Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2412 E. 2021/1532 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. DİYARBAKIR BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …. – …
T.C.
DİYARBAKIR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO:
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ :
NUMARASI : ESAS

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen ara kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACI VEKİLİNİN İSTEMİNİN ÖZETİ :
İhtiyati tedbir isteyen vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Pastanesi isimli iş yerinde kullanmak amacı ile davalı şirketten ….Abone Referans numarası ile hizmet alan bir abone olduğunu, müvekkiline ait iş yerine ilişkin projelerin davalı şirketçe onaylandığını ve doğal gazın kullanıma açıldığını, davalı şirketçe müvekkili hakkında ek tüketim yapıldığı gerekçesiyle … düzenlenme tarihli ve … son ödeme tarihli … TL borç düzenlendiğini, müvekkilinin işlettiği iş yerinde herhangi bir tutanak düzenlenmediğini, davalı tarafça kayıtlar incelenmeden hukuka aykırı olarak borç düzenlendiğini, Düzenlenen faturanın Doğal Gaz Piyasası Dağıtım Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’ne aykırı olarak düzenlendiğini, müvekkiline gönderilen … tarihli tebligatta … tarihine kadar borcun ödenmemesi halinde işyerine ait doğal gazın kesileceğinin bildirildiğini, kanuna ve hukukun genel ilkelerine aykırı olarak düzenlenmiş bir faturaya dayanılaraktan ve faturanın vadesinin geçmiş olması sebebiyle müvekkilimin işlettiği Pastanenin doğal gazının kesilmesi riski bulunduğunu, bu nedenlerle; teminatsız ya da uygun görülecek teminat karşılığında faturanın doğuracağı sonuçların engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, müvekkilinin kullanmış olduğu doğal gaz abonesi için kendisine yasaya ve hukuka aykırı olarak usulsüz doğal gaz kullanımı adı altında kesilmiş olan …. TL ‘lik faturadan müvekkilimin borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince … Esas ve … ara kararı ile “Dosyanın incelenmesinde, davacıya … tarihli … TL’lik fatura düzenlendiği, … tarihli davalı şirket yazısında …. tarihinde yapılan işyeri iç tesisat kontrolünde mevcut tesisata cihaz eklenmek suretiyle müdehale edildiğinin ve projedeki … sayacın kapasite aralığının üzerine çıkıldığının tespit edildiğinin, konu ile ilgili yönetmeliğin 53- fıkrası gereği işlem yapıldığının, usulsüz kıyas bedeli hesaplanıp fatura edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tarafın ileri sürdüğü hususların yargılamayı gerektirdiği, davacı tarafın haklılığına ispat sadedinde herhangi bir delilin bu aşamada dosyada mevcut olmadığı, davacı tarafın yaklaşık ispat şartını yerine getiremediği” gerekçesiyle “davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;
İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı kurum tarafından … tarihli ve … TL tutarlı faturanın DOĞAL GAZ PİYASASI DAĞITIM VE MÜŞTERİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİNE aykırı olarak düzenlendiğini, DOĞAL GAZ PİYASASI DAĞITIM VE MÜŞTERİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ’NİN Usulsüz doğal gaz kullanımı başlıklı 53. Maddesinde Usulsüz doğal gaz kullanımının tespiti halinde dağıtım şirketi tarafından tutanak düzenleneceği ve gerekli müdahale yapılacağının belirtildiğini Aynı Yönetmeliğin 52. Maddesinde ilgili TÜZEL KİŞİNİN TESPİTİNİ DOĞRU BULGU VE BELGELERE DAYANDIRMASI ve tüketici haklarının ihlal etmemesi gerektiğini, şirket görevlilerince müvekkiline ait iş yerinde herhangi bir inceleme yapılmadığını ve herhangi bir tutanak düzenlenmediğini, müvekkilin tüm proje başvuruları ve onaylamalarının davalı şirketçe yapıldığını, ayrıca proje değişikliği sonrası sayaçta bulunan ilk ve son endeks 7512 olup herhangi bir artış da bulunmadığını, işyerine ait Doğal gazın kesilmesi halinde pastanenin tüm faaliyetlerinin durdurulması anlamına geleceğini, yerel mahkemece verilen İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE ilişkin ara kararın ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ara karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Talep ihtiyati tedbir isteminin reddine dair mahkeme ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nun 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir.
İhtiyati tedbir öğretide, “Kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edilmiştir (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714-Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes). Anılan tariften de anlaşılacağı üzere, ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu maddede ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
6100 sayılı HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirilecek olursa; davacı taraf dava dilekçesi ile, … nolu doğalgaz aboneliği nedeniyle hakkında tutulan usulsüz doğalgaz kullanımı nedeniyle tutulan … tarihli … nolu tutanak nedeniyle tahakkuk ettirilen … TL tutarındaki fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile doğalgazın kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de dosyadaki mevcut delil durumu gözetildiğinde davacının yaklaşık ispat şartını yerine getiremediği, doğalgazın usulüne uygun şekilde kullanılmaması halinde kamu güvenliğinin tehlikeye düşeceği ve de davacının iddialarının yargılamayı gerektirmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi gereğince şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin 6100 sayılı Kanunun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıdaki gerekçede açıklanan nedenlerle :
1-) Davacı vekilinin, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının Hazine’ye irat kaydına, başkaca istinaf harcı alınmasına yer olmadığına,
3-) İstinaf incelemesi duruşmasız dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-) İstinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafın yatırılan istinaf ve dava gider avanslarından kullanılmayan kısımların HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5-) İşbu karar ilamının 6100 sayılı Kanunun 359/4. maddesi gereğince tebliğ, kesinleştirme, harç tahsil ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.

Başkan
¸

Üye
¸

Üye

¸

Katip

¸