Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1449 E. 2022/1015 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1449
KARAR NO : 2022/1015

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani zarar nedeniyle)
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih ve numarası gösterilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya inecelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekilinin … tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin … tarihinde … ili … ilçesi … Mahallesi … Caddesi üzeri … Market önünde kendisine ait … Plakalı motosikleti ile kurallara uygun bir şekilde yoluna devam ederken davalı … sevk ve idaresinde bulunan, davalı … adına kayıtlı ve davalı sigorta irketine sigortalı … plakalı aracın kendisine çarpması sonucu ciddi ve ağır bir şekilde yaralandığını, davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %… oranda kusurlu olduğunu, müvekkilinin bu kaza neticesinde çalışamaz hâle geldiğini, ruhsal anlamda problemler yaşadığını, vücudunda kırıklar ve kalıcı izler oluştuğunu, tüm tedavilere rağmen müvekkilinin bir ayağında kısalma meydana geldiğini, arabuluculuk başvurularının da olumsuz sonuçlandığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile … TL maddi tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı sigortadan poliçe limiti dahilinde olmak üzere) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, … TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalıların üzerindeki tüm taşınır ve taşınmaz mal varlıklarına ihtiyati haciz konulmasını, mahkeme aksi taktirde ise en azından şimdilik kazaya karışan davalıya ait … plakalı araca ihtiyati haciz bırakılmasını talep etmiştir.
B) İHTİYATİ HACİZ KARARI:
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas sayılı kararı ile; ” A)Davacı vekilinin maddi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz istemi yönünden: 1-Davacı vekilinin İİK’nun 257. maddesindeki yasal koşullara uygun maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜNE; 2-… yönünden talebin KISMEN KABULÜ ile İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince tarafın adına kayıtlı olan … plaka sayılı aracın üzerine … TL ‘ye yetecek miktarın İHTİYATEN HACZİNE, 2-… yönünden talebin KABULÜ ile İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince karşı tarafın gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının … TL ‘ye yetecek miktarının İHTİYATEN HACZİNE, 3-İİK’nun 259/1. maddesi gereğince takdiren alacağın %15’si oranında hesaplanan … TL tutarında HMK’nun 87. maddesine göre nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına, 4-Teminat yatırıldığında kararın infazı için Diyarbakır Nöbetçi İcra Müdürlüğünün yetkili kılınmasına, B)Davacı vekilinin manevi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz isteminin REDDİNE,” karar verilmiştir.
C) İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Somut olayda haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiğinin açık olduğunu, sadece failin kim olduğu ve kusur durumu ile sürekli iş görmezlik oranının çekişmeli olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibarıyla muaccel hâle geldiğini, bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenlerle manevi tazminat tashilinin sağlanması amacıyla manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabul edilmemesinin usûl ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, ve manevi tazminat yönünden de ihtiyati haciz kararının uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Davacı, trafik kazası nedeniyle uğradığı cismani zararlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli davasında, davalılar aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunmuş; Mahkemece, davacının maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile takdiren alacağın %…’si oranında hesaplanan … TL tutarında teminat karşılığında; davalı araç sahibi … adına kayıtlı … plaka sayılı araç üzerine … TL ‘ye yetecek miktar kadar ihtiyati haciz konulmasına, davalı sürücü …’ın üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının … TL ‘ye yetecek miktarının ihtiyaten haczine; davacının manevi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz isteminin ise, ‘Manevi tazminatın, kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olduğu, tazminatın miktarının tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları, olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik durum, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlendiği, bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulunun sağlanamadığı’ gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Anılan bu karara karşı talepte bulunan davacı vekilince manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı gözetilerek, kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve bu nedenle resen gözetilmesi gereken hususlar değerlendirilerek yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf itirazı manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yöneliktir.
İhtiyati haciz, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nun 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
HMK’nun 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilen ihtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nun 257. Maddesinde;
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” hükmüne yer verilmiştir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı)
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı, ihtiyati haciz için gerekli “yaklaşık ispat” şartının da gerçekleşmesi durumunda başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
İİK’nun “ihtiyati haciz kararı” kenar başlıklı 258. maddenin birinci fıkrasının 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hâkime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hâkim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında,
… tarihli kaza tespit tutanağında, ‘sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla … market önünde park halinde iken … bulvarı istikametine doğru “u” dönüşü yaparak ters istikamete gitmek istediği esnada orta şerit üzerinde aracının sol ön köşe kısımlarına, … Bulvarı üzerinde stadyum istikametine seyir halinde olan sürücü … sevke ve idaresindeki … plaka sayılı aracının ön kısımlarıyla çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’nun 67/1-b ( yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek) ihlal ettiği’ kanaati bildirilmiştir.
Gazi Yaşargil Araştırma Hastanesinin … tarihli raporunda; ‘davacı …’nın … tarihinde meydana gelen kazaya bağlı vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (3) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, yaralanmasının duyu ve organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığının olay tarihinden 9 ay sonra şahsın muayenesi ile belirlenebileceği’ belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki, … tarihli trafik kaza tespit tutanağı, tutanakta kazanın oluş şeklinde ilişkin yapılan tespitler, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, soruşturma dosyasındaki ifadeler, kaza görüntülerini içeren CD izleme tutanağı, Gazi Yaşargil Araştırma Hastanesinin … tarihli adli raporu, tedavi evrakının bütün halinde değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşulunun sağlandığının kabulü gerekmiştir.
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında davacının manevi zararının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. Açıklanan nedenlerle, Mahkemece davacının manevi tazminat talebine bağlı ihtiyati haciz isteminin reddinin usûl ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
Bu bakımdan, davacının manevi tazminat talebine ilişkin ihtiyati haciz isteminin bu aşamada mevcut delil durumu itibarıyla kısmen de olsa kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacının manevi tazminata bağlı ihtiyati haciz isteminin tümden reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür.
