Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/486 E. 2022/807 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/486
KARAR NO : 2022/807

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle )

KARAR TARİHİ : 13/05/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükme karşı davacılar vekili ve davalı sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İDDİASI VE İSTEMİ:
Asıl davada (Davacı ….’nın kendi adına asaleten küçük çocukları …. ve ….’ye velayeten açtığı dava) davacılar vekili … tarihinde sunduğu dava dilekçesinde; Davalı …. nezdinde sigortalı bulunan Sürücü …. sevk ve idaresindeki işleteni … olan …. plakalı aracın … tarihinde müvekkilinin desteği ….’a çarparak kaza yaptığını, bu kaza neticesinde destek ….’ın yaşamını yitirdiğini, kazada murisin, desteğine yüklenebilecek bir kusurunun bulunmadığını, olaya ilişkin yapılan kovuşturmada Diyarbakır … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında davalı sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, destekten yoksun kalan …., ….ve …. adına Davalı ….’ye başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalının kaza tarihinden itibaren temerrüde düştüğünü, hamile olan …’nın tam ve sağlıklı doğrum halinde doğacak çocuğunun da hak sahibi olacağını ileri sürerek, fazlaya ve faize ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile ; müteveffanın eşi … için …, kızı … için …, kızı ….çin …. TL olmak üzere …. TL destekten yoksun kalma tazminatı ile yine fazlaya ilikin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik .. TL cenaze giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen Diyarbakır .. ASHM’nin …. E. sayılı (ölenin anne ve babası olan davacılar … ve … tarafından açılan, maddi tazminat talebine ilişkin ) davada; Davacılar vekili … tarihli dava dilekçesinde; Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile anne …. için … TL, baba …. için …TL olmak üzere …. TL destekte yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte, poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile davalıdan tahsilini talep etmiş; Mahkemenin … tarih ve E…, K…. sayılı kararı ile davanın Diyarbakır …. ASHM … Esas sayılı asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen Diyarbakır .. ASHM’nin ( ASTM sıfatıyla) …. E. sayılı (Tüm davacılar için manevi tazminat ile davacılar …, …, …., … ve … için destekten yoksun kalma talebine ilişkin) davada; Davacılar vekili …. tarihinde sunduğu dava dilekçesinde, …. için …. TL, , …. için … TL, …. için … TL, … ve … için …’er TL, …., …., …., …. için …’er TL olmak üzere toplam …. TL manevi tazminatın ve davacılar …, …., …, …. ve … için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile …’şer TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, sigorta poliçesi ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan tahsilini talep etmiş; Mahkemenin ….tarih ve E…, K…. sayılı kararı ile davanın Diyarbakır … ASHM ….. Esas sayılı asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili …. tarihli ıslah dilekçesi ile, destekten yoksun kalma tazmişnatı talebini; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile destek tazminatı taleplerini toplamda …. TL’ye yükseltmiştir.
Davacılar vekili … tarihli feragat dilekçesinde; davalı sigorta şirketi ile destekten yoksun kama tazminatı açısından anlaşma sağlandıklarını ifade ederek, destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiş, ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamındaki manevi tazminat talepleri yönünden davanın kabulünü talep etmiştir.
Davacılar vekili … tarihli celsede cenaze giderleri yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.

