Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3361 E. 2022/1963 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3361
KARAR NO : 2022/1963

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 09/12/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı davalı …. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili…. tarihinde sunduğu talep dilekçesinde; … tesisat nolu ticari aboneliğine ilişkin olarak, herhangi bir kaçak kullanımı bulunmamasına rağemen müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle …TL kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini,kaçak tespit ve tahakkukunun haksız olduğunu, unlu mamüller alanında faaliyet gösteren fırıncılık yapan müvekkili şirketin aboneliğin elektriğinin kesilmesinin faaliyetlerinim aksamasına, ürünlerin bozulmasına neden olacağını, ileri sürerek, öncelikle teminatsız olarak, aksi halde uygun görülecek teminat karşılığında elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
B) İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
Mahkemenin ….. sayılı kararı ile; “Dosya kapsamına göre somut olayda davacının elektrik enerjisinin kesilmesi halinde ticari faaliyetlerinin sekteye uğrayacağı, HMK’nun 389.maddesinde düzenlendiği üzere gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâlinin gerçekleştiği ayrıca kaçak kayıt dökümünün dosyaya sunulması ile yaklaşık ispat şartının da yerine getirildiği böylelikle davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, aleyhine tedbire hükmedilen karşı tarafın muhtemel zararlarının önüne geçebilmek adına ihtiyati tedbir kararının teminat mukabilinde verilmesi gerektiği, dosya kapsamındaki belgelerden borç tutarının …. TL olduğu, tarafların hak ve menfaat dengesi gözetildiğinde mevcut borç tutarının % 15’i üzerinden teminat alınmak suretiyle ihtiyati tedbirin kabulüne karar verilmesi kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “6100 sayılı Kanunun 389. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmiş olmakla; davacının ihtiyati tedbir talebinin, 6100 sayılı Kanunun 392.madde uyarınca abonenin borç tutarı olan ….TL’nin % 15 tutarında ……TL teminat mukabilinde kabulüne, 1852438 tesisat nolu aboneliğe davalı tarafça tedbiren elektrik enerjisi verilmesine, verilen ihtiyati tedbir kararının davacının tahakkuk edecek güncel elektrik faturalarını ödemesi koşuluyla devamına” karar verilmiştir.
C) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ:
Davalı …… vekili ihtiyati tedbir kararına itirazında; kaçak tespit ve tahakkukunun EPTHY’ne uygun olarak yapıldığını, kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispat eidlinceye kadar resmi belge niteliğini haiz bulunduğunu, eğer tedbire karar verilecekse bunun % 100 teminat karşılığı olması gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının gerekçesiz ara kararısz ve duruşma günü açılmadan verildiğini ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
D) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ:
Davalı yanın ihtiyati tedbir kararına itirazını …… tarihli duruşmada değerlendirerek davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar veren mahkeme bu kararına uygun olarak hazırladığı …… tarihli ek kararında, ret kararının gerekesini “Somut uyuşmazlıkta davacı vekili tarafından müvekkilinin ….. numaralı aboneliğinin elektriğinin kesilmemesi, kesilmişse enerji verilmesi yönünde ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkememizin verdiği …… tarihli kararla ihtiyati tedbirin teminat mukabilinde kabulüne karar verildiği, karara davalı tarafça itiraz edildiği; dava konusu aboneliğin kurulu bulunduğu yerin iş yeri olduğu, elektriğin kesilmesi durumunda iş yerinin çalışamaz hale geleceği ve elektriğin temel ihtiyaçlardan olduğu da nazara alındığında telafisi zor ve ciddi zararların doğabileceği, tahakkuk ettirilen dava konusu borcun mevzuata ve olaya uygun tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin, borcun kaynağının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, elektrik hizmetinden yoksunluğun davacı açısından telafisi güç zararlara sebebiyet vereceği, olayın özelliklerine ve mevcut dosya kapsamına göre HMK 389/1 ve 390/3 maddelerindeki şartların oluştuğu, davacı tarafça bu aşamada yaklaşık ispat şartının yerine getirildiği, itiraz edilen tedbirin bu yönlerden değerlendirildiğinde yerinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu borç bedeli olan …….TL ‘nin % 15’i oranında teminat yatırılması ve aboneliğe ait güncel elektrik faturalarının ödenmesi şartıyla aboneliğin elektriğinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı hukuka ve usule uygun görülmekle buna yönelik olarak yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.” şeklinde açıklamıştır.
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati tedbire itirazın reddi kararına karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı …..vekili istinaf dilekçesinde; Davalı …….vekili ihtiyati tedbir kararına itirazında; kaçak tespit ve tahakkukunun usulüne uygun olarak yapıldığını, kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar resmi belge niteliğini haiz bulunduğunu, eğer tedbire karar verilecekse bunun % 100 teminat karşılığı olması gerektiğini, asıl dava ile elde edilmesi gereken sonucun ara karar ile tedbiren sağlanmasının hukuk kurallarına ve taraflar arasındaki sözleşme şartlarına aykırı olduğunu, ihtiyati tedbire itiraza yönelik karaın gerekçeli bir ara karar oluşturulmaksızın verildiğini ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili, davacı müvekkilinin ……. tesisat nolu ticari aboneliğine ilişkin olarak, herhangi bir kaçak kullanımı bulunmamasına rağmen müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle …… TL kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, kaçak tespit ve tahakkukunun haksız olduğunu, unlu mamüller alanında faaliyet gösteren fırıncılık yapan müvekkili şirketin aboneliğin elektriğinin kesilmesinin faaliyetlerinim aksamasına, ürünlerin bozulmasına neden olacağını, ileri sürerek, öncelikle teminatsız olarak, aksi halde uygun görülecek teminat karşılığında elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş; Mahkemece, ‘ davacının ihtiyati tedbir talebinin, 6100 sayılı Kanunun 392.madde uyarınca abonenin borç tutarı olan …..TL’nin % 15 tutarında …..TL teminat mukabilinde kabulüne, ……. tesisat nolu aboneliğe davalı tarafça tedbiren elektrik enerjisi verilmesine, verilen ihtiyati tedbir kararının davacının tahakkuk edecek güncel elektrik faturalarını ödemesi koşuluyla devamına” karar verilmiş; davalının ihtiyati tedbir kararına itirazı da mahkemece reddedilmiştir. Davalı, ihtiyati tedbir kararının reddine dair ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılmıştır.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK’nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir.
HMK’nun “İhtiyati Tedbirin Şartları” kenar başlıklı 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır.
HMK’nun ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hâkim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu göz ardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 392. maddesine göre; ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir ara kararı, dosyaya kazandırılan belge ve bilgiler ile birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nun 389.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâlinin gerçekleştiği, mahkemece, uyuşmazlık konusu değerin (…….. TL’nin) % 15’ine tekabül edecek şekilde belirlenen ……. TL teminat miktarının yeterli olduğu bu anlamda ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve tedbire itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu sonucuna varılarak davalı şirket vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, davalı ….. vekilinin inceleme konusu ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı ….. vekilinin inceleme konusu ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dairemizce verilen temyizi kabil olmayan işbu kararın HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca taraflara tebliği, harç tahsil ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 09/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.