Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/376 E. 2022/238 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2022/376
KARAR NO : 2022/238

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
TALEP : İhtiyati haciz kararının kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/02/2022

İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı, aleyhine ihtiyati hacze karar verilen borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) TALEP:
İhtiyati haciz talep eden *** vekili *** tarihli talep dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından **** tesisat nolu abonede yapılan incelemelerde abonelikte kaçak tespiti yapıldığını, video kaydı da alınarak EPDK Yönetmeşliğinin belirlediği usullere uygun olarak kaçak tutanağı düzenlendiğini, bu kaçak tespitinden ötürü davacıya ***TL kaçak tahakkuku yapıldığını ve bu alacağın muaccel hale geldiğini, davacının yaklaşık *** TL kaçak kullanım kaynaklı borcu bulunduğunu,ayrıca davacının müvekkili *** dışında ***’ne de tüketim faturalarından kaynaklanan****TL’yi aşkın borcu bulunduğunu, ileri sürerek, mahkemece taktir edilecek teminat mukabilinde **** TL alacak için borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
B) İHTİYATİ HACİZ KARARI:
İlk derece mahkemesinin **** tarihli kararı ile; ‘ihtiyati haciz talep eden vekilinin dayanak belgesine göre alacağının varlığı, alacağının vadesinin geldiği ve alacak için bir rehnin bulunmadığı’ gerekçesine dayanılarak *** TL alacağın %15’i tutarında **** TL teminat karşılığında borca yetecek miktarda, taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, itirazı kabil olmak üzere dosya üzerinden inceleme ile karar verilmiştir.
C) İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZ :
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirket vekili **** tarihinde sunduğu ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde;Müvekkili şirket aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, haczi **** tarihinde müvekkili şirkete yapılan fiili haciz işlemi ile öğrendiklerini, karşı tarafın ihtiyati haciz talebine konu ettiği kaçak cezasına ilişkin olarak müvekkilinin Bismil **. Asliye Hukuk Mahkemesinde *** esas sayılı dosyası nezdinde menfi tespit davası açtığını, söz konusu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı alındığını, bilirkişilerce çıkılan keşiften sonra düzenlenen bilirkişi raporunda söz konusu kaçak miktarının *** TL olarak belirlendiğini, karşı tarafın iddia ettiği gibi **** TL olmadığını, bu rapora da itiraz ettiklerini, ihtiyati hacze konu edilen alacak talebine ilişkin olarak müvekkili aleyhine Diyarbakır İcra Dairesinde **** esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını ve müvekkilinin takibe süresinde itiraz etmesi neticesinde takibin durdurulduğunu, ayrıca müvekkili şirket adresinin Bismil/Diyarbakır olduğunu, bu nedenle yetkili yerin Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek, itirazların kabulü ile kanuna aykırı olarak verilen İhtiyati Haciz kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir,
D) İHTİYATİ HACZE İTİRAZIN REDDİ KARARI:
Mahkeme *** tarihinde duruşmalı olarak yaptığı inceleme neticesinde, ihtiyati hacze itiraz eden **** vekilinin itirazının reddine, istinaf yolu açık olmak üzere karar vermiş, buna ilişkin olarak tesis edilen **** tarihli gerekçeli kararda itirazın reddi gerekçesini şu şekilde açıklamıştır:
“İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddelerinde yer almaktadır. İhtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde düzenlenmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Buna göre, muaccel alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir.
İİK’nın 258. maddesinde ise “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” düzenlemesi yer almakta olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken ise alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp, yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
İİK’nın 265. maddesinde de ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri ve usulü düzenlenmiştir. İİK 265/1 ve 3. fıkraları uyarınca, borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi halinde, mahkemece gösterilen sebeplere hasren inceleme yapılarak itiraz kabul veya reddedilir.
