kararı sonrası, mahkemece dosyanın Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine devrine, istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş, taraf vekillerinin …. tarihinde tebliğ aldıkları bu karara karşı istinaf yoluna başvurmamaları üzerine dosya Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sırasına kaydedilmiş ve yargılama sonunda …… tarih ve K…. sayılı karar ile ‘davacının, karşı araç sürücüsü … ile kaza nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında uzlaşmaya vardığı, uzlaşma tutanağında soruşturma nedeniyle açılan tazminat davasından feragat etmiş sayılacağına dair hüküm bulunduğu, uzlaşmanın sağlanması hâlinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı’ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; anılan bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
5271 sayılı CMK’nun “uzlaştırma” kenar başlıklı 253. maddesinin 17. fıkrasında; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. ” aynı maddenin 19.fıkrasında ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Eldeki dava …. tarihinde açılmıştır. …. tarihinde meydana gelen dava konusu kaza ile ilgili olarak, davalı …. şirketine sigortalı araç sürücüsü …. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, davacı ….’in CMK 253. maddesi kapsamında kendisine yöneltilen uzlaşma teklifini kabul ederek …. tarihinde, yazım şekli itibarıyla okunaklı ve anlaşılır olan uzlaşma teklif formunu imzaladığı, uzlaşma teklif formunun (n) bendinde “uzlaşmanın sağlanması hâlinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat, eski hâlin iadesi ve diğer bir tazminat davası açılamaz. Açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” hükmünün yer aldığı, uzlaştırma raporunun hazırlandığı ve taraflar arasında edimsiz uzlaşma sağlandığı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının … tarihli ve … soruşturma, … karar sayılı kararı ile, ‘taraflar arasında uzlaştırmanın sağlanmış olması nedeniyle CMK’nun 253/19.md 1. cümle uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına’ dair karar verildiği anlaşılmıştır.
‘Uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı ve açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağına’ dair CMK’nun 253/19. maddesi hükmü, davalı sigortanın sorumluluğunun, sigortalı araç işleteninin/sürücünün sorumluluğu ve sigorta teminat limiti ile sınırlı olduğu, davacının cezai soruşturma kapsamında uzlaşma yoluna gitmesi nedeni ile sigortalı araç işleteni/sürücü ….’in tazminat sorumluluğunun ortadan kalktığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının artık, …. tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davalı sigortacı şirketinin tazminat sorumluluğuna gidemeyeceği Dairemizce değerlendirilmiş ve davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gerekli harç peşin olarak alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-) İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra ilgililerine iadesine,
6-) Dairemizce kesin olarak verilen kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, kararın kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 30/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.