Buna göre, davacının … TL manevi tazminat talebi yönünden; ihtiyati haciz talebinin mevcut delil durumuna göre kısmen kabulü ile taktiren … TL miktar alacakla sınırlı olmak üzere, bu alacağın % 15’i oranında nakdi teminat veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu sunulması hâlinde davalılardan … ve …’ın borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı Dairemizce değerlendirilmiştir.
Bu itibarla, davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenle kabulüne, yanılgı yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve -istinafa konu edilmeyen, kamu düzenine de aykırılık teşkil etmeyen kısımlar yönünden ilk derece mahkemesi hükmü korunmak suretiyle- esas hakkında yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle
A-) Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebi hakkında yeniden hüküm kurulmasına, bu suretle:
1-) Davacı vekilinin maddi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz istemi yönünden;
a) Davacı vekilinin davalı … aleyhine yönelttiği ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜ ile, adına kayıtlı olan … plaka sayılı aracın üzerine … TL ‘ye yetecek miktar kadar İİK’nun 257 ve müteakip hükümleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b) Davacı vekilinin davalı … aleyhine yönelttiği ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile, adı geçenin davalının … TL alacağa yetecek kadar yedinde ve/veya üçüncü şahıslarda bulunan menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine İİK’nun 257 ve müteakip hükümleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
c) İİK’nun 259/1. maddesi gereğince takdiren alacağın %15’i oranında hesaplanan … TL tutarında nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına,
d) İİK’nun 259. maddesi gereğince teminat İlk Derece Mahkemesi veznesine yatırıldığında kararın infazı için bir suretinin İlk Derece Mahkemesi tarafından ihtiyatî haciz isteyen davacı vekiline VERİLMESİNE,
2-) Davacı vekilinin manevi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz istemi yönünden;
a ) Davacı vekilinin davalılar … ve davalı … aleyhine yönelttiği ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜNE, adı geçen davalıların, … TL alacağa yetecek kadar yedinde ve/veya üçüncü şahıslarda bulunan menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine, taktiren alacağın %15’i oranında (… TL) tutarında nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu karşılığında, İİK’nun 257 ve müteakip hükümleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b) İİK’nun 259. maddesi gereğince teminat İlk Derece Mahkemesi veznesine yatırıldığında kararın infazı için bir suretinin İlk Derece Mahkemesi tarafından ihtiyatî haciz isteyen davacı vekiline VERİLMESİNE,
3-) İhtiyati haciz masraflarının hangi tarafa yükletileceğinin nihai kararda değerlendirilmesine,
B-) İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1-) Alınması gerekli, istinaf başvuru harcı ve istinaf karar ilamı harcı peşin olarak alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-) Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-) İstinaf eden tarafça istinaf aşamasında yapılan harç ve yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletileceğinin ilk derece mahkemesince yargılama sonunda verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-) Kesin olarak verilen kararın taraflara tebliğinin ve diğer işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat davasıdır.
Dava, araç sürücü, işleten ve sigorta şirketine karşı açılmıştır.
Davacı, …- manevi tazminat miktarı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, yerel mahkeme, … yönünden …-, … yönünden …- lik talebin %… teminat mukabilinde kabulü ile mezkur davalıya ait menkul, gayrimenkul mal ve haklar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.” hükümlerini havidir.
Madde metninde de anlaşılabileceği rehin temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağı için ve vadesi gelmemiş müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenilemez bu tür alacaklar için 1 ve 2. Fıkralarda belirtilen şartların mevcudiyeti halinde mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Dosyada tarafların kusur durumları, davacının maluliyet durumuna ilişkin sağlıklı tespit, bulgu ve belgeler bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tarafın talep ve iddiasını yaklaşık olarak ispatından bahsedilemez. Dava kusur sorumluluğuna dayanmaktadır. Belirlenmeyen kusur ve maluliyet durumu ile muayyen olmayan alacağa binaen ihtiyati haciz talebinin yerel mahkemece reddine dair ara karar oluşa, dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğu kanaatindeyim. Dairemizde yapılan istinaf incelemesinden sayın çoğunluğun yerel mahkemenin manevi tazminat yönünden davacının ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne yönelik kanaat ve hükmüne iştirak etmemekteyim.
Ayrıca davacı vekili tarafından …- maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini ve bu meblağ üzerinden her iki davalının menkul ve gayrimenkul mal ve hakları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması talep edilmiştir. Yerel mahkeme ise her iki davalı hakkında ayrı ayır ve toplamda …-‘lik ihtiyati haciz kararı vermiştir. Her ne kadar bu hususta bir istinaf itirazı ileri sürülmemiş ise de HMK 26. Maddesi uyarınca taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak talebin aşılarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olması nedeniyle kamu düzeni yönünden re’sen bu hususun incelenerek hatalı yerel mahkeme ara kararı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzeltilip yeniden hüküm kurularak davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile …- alacağa yetecek kadar davalılar yedlerinde ve/veya üçüncü şahıslarda bulunan menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine İİK’nun 257 ve müteakip maddeleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA karar verilmesi şeklinde hüküm tesis edilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, yerel mahkemenin istinafa konu manevi tazminatın reddine yönelik ara kararının kaldırılmasına yönelik davacı vekilinin istinaf itirazlarının her iki davalı yönünden de reddine; maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararı yönünden yukarıda belirtilen şekilde yerel mahkeme kararının düzeltilerek yeniden hüküm kurulması suretiyle, karar verilmesi gerekirken davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne, maddi tazminat yönünden kamu düzeni yönünden inceleme yapılmaksızın verilen sayın çoğunlukça verilen karara iştirak etmemekteyim, muhalifim.