B) DAVALININ SAVUNMASI:
Davalı sigorta vekili 17/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde; KTK’nun 97. maddesi uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklarla müracaat edilmediğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçede teminat limti olan …TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, tazminatın aktüer bilirkişilerce ZMMS genel şartları çerçevesinde hesaplanması gerektiğini, cenaze ve defin giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, davacıların ceza yargılaması sorasında şikayetlerinden vazgeçmelerinin ya da uzalaşma bilidirimlerinin ceza dosyasından tetkik edilerek araştırılması gerektiğini, faiz talebinin hatalı olduğunu, tazminat sorumluluğu olacaksa ancak sigortaya başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası temerrüdün oluştuğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur,
C) DELİLLER:
– … bitiş tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik poliçesi
– … bitiş tarihli genişletilmiş kasko poliçesi
– … tarihli kaza tespit tutanağı
-Kazaya ilişkin CD görüntüleri
-Keşif
– Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporu;
– Diyarbakır … ASCM’nin ….-…. E.-K. sayılı dosyası
– Sigortaya başvuruya ilişkin evrak
– Mirasçılık belgesi
– Nüfus kayıtları
– Emniyet araştırması
D) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkeme, …. tarih ve …-… E.-K. sayılı kararı ile;
“Dava, Trafik kazası nedeniyle sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Maddi tazminat talepleri yönünden;
Asıl dava dosyası, birleşen birleşen Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ve birleşen Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarında davacıların maddi tazminat talepleri yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat taleplerini içerir Birleşen Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası yönünden:
6098 sayılı TBK m. 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; Adli Tıp Kurumu tarafından sunulan … tarihli bilirkişi raporu ile dava dışı sürücü ….’in tam kusurlu olduğu, müteveffa ….’ın kusursuz olduğu anlaşılmış, davalı sigorta şirketi tarafından kazaya karışan …. plakalı aracın …-…. tarihleri arasında genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı bulunduğu, poliçe kapsamında manevi tazminat teminatının poliçe üzerinde yazan sigorta bedeli ile sınırlı olmak kaydı ile ihtiyari mali mesuliyet teminatı limitleri dahilinde bulunduğu, bu suretle kaza tarihi olan …. tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin manevi tazminat kapsamında sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla müteveffanın ve davalıların yaşı, sosyal ekonomik durumu, kazanın oluş şekli, kazadaki kusur durumu dikkate alınarak talep edilen manevi tazminat tutarları dikkate alındığında ayrıca davalıların sosyal ekonomik durum araştırmasına gerek görülmemiş olmakla davanın kabulü ile davacı … yönünden …. TL, davacı … yönünden …. TL, davacı … yönünden ….TL, davacı …. yönünden … TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı … yönünden …. TL, davacı …. yönünden … TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı … yönünden … TL olmak üzere toplam … TL’nin dava öncesinde davalı sigorta şirketine yapılan başvurular dikkate alınarak davacılar …, … ve …. yönünden 11.09.2019 tarihinden itibaren, diğer davacılar yönünden 15.11.2019 tarihinden itibaren davalı aracın cinsi göz önünde bulundurularak işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile “1-Asıl dava yönünden; davanın feragat nedeniyle reddine, -Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, -Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, -Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 2-Birleşen Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, -Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, -Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, -Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 3-Birleşen Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası yönünden; A)Maddi tazminat talepleri yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, -Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, -Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, -Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, B)Manevi tazminat talepleri yönünden davanın kabulü ile davacı …. yönünden … TL, davacı …. yönünden … TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı … yönünden … TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı … yönünden … TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı … yönünden … TL, davacı … yönünden … TL olmak üzere toplam … TL’nin davacılar …, …. ve …. yönünden 11.09.2019 tarihinden itibaren, diğer davacılar yönünden 15.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, -Harçlar Kanunu’na göre dava değeri üzerinden alınması gerekli toplam 24.591,60 TL harçtan dava açılırken peşin alınan ve ıslah harcı ile alınan toplam 3.239,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.351,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, -Davacılar tarafından yapılan, 54,40 TL başvurma harcı, 1.230,61 TL peşin harç, 2.009,00 TL ıslah harcı, 1.423,00 TL Bilirkişi ücreti, 329,65 TL tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 5.046,66 TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, -Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifelerine göre belirlenen 33.650,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, 5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,” karar verilmiştir.
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
Hükme karşı her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
