Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2908 E. 2022/1673 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2908
KARAR NO : 2022/1673

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
TALEP : İhtiyati Haciz Kararının Kaldırılması
KARAR TARİHİ : 21/10/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen ara karara karşı aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACININ İDDİASI VE TALEBİ
Davacı vekili … tarihinde sunduğu dava dilekçesinde, …. tarihinde davacı müvekkillerinden ….sevk ve idaresi altında bulunan ….plakalı traktörün yolun kendisine ayrılmış olan sağ şeridine römorkta buluna diğer davacılar ile birlikte ….’e doğru hareket ederken, davalı siorta tarafından ZZMS sigorası ile sigortalı, …. sevk ve idaresinde uluann ….plakalı trın arkadan çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin yaralandıklarını, kazada asli kusurlu olanın …. olduğunu ileri sürerek, HMK 107 ye göre belirsiz alacak davası olarak her bir davacı için şimdilik 1000’er TL olmak üzer 4000 TL maddi tazminat ile, davacı…. için 40.000 TL, davacı … için 20.000 TL, davacı …için 10.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın olay tarihindne itibetran işleyecek yasak faizi ile birlik davalardan müşeterek ve mğteselsilen tahsilini talep etmiş, ve dava neticesinde hak kaybına uğramamak ve kararın ifasının imkansız hale gelmemesi adına ayrıca davalıların mal kaçırma ihtimaline binaen davalılar adına kayıtlı ve kazaya karışan araç olan … plakalı tır ile bunmun dışında mahkemece tespit edileek olan taşınır, taşınamz mallar üzerine ihtiyati haciz şerhinin teminatsız olarak konulmasını talep etmiştir.
B) İHTİYATİ HACİZ KARARI:
Mahkemenin …. tarihli ara kararı ile; “Talebin KISMEN KABULÜ ile; 1- Davalılar…. ve….yönünden talebin KISMEN KABULÜ ile İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince karşı tarafın gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının 70.000,00 TL ‘ye yetecek miktarının İHTİYATİ HACZİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden vekilinin haksız çıktığı takdirde İİK 259 maddesi gereğince borçlunun ve üçüncü şahısların uğrayacakları zararları ödemek zorunda olduğuna, 3-İhtiyati haciz H.M.K’nın 87. Maddesi ve HMK 335 maddesi gereğince teminat alınmasına yer olmadığına, 4- İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK’nun 261.maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde İcra Dairelerine ibrazla yerine getirilmesine,” karar verilmiştir.
C) İHTİYATİ HACZE İTİRAZ:
Davalılar …ve …. vekili, ihtiyati hacze itirazında; savcılık dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere, traktörde mevzuata aykırı ve tam kusurlu şekilde seyahat eden davacıların kendi kusurlu davranışlarından faydalanamamalarının evrensel hukuk ilkesi gereği olduğunu belirterek, teminatsız ihtiyati haciz verilemeyeceği yönündeki emredici düzenleme, davalı müvekkillerinin mal kaçırma girişimi olmaması ve bu yönde bir delil bulunmaması, tedbirde ölçülülük ilkesi, alacağın likit ve muaccel hale gelmemiş olması hususları dikkate alınarak, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
D) İHTİYATİ HACZE İTİRAZIN REDDİ KARARI:
Mahkeme, …..tarihinde duruşmalı olarak yaptığı inceleme neticesinde davalılar …. ve …. vekillerinin ….tarihinde verilen ihtiyati haciz ara kararına yönelik itirazlarının reddine istinaf yolu açık olmak üzere karar vermiş, buna ilişkin olarak tesis edilen …. tarihli gerekçeli ara kararda, davalıların itirazlarının reddine dair kararını ‘iddia olunan zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminatın haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale geleceğini, haksız fiilin davalı tarafından gerçekleştirildiğini kesin olarak ispatlamasının ve zarar miktarının tam olarak belirlemesinin beklenmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığı, ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması hallerinin mahkemenin görüş açıklaması olarak nitelendirilemeyeceği, Bu aşamada, kusur oranı ile tazminat miktarlarının belirlenmesi çekişmeli olduğuna göre davacılar bakımından yaklaşık da olsa ispat gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, hacizde ölçülülük kuralına göre , “orantılılık” ilkesi nazara alınarak davalıların gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının 70.000,00 TL ‘ye yetecek miktar ile sınırlı kalmak kaydı ile ve tarafların adli yardımdan faydalandığı anlaşılmakla teminatsız olarak talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği’ gerekçesine dayandırarak; “1- Davalılar ….ve… vekillerinin mahkememizce … tarihinde verilen ihtiyati haciz ara kararına yapmış oldukları itirazlarının reddine, 2- Davalılar …. ve ….. vekillerinin tedbirde ölçülülük ilkesi gereği müvekkillerinin banka hesaplarındaki ve araçlarındaki haczin kaldırılması yönündeki taleplerinin taşkın haciz şikayeti mahiyetinde olup bu yöndeki itirazları değerlendirme yetkisinin mahkemememizin görev ve yetkisinde olmadığı, ilgili İcra Hukuk Mahkemesi’nde şikayet yoluyla ileri sürülebileceği anlaşıldığından bu yöndeki taleplerinin reddine” şeklinde hüküm tesis etmiştir.
E) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalılar vekili istinafında; teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin usûl ve yasaya aykırı olduğunu, İKK’nun 259. maddesi gereği teminat yatırılmasının mecburi olduğunu, müvekkillerinin tüm malvarlığını kapsayacak şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesinin tedbirde ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, taktiri hâkime ait olan manevi tazminat istemine ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, tam kusurlu hareketleriyle zarara sebebiyet veren davacıların alacaklarının likit olmadığını, müvekkillerinin mal kaçırmaya teşebbüs ettiklerine dair herhangi bir delilin dosyaya sunulamadığını, aynı tarihli kazaya ilişkin olarak … tarafından açılan manevi tazminat davasının hâlen…. 3. ASHM nin … E. da derdest olduğunu ve aynı kazaya ilişkin olarak ihtiyati haciz talebinin mahkemesince reddediliğini, üstelik davacıların tazminat taleplerinin gerek kasko gerekse de trafik sigortası ile teminat altına alındığını, sigortanın da davalı olarak gösterildiği göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati hacze karar verilmesinde davacıların hukuki yararlarının bulunmadığını savunarak, ihtiyati hacze itirazlarının reddine dair ilk derece mahkemesi kararının ve ihtiyati hacze ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
F)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı, …günü, davacı müvekkillerinden …..sevk ve idaresi altında bulunan ve diğer davacıların yolcu olarak bulunduğu …. plakalı traktöre, …. sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı, davalı … adına kayıtlı bulunan … plakalı trın arkadan çarpması ile meydana gelen kazada müvekkili davacıların yaralandıklarını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü … asli kusurlu olduğunu ileri sürerek her bir davacı için şimdilik 1000’er TL olmak üzer 4000 TL maddi tazminat ile, davacı … için 40.000 TL, davacı …. için 20.000 TL, davacı … için 10.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın olay tarihindne itibetran işleyecek yasak faizi ile birlik davalardan müşeterek ve mğteselsilen tahsilini talep etmiş, ve dava neticesinde hak kaybına uğramamak ve kararın ifasının imkansız hale gelmemesi adına ayrıca davalıların mal kaçırma ihtimaline binaen davalılar adına kayıtlı ve kazaya karışan araç olan ….plakalı tır ile bunun dışında mahkemece tespit edileek olan taşınır, taşınamz mallar üzerine ihtiyati haciz şerhinin teminatsız olarak konulmasını talep etmiştir.
Mahkeme …. tarihli ara kararı ile, davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile, davalılar …. ve …..yönünden talebin kısmen kabulü ile adı geçen davalıların gerek ellerindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul, gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarına 70.000 TL’ye yetecek miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar vermiş, davalılar … vekilinin ihtiyati hacze itirazını duruşmalı olarak inceleyen mahkeme … tarihinde ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar vermiştir. Karara karşı davalılar …. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, Dairemizce 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nun 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
HMK’nun 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilen ihtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nun 257. Maddesinde;
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” hükmüne yer verilmiştir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı)
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli “yaklaşık ispat” şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
İİK’nun “ihtiyati haciz kararı” kenar başlıklı 258. maddenin birinci fıkrasının 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hâkime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hâkim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında,
…. tarihli kaza tespit tutanağında, …plakalı traktör sürücüsü ….’a 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 30/1-a “servis freni lastikleri dışı ışık donanımından yakın ve uzağı gösteren ışıklar ile park fren ve dönüş ışıkları noksan veya teknik şartlara aykırı araçları kullanmak” maddesi kapsamında kusur izafe edilmiş, …plakalı çekişci sürücüsü …. ise 2918 sayılı KYK’nun 84/d “arkadan çarpma” maddesi kapsamında kusur izafe edildiği anlaşılmaktadır.
Kazayla ilgili olarak …. Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen …. soruşturma nolu soruşturma kapsamında alınan tarfik bilirkişisi …. tarafından düzenlenen …tarihli bilirkişi raporunda; …. kullandığ yarı römork takılı çekici ile gece vakti aydınlatması olmayan yolda seyri sırasında, herhangi bir tehlikeyi algılayabilecek ve reaksiyona geçebilecek ölçüde müteyakkız olmadığı, yola ve çevresine gereken önemi vermediği, çarpışma şiddeti, araçlardaki hasar durumu savrulma şekli ve mesafesi göz önüne alındığında mahal şartlarına uygun hızda hareket etmediği, önü sıra seyreden ve görünürlüğü yeterli seviyede olmayan römorklu traktörü fark ettiğinde etkin fren/manevra tedbirlerine zamanında başvuramadığı ve tarktörün römork kısmına arkadan çarptığı, kazanın meydana gelmesinde KTK 52/b, 84/d ve yönetmeliği 102-a-b, 157/a-b maddeleri uyarınca ASLİ kusurlu olduğu, … plakalı Traktör sürücüsü …. ise gece vakti aydınlatması bulunmayan yolda araç ışık donanımı yetersiz seviyede ( kapıya takılı sarı döner lambanın çalışmasına rağmen römorktaki üçgen reflektörlerin yansıtma özelliğini kaybettiği ve römorkta ışık donanımının çalışmadığı) seyrettiği kazada KTK’nun 30/a, 63. maddeleri, yönetmeliğin 67. maddesi uyarınca TALİ kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur.
Trafik kaza tespit tutanağı, kazayla ilgili …Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyası bir bütün hâinde değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşulunun sağlandığının kabulü gerekmiştir.
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında davacıların manevi zararının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir.
Bu aşamada, mevcut delil durumu ve davacıların adli yardım taleplerinin mahkemece kabul edilmiş olduğu hususları nazara alınarak davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin ihtiyati haciz istemlerini, 70.000 TL alacak yönünden teminatsız olarak kabul eden mahkeme ara kararının ve davalıların ihtiyati hacze itirazları reddeden mahkeme ara kararının usûl ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, ara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usûl ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle
1-)Aleyhine İhtiyati haciz kararı verilen davalılar vekilinin inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin esas hakkında yapılan yargılamada ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
4-) İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-) Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 6100 sayılı Kanunun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.