Bu açıklamalardan sonra itiraz sebepleri değerlendirildiğinde, öncelikle mahkememiz yargı çevresi Diyarbakır ilinin mülki sınırları olarak belirlendiğinden yetkiye yönelik itiraz yerinde değildir. Diğer yönlerden yapılan değerlendirmede ise, ihtiyati hacze konu talebe temel teşkil eden maddi olgu sadece fatura olmayıp, aynı zamanda kaçak elektrik kullanımına dair tespit tutanağına dayandığından ve bu hususun kanunen aranan yaklaşık ispat şartına yönelik kanaat edinilmesi şartını sağladığından, kaldı ki yine bu hususta ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde muteriz tarafça açılan menfi tespit davasında alınan bilirkişi raporunda *** TL tutarda kaçak kullanımın tespit edildiğinin beyan edildiği, bu belirlemenin bile yaklaşık ispat zımnında oluşan kanaati doğrular nitelikte olduğu anlaşılmakla ihtiyati hacze itirazın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
Aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına itirazı reddedilen şirket vekili istinaf dilekçesinde; İhtiyati haciz kararının *** tarihinde müvekkil şirkete yapılan fiili haciz işlemi ile öğrendiklerini, söz konusu ihtiyati haciz kararının haksız ve hukuka ayrı olduğunu, fiili haciz nedeniyle müvekkil şirketin şuan çok zor duruma düştüğünü,ihtiyati haciz istenen kaçak cezasına ilişkin taraflarınca Bismil *. Asliye Hukuk Mahkemesinin *** E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını ve ihtiyati tedbir kararı alındığını, ardından keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda söz konusu kaçak miktarının karşı tarafın iddia ettiği gibi *** TL olmayıp **** TL olduğunun belirlendiğini, rapora itiraz edildiğini ve sonucunun beklendiğini, ayrıca söz konusu borca ilişkin karşı tarafça Diyarbakır İcra Dairesinde **** E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve taraflarınca söz konusu takibe itiraz edildiğini, genel yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkemenin aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafın ikametgâhının bulunduğu mahkeme olduğunu, müvekkili şirketin kanuni ikametgâhının Bismil/ Diyarbakır olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ihtiyati haciz kararına yetkisiz mahkemece karar verildiğini belirtmiş ve faturadan kaynaklanan alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine dair yargıtay içtihatları da göz önünde bulundurularak ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talepte bulunan *** vekili, karşı taraf şirket aleyhine, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen *** TL borç için ihtiyati haciz talep etmiş; Mahkemenin *** tarihli kararı ile alacağın % 15 oranında teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmiş; aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirketin itirazı da Mahkemenin *** tarihli kararı ile reddedilmiştir.
Aleyhine ihtiyati hacze hükmedilen, ihtiyati haciz kararının istinafen kaldırılması talep etmektedir.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nun 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
HMK’nun 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilen ihtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nun 257. Maddesinde;
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” hükmüne yer verilmiştir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı, )
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli “yaklaşık ispat” şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
İİK’nun “ihtiyati haciz kararı” kenar başlıklı 258. maddenin birinci fıkrasının 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hâkime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hâkim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde,taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun niteliği itibarıyla ihtiyati haciz talebinde görevli mahkemenin, asliye ticaret mahkemesi olduğu, aleyhine ihtiyati haciz istenenin yerleşim yerinin Bismil olduğu da göz önünde bulundurulduğunda Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olup, ilk derece mahkemesinin yetkisine yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak; talepte bulunan ***’nin ihtiyati hacze konu ettiği alacak kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borç miktarına ilişkin olup, iddia edilen iş bu alacak ile ilgili olarak başlatılan icra takibine (Diyarbakır İcra Müdürlüğünün *** E.) karşı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ayrıca aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen karşı taraf şirketin *** tarihinde aynı alacak ile ilgili menfi tespit davası açtığının anlaşılması ve buna göre ihtiyati hacze konu edilen alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi karşısında, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenin ihtiyati haciz kararına karşı yaptığı itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden ve bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 394/5 maddesi uyarınca, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenin ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının reddine dair mahkemece verilen *** tarihli kararın kaldırılmasına, ihtiyati hacze itirazının kabulü ile mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen karşı taraf şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin *** tarih ve *** D.İş sayılı kararının KALDIRILMASINA, YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, bu suretle;
1-) *** tarihli ve *** D.iş sayılı kararı ile verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın KABULÜ ile İhtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,
2-) İtiraz eden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT’nin ikinci kısım birinci bölüm, (1-b) maddesi uyarınca *** TL vekâlet ücretinin İhtiyati haciz talep eden ***’nden tahsili ile itiraz edene verilmesine
3-) İhtiyati haciz talep eden tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B) İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1-) İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde İADESİNE,
2-) İstinaf yasa yoluna başvuran tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ihtiyati haciz talep eden *** tahsili ile istinaf edene verilmesine,
3-) Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) İstinaf eden tarafça yapılan 41,50 TL yargılama giderinin ihtiyati haciz talep eden ***nden tahsili ile istinaf edene verilmesine,
5-) Kesin olarak verilen kararın taraflara tebliği, harç ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Kanunun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.