a) Davalı Sigorta vekili istinaf dilekçesinde; -Müvekkili sigorta şirketine KTK’nun 97. maddesine uygun olarak kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğinden, talep edilen eksik evraklar tamamlanmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, – hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olup sebepsiz zenginleşmeye mahal verecek nitelikte olduğunu, – Müvekkil Şirketin faizden sorumlu tutulabilmesi için öncelikle temerrüte düşürülmesi gerektiğini, Sigorta Şirketinin kendisine yapılan başvurudan itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüte düşmüş kabul edileceğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle davacının faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, – Haksız filden kaynaklanan dava uygulanacak faizin kanuni faiz olduğunu, kaldı ki halefiyet gereği sigortalı aracın özel araç olması durumunda müvekkil şirketin, sigortalısının sorumlu olduğu yasal faizden sorumlu olacağı hususunun tartışmasız olduğunu, bu nedenle avans faiz talebinin reddi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
b) Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; AAÜT 10/4. md gereği, kabul edilen manevi tazminat talepleri için her bir davacı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Diyarbakır BAM 4. HD’nin E.2021/1411, K.2021/1429 sayılı kararı ile Yargıtay 17. HD 07/11/2018 tarih ve E.2015/18678, K.2018/10245 sayılı kararının da bu yönde olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yeniden hüküm tesisi ile her bir davacı için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
F)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebi ile manevi tazminat istemine ilişkindir
Davacılar vekili, davacı ….’nın eşi, davacılar …. ve ….’nin babası, davacılar … ve …’nin oğlu ve diğer davacıların kardeşleri olan ….’ın 28/07/2019 günü, davalıya sigortalı …..’nin işleteni bulunduğu otobüsün çarpması sonucu hayatını kaybettiğini ileri sürerek, asıl davada, davacılar …., …. ve …. için destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze giderleri, birleşen …. E. sayılı davada davacılar …. ve …. için destekten yoksun kalma tazminatı, Birleşen …. E. sayılı davada davacılar …., …., …, …. ve …. için destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı … İçin … TL, davacılar …. ve …. için ….’er TL, davacılar …. ve … için ….’er TL, davacılar …., …, …. ve … için ….’er TL olmak üzere manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsilini talep etmiş; davalı davanın reddini savunmuş; Mahkemece, ‘davanın maddi tazminat talepleri yönünden feragat nedeniyle reddine, Manevi tazminat talepleri yönünden kabulüne, davacı …. için …. TL, davacılar …. ve …. için ….’er TL, davacılar …. ve …. için ….’er TL, davacılar …, …., …. ve …. için ….’er TL olmak üzere toplam … TL’nin davacılar …, … ve …. yönünden 11/09/2019 tarihinden itibaren, diğer davacılar yönünden 15/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine’ karar verilmiştir. Karara karşı her iki taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılmıştır.
a) Davalı sigorta vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi;
– Sigortaya başvuru dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesi;
2918 sayılı Karyolları Tarfik Kanunu’nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi hâlinin dahi HMK’nun 115/2. madesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları ile kabul edilmiştir. Bu başvurunun yapıldığı, ancak, eksik ya da usule uygun olamayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halukârda tamamlanabileceği açıktır.
Eldeki davada, her ne kadar davalı vekilince, davacı tarafından dava öncesinde müvekkili kuruma yapılan başvurunun tamamlanmamış olduğundan dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davalı sigortaya dava öncesinde başvuru yapıldığı, ancak başvuru evrakının yetersiz olduğundan bahisle başvurunun sonuçsuz bırakıldığı anlaşılmakla, anılan maddede düzenlenen dava şartının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği sonucuna varılmış, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
– Hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğuna dair istinaf itirazlarının incelenmesi;
Tüm dosya kapsamına göre, kaza, 28/07/2019 günü, saat 19:35 sıralarında sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı yolcu otobüsünün Diyarbakır Şehirlerarası Otobüs Terminali içerisinde yaya hâlde bulunan ve … plakalı otobüsün bağlı olduğu firmada yolcuların bagajlarının otobüslere yüklenmesinde ve yolcuların otobüse binmesinde sorumlu olarak çalışan ….’a para alışverişi akabinde sola manevra ile hareket geçtiği sırada arkasını dönerek yürümeye başlayan yayaya çarpması ile meydana gelmiştir. Kazada, henüz 38 yaşında olan … hayatını kaybetmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 18/08/2020 tarihli raporunda kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın herhangi bir kusuru bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalıya sigortalı …. plakalı otobüsün, … bitiş tarihli Genişletilmiş kasko sigortası poliçesi incelendiğinde ölüm ve sakatlık hâlinde manevi tazminat yönünden ihtiyari mali mesuliyet limiti 550.000 TL olarak belirlendiği görülmektedir.
Davaya konu somut olayın gerçekleşme şekli, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu bulunduğu kazanın ölümle sonuçlanması, davacıların eş/baba/çocuk ve kardeşlerini kaybetmeleri, ceza mahkemesi dosyası, tarafların dosyaya yansıyan mali-içtimai durumları gözetilerek, ilk derece mahkemesinin manevi tazminat talebine yönelik vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usûl ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, -müteveffanın eşi …. için … TL, çocukları …. ve …. için ….’er TL, ana/ babası …. ve …. için ….’er TL, kardeşleri …, …, …. ve …. için ….’er TL olmak üzere- hükmedilen manevi tazminat miktarlarının hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
– Temerrüt tarihine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesi:
2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.2.1 maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içerisinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe hâlinde temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü gerekecektir.
