Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3467 E. 2023/389 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3467
KARAR NO : 2023/389

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ : 07/04/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi. Gereği düşünüldü.
A) DAVACI VEKİLİNİN İSTEMİNİN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … tarihinde, …’in,sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla … Caddesi üzerinde Diski İstikametinden gelip yeni hal istikametine seyir halindeyken Tempo Avm önüne geldiği esnada aracının ön kısmıyla gidiş istikametine göre yolun sağından soluna (karşıdan karşıya) yaya olarak geçmeye çalışan müvekkili …’a çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle, müvekkilinin Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesinde tedavi gördüğünü, %30 (Yüzdeotuz) oranında iş gücü kaybına uğradığının ve bu engelin sürekli olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin Diyarbakır … doğumlu olup, kazayı geçirdiği sırada … yaşında olduğunu, kendi yaşantısını inşaat işçisi olarak idame ettirdiğini ve geçimini sağladığını, trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan müvekkilinin hastane refakati ve bakım giderleri için … TL, kaza nedeniyle uğradığı cismani zarar ve güç kaybı nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı için … TL olmak üzere tüm tazminat kalemleri açısından toplam … TL asıl alacağın (6100 s. Kanun m. 107 uyarınca) fazlaya ilişkin hakları sakli kalmak kaydıyla davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

B) DAVALI CEVAP DİLEKÇESİNİN ÖZETİ :
Davalı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı ile Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas nolu dosyasında anlaşma sağlanıp, ibraname-feragatname imzalandığını, bu nedenle davacının Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin … es. Sayılı dosyasından feragat ettiğini, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte; müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat taleplerine ilişkin sorumluluğunun; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının ekonomik ve sosyal durumunun ispatlanması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından, gelir kaybından, bakıcı ücretlerinden, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardan ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, davacının geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, kazaya konu kusur oranı ve zarar tespitinin (maluliyet oranının) Adli Tıp Kurumu tarafından tespiti gerektiğini, SGK’ca davacıya tazminat ödenip ödenmediğinin, gelir bağlanıp bağlanmadığının tespiti gerektiğini, soruşturma ve kovuşturma dosyasının celp edilerek uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespiti gerektiğini, kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, davacının iş bu davayı açmadan önce açmış olduğu Diyarbakır … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının, somut dosyadaki aynı davacı tarafından, aynı davalı sigorta şirketine açıldığı ve aynı talepte bulunulduğu, açılan davanın reddine karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle DAVANIN KESİN HÜKÜM NEDENİYLE REDDİNE, karar verilmiştir.
D) İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiğini, ancak kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde de belirttikleri üzere, söz konusu davanın Karayolları Trafik kanunun 111. Maddesinde belirtilen yetersiz ödemeye ilişkin olduğunu, Diyarbakır … Asliye Hukuk mahkemesinin … Esas davasında yapılan ödeme ve feragatname nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, ancak mahkemece davanın, söz konusu Karayolları Trafik kanunun 111. Maddesi maddesinde kapsamında açıldığı hususunu görmezden gelinerek, gerekçeli kararda bu hususta hiç bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiğini bu değerlendirmenin doğru olmadığını, zira; Karayolları Trafik kanunun 111. Maddesi gereğince ödemeyi yetersiz bulanın 2 yıl içinde olmak şartıyla başka bir dava açarak hakkını ileri sürebileceğini, dolayısıyla davacının diğer davasında Sulh, ibra ve feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmasının davacının bu hakkını ortadan kaldırmayacağını, davacının daha önce açtığı davanın Sulh ve feragatname nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması usuli nedenlerle davanın reddi sayılacağından, kesin hüküm oluşturmayacağını, ayrıca mahkemece dava içeriğinin yanılgılı değerlendirildiğini, zira ilk dava tazminat davası talepli iken, ikinci dava daha önce yapılan anlaşmanın KTK’nun 11. Maddesi kapsamında yapılan anlaşma ile yapılan ödemenin yetersiz olması nedeniyle iptali talepli açıldığını, ayrıca, dava değeri 110 TL olmasına rağmen, mahkemece 5.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını, gerekçeli kararın bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dava trafik kazasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin istinafa getirdiği uyuşmazlık, kesin hüküm dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin ve de davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin doğru olup olmadığına ilişkindir.
