Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1981 E. 2022/1214 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1981
KARAR NO : 2022/1214

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Maddi ve manevi tazminat (Trafik kazası cismani zarar nedeni ile)

KARAR TARİHİ : 09/09/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükme karşı davacı …. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACI VEKİLİNİN İDDİASI VE İSTEMİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde,… günü, davalı yönetiminde bulunan, …. ile davalı şirketine sigortalı … plaklı aracın, davacımüvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması neticesinde davacının sol bacağından yaralandığını, kaldırıldığı …Hastanaesinde ameliyat edilerek 2 hafta yatılı tedavi gördüğünü, dizinden kalçasına kadar patin takılan davacının tedavisinin halen devam ettiğini, kaza nedeniyle hayatı borunca taşıyacağı izler edinen davacının vücut fonksiyonları önemli ölçüde kaybettiğini, henüz çocuk yaşta yaşadığı bu kaza nedeniyle ağır manevi tahribatlar yaşadığını ileri sürerek, 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarih iolan … tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı….’ten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) DAVALININ SAVUNMASI:
Davalı vekili cevabında; davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiğini, müvekkili sigortaya daha önce yapılan başvurunun eksik evrak (sağlık raporu eksiği) nedeniyle reddedildiğini, bu eksikliğin ihtara rağmen tamamlanmadığını, davanın usûlden reddi gerektiğini, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, kusur ve maluliyet oranının tespiti gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, sigorta şirketinin faiz sorumluluğunun hasar tazmin talebinin ve gerekli belgelerin kendisine ulaşmasından 8 iş günü sonrasında başlayacağını, soruşturma ve kovuşturma dosyasında uzlaşma olup olmadığının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR:
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E…, K… sayılı kararı ile; ‘Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Diyarbakır ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği ve kararın, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağının açıkça belirtildiği, uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olayın, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmesi gerektiği, buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümleneceğini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararında derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı ve bu davalara davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin bakmaya devam etmesi gerektiği’ gerekçesi ile ‘görevsizlik nedeni ile davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usûlden reddine, Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,’ karar verilmiştir.
D) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinafında, HSK’nun 07/07/2021 ve 608 sayılı karraı ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresi Diyarbakır ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden, yetkili mahkemenin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek istinafına konu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
E) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, tarfik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili, …. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde sunduğu … tarihli dava dilekçesinde; davalı şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı aracın …. günü müvekkilinin kullandığı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, müvekkilinin yaralanması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların davalılardan tahsilini talep etmiştir.
…Asliye Hukuk Mahkemesinin ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)…. tarih ve ….ayılı kararı ile ;’davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve işlerden olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 608 Kararı gereğince “Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi Yargı çevresinin Diyarbakır İlinin mülki sınırları” olarak belirlendiğinden ‘dava dosyasının görevli ve yetkili Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine’ karar verilmiş ve devir sonrası dosya Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sırasına kaydedilmiştir.
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin ….sayılı kararı ile; ‘ Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararında derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı ve bu davalara davanın açıldığı tarihteki görevli mahkemenin bakmaya devam etmesi gerektiği’ gerekçesi ile ‘görevsizlik nedeni ile davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usûlden reddine’ karar verilmiş; Anılan bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendine göre, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak kabul edilir. Aynı kanunun4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır.
Sigorta Hukuku, TTK’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davacının, karşı araç sürücü ile birlikte Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sorumluluğu bulunan sigorta şirketine yönelttiği eldeki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir.
İstinaf eden davacu vekilinin istinafına konu ettiği uyuşmazlık, dava tarihinden sonra HSK’nun 07/07/2021 tarihli kararı ile, 01/09/2021 tarihinden itibaren göreve başlamasına karar verilen Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
5325 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun
un m. 5/1 ve m. 7 hükümleri ile 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanununun m. 4(1)-a ve 7(2)-f hükümleri çerçevesinde HSK’nın 25/05/2021 tarihli ve 411 sayılı atama kararnamesi ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesine hâkim atamaları yapılmış; HSK 1. Dairesinin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile de Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine karar verilmiştir.
HSK’nın 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında (RG-08/07/2021-31535) Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yeni kurulan asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifine ilişkin 30/06/2021 tarihli ve E. 21646783-668/13369 sayılı yazısı görüşülerek Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Diyarbakır ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir. Bu nedenlerle, 01/09/2021 tarihinden itibaren Diyarbakır il merkezi ve ilçelerinin yer itibariyle yetkili olduğu bütün ticarî davalar, adı geçen mahkemede görülecektir.
HSK’nun yukarıda anılan yargı çevresi belirleme kararında, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların yeni kurulan mahkemelere devredilip devredilmeyeceği konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamında verdiği 21/02/2022 tarihli ve 2022/1073 E., 2022/2686 K. sayılı yargı yeri belirlenmesine ilişkin uyuşmazlığın giderilmesine dair kararında; ‘Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, HSK’nun 07/07/2021tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği’ne karar verilmiş; Daire uygulaması 21/03/2022 tarih ve E.2022/4258, K.2022/5003; 07/03/2022 tarih ve E.2022/3152, K.2022/3715 sayılı yargı yeri belirlenmesi kararları ile sürdürülmüştür.
HSK’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirildiği, davanın 24/12/2019 tarihinde açıldığı, anılan HSK’nun anılan kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare bulunmadığı anlaşıldığından, dosyanın Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi’nce Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
Bu itibarla, ‘Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizliğine, görevli mahkemenin … Asliye Hukuk (Asliye Ticaret) Mahkemesi olduğuna, görevsizlik nedeni ile davanın usûlden reddine’ dair inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararı usûl ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) Adli yardım talebi ilk derece mahkemesince kabul edilen davacıdan istinaf başvuru harcı ile istinaf yargılama gideri alınmadığından ve anılan harç ve yargılama giderlerinin tahsili hususu dava sonucunda verilecek nihai kararla birlikte değerlendirileceğinden, bu konularda karar verilmesine yer olmadığına,
3-)İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra ilgililerine iadesine,
5-)Dairemizce kesin olarak verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.