Dosya kapsamına göre, davacılar …., …. ve …. yönünden sigortaya başvuru tarihi olan 02/09/2019 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası yani 13/09/2019 itibarıyla, diğer davacılar yönünden sigortaya başvuru tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası yani 19/11/2019 itibarıyla davalının mütemerrit olduğu gözetilerek bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, davacılar … , …. ve …. için 11/09/2019, diğer davacılar için ise 15/11/2019 tarihinden itiberan faiz işletilmesine dair yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı sigorta vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerindedir.
– Hükmedilen temerrüt faizi türüne yönelik istinaf itirazlarının incelenmesi:
Davalı vekili, haksız fiile ilişkin davada uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu istinafen ileri sürmektedir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde temerrüt faizi olarak avans faizi işletilmesini talep etmiş, mahkemece de avans faizine hükmedilmiştir.
Zarara neden olan sigortalı araç ticari amaçla kullanılan otobüs olup, ticari faaliyeti sırasında zarara neden olduğundan, temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi doğru olmuştur(Yargıtay 17. HD 19/09/2019 t. E.2016/17532, K.2019/8278 sayılı emsal kararı da bu yöndedir). Hâl böyle olunca davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
b) Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi;
Mahkemece, Davada tek vekil ile temsil olunan davacılar lehine 33.650,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davacılar vekili, AAÜT’nin 10/4. md gereği, kabul edilen manevi tazminat talepleri için her bir davacı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini istinafen ileri sürmektedir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” kenar başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.”, 2. fıkrasında “Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemelerine, tarifenin “manevi tazminat davalarında ücret” kenar başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında; “Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” 4. fıkrasında ise; ” Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Eldeki davada, davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, manevi tazminat istemleri ayrı ayrı olduğu hâlde, mahkemece lehlerine tek vekâlet ücreti taktir edilmesi hatalı olup, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerindedir.
Bu itibarla, sair istinaf itirazları yerinde olmayan davalı sigorta vekilinin temerrüt başlangıç tarihine yönelik istinaf itirazı ile davacılar vekilinin vekâlet ücretine yönelik istinaf itirazının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının açıklanan nedenlerle kaldırılmasına, yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca (istinafa konu edilmeyen ve kamu düzeni gereği de usûl ve yasa aykırı görülmeyen kısımlar yönünden ilk derece mahkemesi hükmü korunmak suretiyle) yeniden hüküm kururulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile;
A-) Davalı sigorta vekilinin ve davacılar vekilinin istinaf itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile, HMK ‘nun 353/1-b.2. maddesi uyarınca; inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararının KALDILMASINA, esas hakkında yeniden HÜKÜM KURULMASINA, bu suretle:
1-) Asıl dava yönünden; davanın feragat nedeniyle reddine,
-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-) Birleşen Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, -Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-) Birleşen Diyarbakır .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden;
a)Maddi tazminat talepleri yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, -Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
b)Manevi tazminat talepleri yönünden davanın kabulü ile davacı …. yönünden … TL, davacı … yönünden …. TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı … yönünden …. TL, davacı … yönünden …. TL, davacı … yönünden …. TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı …. yönünden …. TL, davacı … yönünden …. TL olmak üzere toplam …. TL’nin davacılar …, … ve …. yönünden 13/09/2019 tarihinden itibaren, diğer davacılar yönünden 19/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
-Harçlar Kanunu’na göre dava değeri üzerinden alınması gerekli toplam 24.591,60 TL harçtan dava açılırken peşin alınan ve ıslah harcı ile alınan toplam 3.239,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.351,99 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacılar tarafından yapılan, 54,40 TL başvurma harcı, 1.230,61 TL peşin harç, 2.009,00 TL ıslah harcı, 1.423,00 TL Bilirkişi ücreti, 329,65 TL tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 5.046,66 TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, –
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
– Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.450 TL nispi vekâlet ücretinin davalıan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
– Davacı …., küçük …’ye velayeten açtığı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.600 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
– Davacı …, küçük ….’e velayeten açtığı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.600 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
– Davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.000 TL nispi vekâlet ücretinin davalıan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
– Davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.000 TL nispi vekâlet ücretinin davalıan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,

– Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.250 TL nispi vekâlet ücretinin davalıan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
– Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.250 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
– Davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.250 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,

– Davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.250 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
4-) 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
B-) İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;

1-) Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde yatıranlara iadesine,
2-)Taraflarca yapılan istinaf yargılama masraflarının taktiren üzerlerinde bırakılmasına,
3-)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra HMK’nun 333.maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
5-) Dairemizce kesin olarak verilen işbu kararın tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibarıyla KESİN olmak üzere 13/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.