Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3054 E. 2022/1764 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/3054
KARAR NO : 2022/1764

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ :10/11/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İDDİASI VE TALEBİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kurum tarafından, müvekkili hakkında kaçak elektrik kullanım cezası olarak …. TL fatura tahakkuk ettirildiğini, iş bu fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile, HMK 389. Maddesi gereği müvekkiline ait tesise ilişkin elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
B) İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı, …. tarihli tensiben; “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 6100 sayılı Kanunun 392. madde uyarınca kabulü ile tahakkuk ettirilen …. TL kaçak tahakkuk bedelinin %40’ı oranında teminat olan …. TL’nin yatırılması halinde tedbiren davacıya ait …. tesisat nolu aboneliğe elektrik enerjisinin sağlanmasına, verilen ihtiyati tedbir kararının davacının tahakkuk edecek güncel elektrik faturalarını ödemesi koşuluyla devamına,” karar verilmiştir.
C) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ:
Davalı …. vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde;Verilen tedbir kararının usul ve yasaya aykırı ihtiyati tedbir kararının bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak veya bir hakkın elde edilmesi imkansız hale gelecek veya gecikme nedeniyle bir sakınca veya ciddi zarar doğacak ise tedbir istenebileceğini, borçlu davacının böyle bir durumu mevcut olmadığını, teminatın düşük tutulduğunu, elektriğin kesilmemesine yönelik tedbirin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
D) İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ:
Mahkemece …. tarihli ara karar ile, yaklaşık ispat şartlarının oluştuğu, dava değeri üzerinden teminat alınarak tedbir kararı verilmemesi halinde davacı bakımından ciddi bir zararın doğacağı gerekçesi ile davalının ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbire itiraz dilekçesindeki beyanlarını yineleyerek tedbire ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
F)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Davacı, hakkında düzenlenen kaçak tahakkuk faturası nedeniyle menfi tespit isteminde bulunarak, dava boyunca elektrik enerjisi verilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebi teminat mukabilinde kabul edilmekle; davalının anılan bu ara karara itirazının reddi üzerine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalının istinafı, İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK’nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir.
HMK’nun “İhtiyati Tedbirin Şartları” kenar başlıklı 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır.
HMK’nun ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hâkim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 392. maddesine göre; ihtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, mahkemece verilen ihtiyati tedbir ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu, doyaya kazandırılan belge ve bilgiler ile birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nun 389.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâlinin gerçekleştiği, dava konusu faturanın usul ve yasaya uygunluğunun yargılamayı gerektirdiği, teminat tutarının yeterli olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu sonucuna varılmış, davalı şirket vekilin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-)İstinaf yargılama giderinin dava sonunda verilecek nihai karada dikkate alınmasına,
6-) Temyizi kabil olmayan işbu kararın tebliğ, kesinleştirme, harç tahsil ve artan istinaf avansının iade işlemlerinin HMK’nın 359/4. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.