Bilindiği gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114’üncü maddesinin (i) bendi uyarınca “aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartları arasında düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 115’inci maddesi gereği bu durum kamu düzeni ile ilgilidir ve davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Anılan madde metninde belirtildiği üzere kesin hüküm; açılan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılıp kesin hükme bağlanmış olmasıdır. Bu bağlamda kesin hükmün söz konusu olabilmesi için tarafları, sebepleri ve konusu aynı olan davanın iki defa ayrı ayrı açılmış olması ve birinde verilen hükmün kesinleşmiş olması gerekir.
Birinci ve ikinci davanın aynı dava sayılabilmesi için gerekli ilk şart her iki davanın taraflarının aynı kişiler olmasıdır. Davaların aynı dava sayılabilmesinin bir diğer şartı her iki davanın sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebinin aynı olmasından kasıt hukuki sebepler değil, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Son şart ise; davaların konularının (müddeabihlerinin) aynı olmasıdır. Davaların konularının aynı olup olmadığını tespit edebilmek için davaların ilkinde verilen kararın, ikinci davada verilebilecek kararı gereksiz hale getirip getirmediği ya da ikinci davada verilebilecek kararla aynı sonuçların sağlanıp sağlanamayacağına bakılmalıdır.
Dosya kapsamından, somut olayda davacının aynı davalı aleyhine Diyarbakır 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/837 Esas sayılı dosyasında aynı kazadan doğan maluliyeti nedeniyle uğradığı zarara ilişkin açtığı ilk davada, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, bilahare eldeki davada aynı sebebe dayalı aynı davalı aleyhine aynı talepler yönünden ikinci bir tazminat davası açıldığı, önceki kararın taraflar arasında kesin hüküm teşkil edeceği gerekçesiyle HMK’nın 114/1-i maddesi uyarınca olumsuz dava şartı olan kesin hüküm sebebiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Öncelikle belirtmek gerekir ki; dava konusu uyuşmazlığın daha önce kesin hükümle sonuçlandırılmamış olması HMK’nın 114/1-i maddesi uyarınca dava şartıdır. Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesinde ilk davada yapılan ödemenin yetersizliği nedeniyle eldeki davanın açıldığını ileri sürmüş ise de, ilk davanın davacının feragati nedeniyle reddedildiği ve kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiği, eldeki davada gelişen durum iddiasının bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir. Sonuç olarak, kesinleşen ilk dava dosyası ile eldeki dava dosyasının tarafları, konusu ve sebepleri aynı olduğundan, ilk derece mahkemesince açılan iş bu davanın kesin hüküm dolayısıyla dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesinde usul ve esas bakımından yasaya aykırılık görülmemiştir.
Davanın reddine ilişkin kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemekle birlikte dava değeri 110,00 TL olarak gösterildiğinden AAÜT 13.maddeye göre aleyhe hükmedilecek vekalet ücreti 110,00 TL’yi geçemeyecek olup, maktu tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmakla, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücretine yönelik kısmı yönünden kaldırılıp düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle
I-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı Kanunun 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, vekalet ücreti yönünden Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILARAK 6100 sayılı Kanunun 353/1-b.2 maddesi uyarınca usuli müktesep hakları ihlal etmeyecek şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, bu suretle:
A-1-DAVANIN KESİN HÜKÜM NEDENİYLE REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30TL harçtan mahsubu ile kalan 21,40TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesine göre belirlenen 110,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ BAKIMINDAN:
1-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 99,2 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-İstinaf yargılama giderlerinin takdiren istinaf yoluna başvuranlar üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın dairemiz tarafından tarafından tebliğe çıkarılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 07/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
verildi.